Musa Orhan hakkında 18 Ağustos'ta yakalama kararı çıkarılmış ve teslim olan Orhan mahkemeye çıkarılarak tutuklanmıştı.
Orhan, avukatının itirazı üzerine dün akşam serbest bırakıldı.
Serbest bırakılmasının ardından #MusaOrhanTutuklansin etiketi Twitter'da yeniden en çok paylaşılan etiketler arasına girdi.
Orhan, 17 Temmuz'da Siirt Sulh Ceza Hakimliği tarafından ifadesi alınmasının ardından da, "yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartı" ile serbest bırakılmıştı.
Başsavcılık ayrıca olayla ilgili olarak kamu davası açıldığını ve iddianame hazırlandığını açıklamıştı.
BBC Türkçe'ye konuşan Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu'ndan Avukat Ayşegül Kesici, Orhan hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan dava açıldığını ve bu suçun 12 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngördüğünü söyledi.
Davanın 16 Ekim'de başlaması bekleniyor.
İpek Er, cinsel saldırıya uğradığını anlatan bir mektup bıraktıktan sonra geçen ay Batman'da intihar girişiminde bulunmuştu.
1 ay yoğun bakımda kalan Er 18 Ağustos'ta tedavi gördüğü Batman Bölge Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.
Olay hakkında neler biliniyor?
BBC Türkçe'ye konuşan Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu'ndan Er ailesinin avukatı Gulan Gök, İpek Er'in Siirt'te 2 gece 3 gün alıkonulduğunu söyledi.
Gulan Gök, Er'in, Batman'daki evine döndüğünde ailesine cinsel saldırıya uğradığını anlattığını belirtti.
İpek Er ve babası, 7 Temmuz'da Musa Orhan'dan şikayetçi oldu. Orhan hakkında "nitelikli cinsel saldırı" suçundan soruşturma başlatıldı.
Siirt Barosu ve Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, Siirt Sulh Ceza Hakimliği tarafından ifadesi alınan Orhan'ın 17 Temmuz'da "yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartı" ile serbest bırakılmasına itiraz etti.
İtiraz o dönem reddedildi.
İpek Er ise bir mektup bırakarak ailesinin evinde intihar girişiminde bulundu.
Er, Jiyan Haber'in internet sitesinde yer alan mektubunda, Musa Orhan'la arasında geçenleri şöyle anlattı:
"Ben 18 yaşında köyde yaşıyorum. Musa Orhan hayallerimi, hayatımı, umutlarımı yıktı, beni kirletip dünyamı başıma yıktı. Benim canım acıyor dayanamıyorum. Beni kandırdı Musa Orhan. Arkadaşının evine götürdü. 1 gün bana dokunmasına izin vermedim. 2'nci gün zorla namusumu kirletti. Tecavüz etti. Beni tehdit etti. Eğer söylersem beni öldüreceğini söylüyordu. Artık öleceğim için korkmama gerek yok."
Avukat Gulan Gök de bu ifadeleri doğruladı.
'Dosyada gizlilik kararı yok'
Avukat Gök, basında çıkan haberlerin aksine dosyada gizlilik kararı olmadığını söylüyor:
"Dosyada şu an gizlilik yok. Dava, Siirt 1. Ağır Ceza Mahkamesi'nde görülecek. Şu an için tensip zaptı hazırlanmadı ancak davanın kısa bir süre içerisinde görülmeye başlanmasını bekliyorum."
Gök, Er'in ifade verdiği gün yapılan Adli Tıp muayenesinde kızlık zarının bozulduğunun tespit edildiğini ancak sperm örneği olmadığı için karşılaştırma yapılmadığını da söyledi.
BBC Türkçe, söz konusu Adli Tıp raporuna erişemedi.
'Toplumsal sahiplenme olmasın diye çaba gösterdiler'
Batman'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Er'in cenazesi sabaha karşı Batman Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.
Er'in cenazesi için Batman'a gelen HDP milletvekilleri, HDP Batman il örgütü temsilcileriyle çok sayıda kişinin cenazeye katılmalarına izin verilmedi.
Cenazeye katılmak için Batman'a giden HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel BBC Türkçe'ye yaşananları şöyle anlattı:
"(İpek Er) Dün sabah saatlerinde hayatını kaybetti. Otopsi öncesi Covid-19 testi yapılmak istendi. Test sonucu negatif çıktığı halde sisteme düşmesi beklendi. Otopsi de uzun sürdü. Bu aslında kitlenin dağılması için yapıldı çünkü aileye destek olmak için halk toplanmıştı. Ben de doktor olarak söyleyebilirim ki bu kadar uzun sürmez.
"Saat 03:00'te cenaze verildi. Ancak bizim mezarlığa girişimize izin verilmedi. Önce 'Aile istemiyor' dendi. Aileyi aradığımızda 'Sizi bekliyoruz' dediler. Bunu yetkililere ilettiğimizde, bu sefer pandemiyi gerekçe gösterdiler. Ama aslında toplumsal sahiplenme olmasın diye çaba gösterildi."
'Fail şu an devletin kendisi haline geldi'
HDP Batman Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, olayla ilgili olarak "iktidarın politikalarının ve cezasızlığın bir sonucu" yorumunda bulundu.
"Bu bir erkeğin bir kadına tecavüzü de değil aslında. Bu daha büyük bir şey" diyen Başaran, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu münferit bir olay olarak değerlendirmiyoruz. Failin kimliği başka. Elinde zor kullanma gücünü bulunduran bir yapının içerisinde. Devletin aygıtlarının bir parçası. Bundan aldığı güçle daha pervasızlaşabiliyor. Cezasızlık politikaları maalesef bu kişiler arasında daha fazla işletiliyor.
"Genç kadın mektubunda tüm detaylarıyla anlatmasına rağmen ifadesi alınıp serbest bırakılıyor. Bu aslında iktidarın siyasetinin bir parçası olduğunu gösteriyor bize. Fail şu anda devletin kendisi haline geldi."
BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre ifadesi sırasında Musa Orhan'ın yanında Siirt Barosu'nun görevlendirdiği bir avukat bulunuyordu.
Tutuklanması halinde Musa Orhan kendisine başka bir avukat tutabilir veya Siirt Barosu yeniden bir avukatı görevlendirebilir.