Dünya da değişmeyen bir kural var. Savaşta ve barışta büyük devletler hiç bir devleti veya ezilen bir milleti düşünmüyorlar. Her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyorlar.
Birinci Dünya Savaşı devam ederken, Ekim 1917’de, Lenin kendisine göre, bir devrim yaptı. Çarlık Rusya’sı döneminde olsun, sosyalist sistemi döneminde olsun, hiçbir zaman Ruslar, Kürtlere destek vermediler ve yardım etmediler. Daima yalan vaatlerle Kürtleri kandırdılar. Ruslar, her dönemde Kürtlere ihanet ettiler ve halen, Kürtlere karşı ihanetleri devam ediyor. Kürtlerin uzun savaşlarını biliyorlar. Lenin, Çarlık Rusya’sı gibi büyük devlet politikasını uyguladı. Sosyalist ve komünist vatları yalandan başka bir şey değildi. Stalin yaşadığı dönemde, merhum Molla Mustafa Barzani ve arkadaşlarına 7 sene kan kusturdu. Mehabad Kürt Cumhuriyetinin katili İngilizler ve Stalin’dir. Stalin, İngilizlerle anlaşarak Mehabad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılmasına sebep oldu.
31 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes antlaşması imzalandı. Osmanlı parlamentosu tarafından derhal kabul edilen antlaşma, Yunanistan’ın Lemons adasındaki küçük bir limanda Agamemnon adlı İngiliz savaş gemisinde imzalandı.(1)
İttihatçıların çoğunlukta olduğu Meclis-i Mebusan 21 Aralık 1918’de feshedildi.(2)
Tarihin cilvesi mi diyeyim? Kader mi diyeyim? Şanssızlık mı diyeyim? Kürt önderlerinin beceriksizliği mi diyeyim? Veya dostların ihaneti mi diyeyim? 1950’li yıllara kadar yer küresinde mevcut olan devletlerin sayısı yüzü bulamıyordu. Bugün yıl 2018, bakıyorum 207 tane bağımsız devlet var. Bu 68 yıl içinde mantar türer gibi bu devletler nasıl kuruldu?
Osmanlı saltanatı döneminde, Osmanlı’nın işgal ettikleri topraklarda, bugüne kadar kurulan bağımsız devletlerin sayısı otuzun üzerindedir. Birinci Dünya Petrol Paylaşım Savaşında, Sevr antlaşmasıyla yok olan Osmanlı devleti ve onun yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, nasıl kuruldu? Dikkat edilirse kuruluşu açık ve nettir.
Devletlerarasında imzalanan gizili antlaşmaları ispatlamak kolay değil. İngilizlerin, Mustafa Kemal’le iş-birliği yaptığı anlaşılıyor. Elbette bunun sebebi var.
Paylaşım Savaşında, Çarlık Rusya’sı İtilaf devletlerin yanında yer almıştı. Kafkas cephesinde Osmanlı devletiyle savaşıyordu. Savaş devam ederken, Ekim 1917 de, Çarlık Rusya’sında, Lenin öncülüğündeki kadro kendilerine göre sosyalist bir devrim gerçekleştirdi. Devrimden sonra, Rus orduları, işgal ettiği Kuzey Kürdistan topraklarından kendiliğinden çekildiler.
Petrol Paylaşım Savaşında, İtilaf devletlerine öncülük eden İngiltere’ydi. İngiltere kapitalist ve sömürgeci bir devletti. Halen aynı politikasına devam ediyor. İngilizler savaş cephesinde istedikleri hedefe ulaştıktan sonra, onlar için savaşın bir anlamı kalmamıştı. Önce Mondros mütarekesi, sonra Sevr antlaşmasını, Osmanlı devletiyle imzaladılar.
Rusya’daki Devrimden sonra İngilizler ve Sovyetler ayrı saflarda yer almaya başladılar. Kapitalizm ve sosyalizm iki zıt iki kutuptur. Artık İngilizlerin ve Rusların aynı safta yer almalarının imkânı kalmamıştı. Aynı cephede yer almamakla beraber sınırdaş olmakta istemiyorlardı.
Durum bu aşamadayken, Sultan Vahdettin 5 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal ve arkadaşlarını Anadolu’ ya gönderme yazısını yazıyor.15 Mayıs 1919 günü şu an adını hatırlayamadığım bir paşa ile, Mustafa Kemal Padişah Vahtettin’in huzuruna çıkıyor. 16 Mayıs Damat Ferit Paşa Başbakanlık görevinden istifa ediyor. 16 Mayıs günü Mustafa Kemal ve arkadaşları Samsun’a hareket ediyorlar. ( Radikal Gazetesi 1 Ocak 2006) Mustafa Kemal’in Şam’da, İngilizlerle anlaştığı biliniyordu. Bunun resmi belgesi yoktur. Varsa da benim gibi bir adam o belgeye ulaşamaz. Bu ve buna benzer belgeler kozmik odalarda, çelik kasalarda saklıdır. Açık bir örnek verebiliyorum. Birinci Körfez Savaşında (Baba Buhs, Turgut Özal’la anlaştığı biliniyordu.) Amerikan askerleriyle beraber Türk askerleri, Irak’a gireceklerdi. ABD’nin hesabı farklıydı. Turgut Özal’ın tek amacı Musul ve Kerkük petrollerini ele geçirmekti. Ama Türk askerleri, Irak’a girmediler. Mustafa Kemal ile İngilizler arasında gizli antlaşma olmasaydı, 1991 de Türk askerleri, ABD askerleriyle beraber Irak’taki Kürdistan topraklarına gireceklerdi.
Birinci ve İkinci Körfez Savaşlarında, TSK’nin, Güney Kürdistan’a girmesini engelleyen tek neden, Mustafa Kemal’le İngiliz Devleti arasında yazılı olan kozmik anlaşmadır. Diğer konuşmaların tümü minareye kılıf uydurmaktı.
Paylaşım Savaşından sonra Türk askerleri, İngiliz askerlerine tek kurşun sıkmadılar. İngilizler, Yunanistan’ı aldatarak savaşa soktular. Yunanlılarla beraber, Türk ordusuna karşı savaşmadılar. Açık olarak anlaşılıyor ki İngilizler, Yunanlıları kandırarak savaşa soktular. İngilizler, Kürtlere ihanet ettikleri gibi, Yunanlılara da ihanet ettiler.
23 Nisan 1920’de ilk defa Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi toplandı. Milletvekilleri nasıl seçildiler, kim kimi milletvekili olarak seçti. Kimse bu konuya girmiyor.
Mustafa Kemal, Lenin’e birkaç tane mektup yazıyor. Yazdığı mektupların birinde, İngilizleri hedef göstererek diyor ortak düşmana karşı ortak mücadele verelim. Daha sonra hükümet adına yapılan bir başvuru ile Bolşevik hükümetinden silah ve para yardımı istediği tekrarlandı. Mustafa Kemal tarafından 20 Mayıs 1920’de Bekir Sami ve Yusuf Kemal Beyler Moskova’ya gönderildiler.
Lenin den alacağı silah, cephane ve paraya karşılık, Mustafa Kemal, Kürtlerden habersiz Van, Bitlis ve Muş vilayetlerini, Bekir Sami ve Yusuf Kemal aracılığıyla altın tepsi içinde Lenin’e sunuyor. Lenin bu teklifi Kabul etmiyor.(3)
Lenin, istenilen yardımı yaptı. Vrangel ordusundan alınmış silahlar ve cephaneler Anapa Limanında Türk yetkililerine teslim edildi. Alınan silahlar ve cephanelikler Türk gemilerine, takalarına bindirilerek Karadeniz sahiline indirildi.
Mustafa Kemal, Lenin’le olan bağlantılarına devam ederek İstediği yardımı alıyor. Bunun en önemli sebebi İngilizlerle, Ruslar arasında yeni bir devlet yaratmaktı. İngilizler de, Rusya ile sınırdaş olmamak için Mustafa Kemal’le Lozan’da barış masasına oturdular. “Bu silahların ve cephanenin alınması konusunda Birinci Millet Meclisi Gizli Oturum zabıtlarında ayrıntılı açıklamalar vardır.”
Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresinde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin kalkınması kapitalizmle olur, dediği zaman, Lenin aldandığının farkına varıyor. Artık iş işten geçmişti.
Sovyet belgelerine göre Lenin’in, Mustafa Kemal’e verdiği yardımlar.
1920 Yaz ayları. 6.000 tüfek
5 milyon tüfek mermisi
17.600 top mermisi
200 gram altın
1921 Ocak - Şubat 1.000 atımlık top barutu
4.000 el bombası, bazı
askeri malzemeler
1921 Yaz ve sonbahar
aylarında yapılan 33.275 tüfek
askeri yardımlar 58 milyon tüfek mermisi
327 makineli tüfek
54 top
130 bin top mermisi
1.500 kılıç
20 bin gaz maskesi
2 savaş gemisi
Mali yardımlar Nisan 1921: 4 milyon altın ruble
Haziran 1921: 1.4 milyon ruble
Kasım 1921: 1.1 milyon ruble
Mayıs 1922: 3.5 milyon ruble
Mustafa Kemal bu yardımları aldıktan sonra ciddi bir şekilde savunma hazırlıklarına başlar.
Lenin’in verdiği yardımın bir sebebi vardı. a) İngilizlerle sınırdaş olmamak. b) Yeni kurulacak Türk devletinin batı emperyalizmine karşı milliyetçi burjuva bir hareket olduğunu, zamanla bunu bir proleter devrime dönüşeceğini düşünüyordu.
16 Mart 1921’de Rus–Türk dostluk antlaşması imzalanıyor.
2 Aralık 1920’de Gümrü antlaşması imzalanıyor. Artık Ermenistan resmen Rusların himayesine girer. Bunların tümü gösteriyor ki Mustafa Kemal çok yönlü ve seri bir şekilde çalışarak kendisine göre isabetli kararlar almış. Aldığı kararları aynı hızla uygulamış.
Çok iyi düşünmek lâzım, Mondros mütarekesiyle, Osmanlı devleti mağlubiyeti peşinen kabul etti. Arkasında gelen Sevr antlaşmasıyla Osmanlı resmen İtilaf devletlerine teslim oluyor.
22 Mayıs 1919 da Amasya’ya gider, karargâhını kurar ve ciddi kararlar alır. Yaveri olan Cevat Abbas’la beraber çalışmalarına başlar. Amasya da aldığı karara göre Erzurum kongresi 10 Temmuz da yapılacaktı. Niçin 23 Temmuz 1919 da Erzurum Kongresi toplandı ve bazı kararlar alındı. Mustafa Kemal, Trabzon’dan, Türk Ocaklarından getirdiği şahıslarla, Erzurum Kongresini yaptı. 4 Eylül 1919’da Kâhtalı Kürt Zeynel Ağanın yardımıyla Sivas Kongresi yapılıyor. Zeynel Ağa silahlı ve süvarilerden oluşan büyük bir kitle ile Sivas’a gider. Aslında, Mustafa Kemal’i destekleyen kongre üyelerinden 4 kişi vardı. Erzurum Kongresinde alınan kararlar Sivas Kongresinde değiştiriliyor.
Birinci Dünya Paylaşım Savaşı bitmiş. Osmanlı İmparatorluğu büyük toprak kayıp etmiş. Kurtuluş savaşı adını verdikleri savaşı başlatmak için, Padişah Vahdettin, Mustafa Kemal’i büyük yetkilerle donatmış. Batı Anadolu’dan umudunu kesen Mustafa Kemal, Kuzey Kürdistan’dan işe başlıyor ve çok yönlü hareket ediyor.
1. Dip not: Sevr dosyası Cahit Kayar Boyut yayınları sayfa: 31 birici baskı 1997 İstanbul
2. Dip not: Bu Mülkün Sultanları Necdet Sakaoğlu oğlak yayınlrı dördüncü baskı 2000 sayfa 565
3. Dip not Sevr Dosyası Cahit Kayra Boyut yayınları sayfa :67-68
4. Dip not Sevr Dosyası Cahit Kayra Boyut Yayınları sayfa: 68
Dip not: Sevr dosyasının 204. sayfasındaki not: 28 Ocak 1921 tarihinde Bolşevikler tarafından Ankara Hükümetine 35 bin ton silah ve cephane yardımı yapıldığı yazılıdır.