Birinci Dünya Petrol Paylaşım Savaşı başlamış. Mustafa Kemal, o dönemde Şam bölgesinde Osmanlı Devletinin bir subayıdır. Cephede savaşırken ufak bir şarapnal parçası gözüne değiyor. Tedavi olmak için hastane de yatıyor. Tam iyileşmeden hastaneden çıktığı gibi, bugünkü Suriye bölgesinden ayrılarak, Anafartalar’a gidiyor. (1)
30 Nisan 1919’da Mustafa Kemal 9. Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atanmasını içeren karar Padişah Vahdettin tarafından imzalanır.
5 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gönderilmesi, Padişah Vahdettin tarafından yazısı yazıldı. 15 Mayıs 1919 günü, şu an adını hatırlayamadığım üst rütbeli bir general ile beraber Padişah Vahdettin’in huzuruna çıkar.
İstanbul İtilaf devletlerin işgali altındadır. Baş aktör İngilizlerdir. Mustafa Kemal, İngilizlerden 30 kişilik vize alıyor. Resmi kayıtlara göre 16 Mayıs 1919 günü Bandırma vapuru ile yola çıkıyor. 30 kişiden oluşan subaylardan bir grup vapura yetişmeden, vapur hareket ediyor. Vapura yetişmeyenler arasında İsmet İnönü var. 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a varıyorlar.
Mustafa Kemal 22 Mayıs 1919 günü kurmay heyetinden birkaç kişiyi Samsun da İngiliz Siyasi Temsilcisi Yzb. Horst, Askeri Denetim Memuru Yzb. Zolther ve Siyasi Denetim Memuru Yzb. Mill ile görüşüyor. (2)
Bu da gösteriyor ki Mustafa Kemal, Şam bölgesindeyken İngilizlerle anlaşmış. Çünkü başlayan Savaş Petrol Savaşıydı. Bu savaşın gizli bir tarafı yoktu. İngilizlerle savaşsa dahi cephede savaşı kayıp edeceğini biliyordu. İtilaf devletlerle savaşmadı. Yalnız Yunanlılarla savaştı.
Türk tarihçileri abartarak diyorlar yedi düvelle savaştık. Savaştın ve bütün cephelerde savaşı kayıp ettin. Kayıp ettiğinizi niçin yazmıyorsunuz.
Savaş devam ederken, Mekke Şerifi, Şerif Hüseyin ve Suud Bin Abdülaziz araları açık olduğu halde ayrı ayrı, İngilizlerin yanına gittiler. Dediler bizi Osmanlının egemenliğinden kurtarın. Araplar, İngilizlerin yanında yer alarak, Osmanlı ordularına karşı savaştılar. Bugün 22 tane Arapların devletleri var.
Erzurum Kongresi: 10 Temmuz 1919 günü yapılacaktı. Niçin 23 Temmuz 1919 gününe ertelendi.
Kimse bunu sorgulamıyor. Mustafa Kemal kendisi Erzurum’a gidiyor. İstediklerini kabul ettirecek insanları bulamadığı için, Trabzon’a gider, Türk Ocaklarında kayıtlı olan kişileri alıp delege olarak Erzurum Kongresinde göstererek kongreyi yapar.
Erzurum Kongresi başladığı zaman, Mustafa Kemal, Cıbranlı Xalit Beyi, kongreye davet etmek için Muş’luü İlyas Sami’yi, Cıbranlı Xalit Beyin evine gönderiyor. İlyas Sami, Xalit Beyin odasına girdiği zaman, Xalit Bey tek başına oturmuş kitap okuyor. Kapı açıldığında İlyas Sami’nin odaya girdiğini görüyor. Hiç oralı olmuyor. Kitap okumaya devam ediyor. İlyas Sami belli bir süre sonra bilinçli olarak öksürüyor. Xalit Bey kitap okumaya devam ediyor. İlyas Sami sesleniyor, Xalit Bey diyor sen kimsin. İlyas Sami diyor beni tanımadın mı? Aslında tanıyor. Diyor seni tanımadım. Xalit Bey devam ediyor. Diyor kalk git. Kimin niçin seni gönderdiğini iyi biliyorum ve söyle Kongreye gelmiyorum. İlyas Sami gidiyor, durumu Mustafa Kemal’e anlatıyor.
Mustafa Kemal ikinci defa İlyas Sami’yi Xalit Beyin evine gönderiyor. Diyor git söyle kendisi gelmiyorsa ben onun evine giderim. İlyas Sami ikinci defa gelince, Xalit Bey diyor git evime gelmesin, ben gelirim. Xalit Bey kongrenin yapıldığı binaya gidiyor, kongre salonuna girmiyor. İkisi bir odada oturuyorlar ve konuşuyorlar. Konuşmaları o odanın içinde kaldı. Anlaşamadıkları tahmin ediliyor. Ne konuştukları bilinmiyor. (3).
Mustafa Kemal’in ayakları yere bastığı zaman bir grup subaylar 20 Aralık 1924 gecesi Cıbranlı Xalit Beyi evinden alarak Bitlis’teki askeri birliğin içine götürürler. Daha önce Bitlis eski milletvekili Yusuf Ziya’yı yakalamışlar, Bitlis’teki askeri birliğin içinde tutuyorlardı. Mustafa Kemal’in emriyle 14 Nisan 1925 gecesi ikisini idam ettiler.
Sivas Kongresi: Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra büyük kongre, ulusal kongre dedikleri Sivas Kongresine 32 delege katılmış. Delegelerden dört tanesi Mustafa Kemal’i destekliyordu. 4 Eylül 1919 – 11 Eylül 1919 tarihleri arasında yapıldı. Erzurum Kongresinde alınana kararlar, Sivas Kongresinde değiştirildi.
Kongre başlamadan önce, Mustafa Kemal. Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan Bedir Ağa dan kongrenin güvenliğini sağlamak için yardım istiyor. Bedir Ağa yaşlı olduğu için kendisi gitmiyor, kardeşi Zeynel Ağayı gönderiyor. Zeynel Ağa beş yüze yakın en seçkin silahlı ve atlı adamlarıyla beraber, kongrenin yapıldığı binanın güvenliğini sağlıyor. Her konuda bütün gücüyle Mustafa Kemal’e destek veriyor.
Mustafa Kemal 23 Nisan 1920 günü atama ile Büyük Millet Meclisini toplar ve Ankara da yeni bir hükümet kurar. Hükümetin kurulmasından kısa bir süre sonra, Zeynel Ağa, Niğde’ye sürgün edilir. Akabinde 15 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılarak cezaevine gönderilir. Zeynel Ağa cezaevinde üç yılını doldurmak üzereyken çıkan genel aftan yararlanarak cezaevinden çıkar.
8 Şubat 1925’te Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde yapıla provokasyon sonucunda okun yaydan çıktığını fark eden Şeyh Said 13 Şubat 1925 günü Bingöl’ün Genç ilçesinde ağlayarak savaş kararını verir. Kısa ir süre içinde savaş Kürdistan’ın büyük bir alanına yayılır. Kürtlerden ve Türklerden çok sayıda insanlar ölür.
Mustafa Kemal, İsmet İnönü ile Fevzi Çakmak’ı devreye sokar. İkisi Zeynel Ağa ile görüşürler ve yardım isterler. Zeynel Ağa bunların sözlerine güvenerek yardım eder. Şeyh Said savaşçılarını Fırat havzasına sokmaz. Şeyh Said’in bacanağı ihanetçi Binbaşı Kasım’ın ihanetiyle, Binbaşı Kasım’ın adamları Çarbühür köprüsünde 15 Nisan 1925 günü Şeyh Said’i yakalayarak devlete teslim ederler. Kendi milletine ihanet eden kişiler daha çabuk başka milletlere ihanet ederler. Binbaşı Kasım’ın ihanetinden sonra, Mustafa Kemal tarafından, Aydın ilinin Söke ilçesinde her gün kaymakamlığa giderek imza vermek zorunda bırakır.
Hitler’in sözüdür: Her türlü suç ve ceza af edilir. Amma ihanet asla af edilmez.
Zeynel Ağa devamlı bütün gücüyle Mustafa Kemal’e yardım ettiği halde ikinci defa tekrar 15 yıllığına Niğde’ye sürgün ediliyor. Tekrar çıkan genel aftan faydalanarak baba ocağına döner.
1937 yılında Seyit Rıza öncülüğünde Dersim hareketi başladığı zaman, Mutafa Kemal’in emriyle Fevzi Çakmak devreye girerek Sünniler ve Aleviler arasına mezhep nifakını sokarak ayrım yapmayı Zeynel Ağa’ya enjekte eder. Zeynel Ağa bir daha nasıl kandırıldığının farkın varmadan, Fevzi Çakmak’ın isteği doğrultusunda hareket ederek devletin yanında yer alarak himayesindeki bütün kuvvetleriyle kendi milletine karşı savaşır. Dersim olayı kanlı bir şekilde bastırılır. Seyit Rıza da Şeyh Said gibi idam edilir.
Hareket bastırıldıktan sonra, Zeynel Ağa üçüncü defa sürgüne gönderilirken, Niğde değil Bolu’ya gönderilir. 27 Mayıs 1960’te askeri darbe yapıldığı zaman Zeynel Ağa 90 yaşına gelmişti. Darbeciler Kürtlerin ekâbir takımını Sivas’ta kampa aldıkları gibi Zeynel Ağa’yı da Sivas’ta ki kampa almışlardı. Zeynel Ağa’nın enerjisi bittikten sonra yaptığı yanlışların farkına varıyor. Ama tren çoktan istasyondan hareket etmişti.(4)
Mustafa Kemal 23 Nisan 1920 de Büyük Millet Meclisini kurar. Ulusal güçler aylarca yerel başkaldırılarla uğraştı. Mustafa Kemal, Lenin’e bir mektup yazarak ortak düşmana karşı verilen savaşta Türkiye ye yardım edilmesini istedi. Daha sonra hükümet adına yapılan bir başvuru ile Lenin yönetiminden silah ve para yardımını istedi.
20 Mayıs 1920 günü Bekir Sami ve Yusuf Kemal Beyleri Moskova’ya gönderdi. Lenin istenilen yardımı yaptı. Hangi tarihlerde ve hangi yardımların verildiği Sovyetler belgelerinde yazılıdır. Bolşevikler, Türkiye’deki direnişin Batı emperyalizmine karşı milliyetçi küçük burjuva hareketi olduğunu biliyordu. Zamanla bunun bir proleter devrime dönüşeceğini düşünüyorlardı. Mustafa Kemal, İngilizlerle ticaret antlaşması yaptığı zaman Lenin aldandığının farkına varır.
Bana göre Mustafa Kemal hatasını telafi etmek için Bekir Sami Beyi Moskova’ya göndererek; Van, Bitlis ve Muş illerini Ermenilere vermesini Lenin’e önermiş. Lenin bu öneriyi kabul etmemiş. Kitabın 204. Sayfasındaki not. 28 Ocak 1921 Bolşevikler tarafından Ankara Hükümetine 35 bin tonluk silah ve cephane yardım yapıldı. (5)
Mustafa Kemal, İngilizlerle savaşamayacağını anlıyor ve İngilizlerle anlaşıyor. Diğer yandan Kürtlerin ileri gelenlerine methiyeler dolu mektuplar yazarak İngilizlere karşı savaşmaya çağırıyordu. Şeyh Mahmut Berzenci, ön saflarda İngilizlerle savaşırken yaralandı. İngilizler Şeyh Mahmut Berzenciyi tedavi ettikten sonra, Hindistan’a sürgüne gönderdiler. Mustafa Kemal’in amacı bir taş ile iki kuş vurmaktı. 1. Türklere devlet kurmak. 2. Savaş içinde Kürtleri zayıflatmak. Mustafa Kemal Lozan da istediği hedefe ulaştı. Türk devletini kurdu ve Kürdistanı dört parçaya böldü.
Mustafa Kemal yukarıdaki mektup Şeyh Mahmut Berzenci’ye gönderilmiş. İnternetten aldım.
Mustafa Kemal, Kürtler arasında saygınlığı olan bazı kişilere methiyeler dolu mektuplar yazar gönderir. Bunlar arasında Cemil Çeto da var. Daha sonra Cemil Çeto’yu yargılattı ve idam ettirdi. Gönderilen mektuplar nutkun üçüncü cildinde var.
KAYNAKLAR:
1.Arap Çöllerinde Türkler Yazar: Alpay Kabacalı Basım Yılı: 2003. Sayfa Sayısı: 96.
2.İnternet.
3. Cıbranlı Xalit Beyin yeğeni çok sevdiğim ve saygı duyduğum dostum merhum Cemil Sever bana anlattı.
4. 27 Mayıs 1960’te yapılan askeri darbe döneminde, Zeynel Ağa, Sivas’ta askeri kamptayken, kampta olan kişilere anlatmış.
5. Sevr dosyası Cahit Kayra Boyut yayınları sayfa: 67-68 İstanbul
6. Mustafa Kemal’in Şeyh Mahmut Berzenciye gönderdiği mektubu İnternetten aldım.
Şaban Aslan