Cumhuriyet'ten Hüseyin Hayatsever'in haberine göre NATO Parlamenter Asamblesi’nin dün Antalya’da yapılan özel oturumuna sunulan ve AKP İstanbul Milletvekili Berat Çonkar tarafından hazırlanan Suriye raporunda, Türkiye’nin Suriye politikası konusunda dikkat çeken tespitler yapıldı. “Türkiye’nin başlangıçta Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ı devirecek uluslararası bir koalisyon kurulması için çaba sarf ettiği ancak süreç içinde Esad’ın devrilmesinin Ankara açısından bir öncelik olmaktan çıktığı” belirtilen raporda, Suriye hükümetinin 2016’da Halep’i ele geçirmesinin, Türkiye’nin Halep’teki muhaliflere desteğini kesmesinin ardından gerçekleştiği değerlendirmesi yapıldı.
Suriye’de çatışmaların başladığı 2011 yılında Ankara’nın Esad’ı reform yapmaya ve “kendi halkı üzerinde baskı kurmaktan vazgeçmeye” ikna etmeye çalıştığı belirtilen raporda, “Bu çabalar sonuç vermeyince Ankara, Suriye muhalefetini aktif olarak desteklemeye başladı. Türkiye aynı zamanda Esad rejimini saf dışı edecek uluslararası bir koalisyon kurulması için diplomatik çabalar sarf etti. Fakat muhalefetin birleştirilmesi ve askeri müdahaleye istekli bir koalisyon kurulması mümkün olmadı” ifadelerine yer verildi. Suriye’den yükselen güvenlik tehditlerinin, Türkiye’yi süreç içinde yaklaşımını değiştirmeye mecbur bıraktığı tespiti yapılan raporda, “Türkiye, bu doğrultuda sahadaki gerçeklikleri kabul ederek, Rusya ve İran’la daha uzlaşmacı bir çizgi benimsedi” değerlendirmesine yer verildi.
‘Esad öncelik değil’
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin, Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı operasyonunu gerçekleştirdiği anımsatılan raporda, “Bu müdahale, Esad’ı devirmenin Ankara açısından bir öncelik olmaktan uzaklaştığını ve önceliğin DAEŞ’i hedef almaya ve PYD/YPG’yi yok etmeye doğru kaydığını gösterdi. Bu yeni strateji doğrultusunda Ankara, Halep’teki muhalefet gruplarına olan desteğini çekme kararı aldı ve bu da Esad rejiminin tekrar kontrolü sağlamasının önünü açtı” denildi.
Türkiye’nin üç hedefi
Türkiye’nin Suriye politikasının şu anda üç hedefinin bulunduğu belirtilen raporda, ilk hedefin Türkiye’ye yönelecek terör tehdidinin ve Türkiye sınırındaki ayrılıkçı gündemin önlenmesi olduğu, ikinci olarak Ankara’nın Suriye ihtilafına kalıcı siyasi bir çözüm bulunmasını hedeflediği, üçüncü olarak da bölgede sağlanacak Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar meselesine bir çözüm bulmayı amaçladığını kaydetti.
(Cumhuriyet)