Norveç'te yapılan NATO tatbikatında, Türkiye düşman kuvvet olarak gösterilmiş. Sanal ortamdaki tatbikatta, yani bilgisayar üzerinden yapılan tatbikatta; Türkiye düşman kuvvet olarak gösterilirken, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüntüleriyle sembolize edilmiş.
Sanal ortamdaki düşman kuvvet olarak gösterilen Türkiye değil, diyelim ki Yunanistan veya Hollanda veya Almanya olsaydı, bu ülkeler ve halkı, siyasi partileri aynı tepkiyi gösterirler miydi? Bilemiyorum.. Yaşanmadan görülmez diye düşünüyorum. Yine Türkiye "Yahu ne yapıyorsunuz? Bu ülkelerle aynı ittifakta ve aynı saftayız. Bu ülkeleri düşman kuvvet olarak göstermek yakışık alır mı?" diye tepki gösterir miydi? Hiç sanmıyorum.
NATO tatbikatında Türkiye'nin düşman kuvvet olarak gösterilmesi ve Türkiye'de buna gösterilen tepkiler, aklıma Kanatlı J-78 tatbikatı getirdi. Jandarma Genel Komutanlığı 13 Eylül 1978'de Yüksekova'nın Evler (Altınoluk) Köyü'nde bir tatbikat yapmıştı. Bu tatbikatta düşman kuvvetleri temsil eden turuncu kuvvetler olarak yöre halkı kullanıldı. Temsili olarak isyan eden ve yöredeki Kürt giysileri içindeki turuncu kuvvetler, dost mavi kuvvetler tarafından kısa sürede imha edildi ve isyan bastırıldı. Tatbikat sonunda Kürtlere karşı zafer kazanılmıştı.
Tatbikatın yapıldığı 1978 yılında, Kürtlerin veya Kürt organizasyonlarının herhangi bir silahlı mücadelesi olmadığına dikkatinizi çekmek isterim. Demek ki devlet nazarında Kürtler, o tarihlerde bile tatbikatlarda düşman kuvvet olarak konumlandırılacak derecede potansiyel bir tehlike sayılıyordu. Bu, aynı zamanda Türk Devleti ile siyasi çevrelerinin, Kürtlerin Irak'ta bağımsız olmak için yaptıkları bağımsızlık referandumu ve sonrasındaki tavrını açıklayacak niteliktedir.
Askeri savunma paktı olan NATO üyesi olan Türkiye'nin, diğer üye ülkeler tarafından tatbikatta düşman kuvvet olarak gösterilmesi, elbette ki Türkiye açısından hazmı zor bir travma yaratacak ve tepki gösterecekti. Ancak, Kanatlı-78 jandarma Tatbikatı'nı yaparak bir kısım vatandaşlarını düşman kuvvet olarak gösteren, Kürtlerin statü sahibi olmasına düşmanca karşı çıkanların empati yaparak; tepkilerinde ne kadar haklı olduklarını ve Kürtlere özür borçlarının olduklarını unutmamaları gerekir. Etik yalnız insanlara değil, devlete ve siyasi kurumlara da gereklidir. 20/11/2017