Navalny'in etki gücü ve Biden sonrası Rusya üzerinden Kürtlerin kaderi

.

 

Rusya'da muhalif lider Aleksey Navalny'e zehirlendiği iddiasıyla kaldırıldığı Omsk Hastanesi'nde ilk müdahaleyi yapan Dr. Sergei Maksimishin, 55 yaşında hayatını kaybetti.

Doktorun ölüm nedeni ise kalp krizi olarak duyuruldu.

Rus muhalif lider Aleksey Navalny, seyahat ettiği uçakta zehirlendiği iddiasının ardından uçak, acil olarak Omsk kentine iniş yapmıştı.

Burada hastaneye kaldırılan Navalny'e ilk müdahaleyi gerçekleştiren isim Dr Sergei Maksimishin’di. 

55 yaşında yaşamını yitirdi. Doktorun, Navalny'nin ilk müdahalesinin yapıldığı yoğun bakım ünitesinde öldüğü, ölüm nedeninin ise kalp krizi olduğu açıklandı.

Öte yandan Navalyn’nin Putin iktidarına muhalif olup olmayacağı da tartışma konusu.

Moskova’dan programında Rusya uzmanı Dr. Kerim Has ile Navalyn’nin son durumu ve ülkedeki protestoların nereye evrildiğini konuştuk. 

Programda ayrıca Suriye ve Libya’daki değişen güç dengelerini de masaya yatıran Has, “Kuyular ve limanlar üzerinde anlaştıkları takdirde Biden’lı ABD ile Rusya’nın Suriye’de Kürtler konusunda anlaşabilmelerinin de önü açılmış olur, bu, zor ama imkânsız değil” görüşünü dile getiriyor.

Navalyn konusunda “Rusya’daki Navalny protestolarının Kremlin açısından en önemli sonucu, iktidar değişimi değil, gençlere yönelik politikanın revize edilmesi gerektiği olacaktır” diyen Has, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Rusya’da Sovyet sonrası neslin siyasi tercihleri “güvenlik”ten ziyade ‘özgürlük’ odaklı şekilleniyor ki, bu da dünyadaki genel trende uygun, ama Kremlin’in pek alışık olmadığı bir durum

Kremlin uzun süredir Navalny’i siyasi bir mahkumiyet kararıyla 'önce mağdur, sonra kahraman' durumuna sokmadan yarış dışı etmeye çalışıyordu, ancak bu formül artık devre dışı. Rusya’daki güvenlik devletinin Navalny gibi bir siyasi figüre açacağı alanın belli sınırları var, Navalny’e verilen hapis cezası bu sınırlara gelindiğini gösteriyor.”

Ankara’daki Rus Büyükelçi Erkhov’un Gelecek Partisi Ahmet Davutoğlu’yu ziyaretini de programda konuştuk.

Davutoğlu, Rus uçağının düşürüldüğü dönemde başbakan olarak “Emri ben verdim” demişti.

Öyle ki, Sputnik’te Yavuz Oğhan, Akif Beki ve İsmail Saymaz’ın programı Davutoğlu söyleşisi nedeniyle sonlandırılmıştı.

Kerim Has, “Rus Büyükelçi’nin Davutoğlu’yu ziyaret edip görüş alışverişinde bulunması, daha önce Davutoğlu’nda 'haber değeri görmediklerini' söyleyen bir kısım Sputnik Türkiye yöneticisini ters köşe yapmış oldu” yorumunu yapıyor.

Öte yandan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 15 Temmuz’un arkasında ABD’nin olduğunu iddia etmesine ilişkin olarak Has, "Pek muhtemel ki, son 15 Temmuz söylemiyle bizzat tehdit ettiği Erdoğan’ın yeniden ABD’ye yanaşmasının önünü almaya çalışıyor, ama bu mücadelede ayrı bir başlıkta Rusya da var” diyor ve ekliyor:

“15 Temmuz’un faili bağlamında doğrudan ABD’yi işaret eden “kafası karışık” Süleyman Soylu’ya zannımca İngiliz MI6 Şefi Moore epey gönül koymuştur.”

Kerim Has, Libya konusunda ise “Erdoğan, maalesef, şahsi iktidarının bekasına destek olan ülkeler adına TSK ve MİT’i ‘taşeron’ olarak sahaya sürüp Libya’daki güç tasarımının en kullanışlı ‘çekici’ oldu, ancak masa kurulunca bu manivela şimdi sadece ‘çivi’ görevi görüyor” görüşünü dile getiriyor.

Kerim Has'la Moskova'dan /Ahvalnews

Avrupa Haberleri

Almanya'da 16 Aralık'ta güven oylaması, 23 Şubat'ta seçimler
NATO'dan Ermenistan'a heyet
İngiltere'de aşırı sağ karşıtları sokağa indi: 'Nefrete hayır'
ABD Irak'tan çekiliyor mu? Tarih verildi
Fransız vekiller, faşist RN'li Termet'nin elini sıkmadı