Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Barzaniler Enfali'nin de tarihteki tüm suçlar gibi Kürdistan'ın özgürlükçü halkının iradesini kırmaya yönelik olduğunu ancak faillerinin alnında kara bir leke haline geldiğini söyledi.
"Bugün 31 Temmuz'dan Ağustos ortasına kadar Erbil’de zorunlu göçe tabi tutularak Irak rejiminin acımasız operasyonunda vahşice öldürülen 8 bin Barzani genci, yaşlısı ve erkeğini anıyoruz." diyen Neçirvan Barzani mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Ruhları şad olsun, ailelerini selamlıyor önlerinde saygıyla eğiliyoruz. Barzaniler Enfali de tarihteki tüm suçlar gibi Kürdistan'ın özgürlükçü halkının iradesini kırmaya yönelikti. Ancak faillerinin alnında kara bir leke haline geldi. Kürdistan kurtuluş hareketine daha fazla güç kazandırdı, baskı ve diktatörlüğe karşı daha cesurca göğüs germelerine vesile oldu."
Barzani annelerin tüm acılara, ızdıraplara ve trajedinin kötü sonuçlarına katlanarak kendi ayakları üstünde durabildiklerini altını çizen Neçirvan Barzani, "Çocuklarını gururla yetiştirmeyi, sadık ve yetenekli bir nesil yetiştirmeyi başardılar. Tüm acılarda, zor durumlarda pes etmeyen tüm şanlı anneleri, eşlerini ve kız kardeşlerini selamlıyor, ellerinden öpüyorum. Bu zor dönemde Barzani'nin mağdurlarına yardım eden herkese teşekkür ederiz. Hizmetleri ve yardımları hiçbir zaman unutulmayacaktır." ifadelerini kullandı.
Neçirvan Barzani, Barzaniler Enfali'nin ve Kürt halkının yaşadığı diğer trajedilerin soykırım olarak tanınması yönündeki çalışmalarının ve çabalarının uluslararası düzeyde devam edeceğini yineleyerek, "Kürdistan'daki siyasi parti ve toplulukların birlik ve beraberliğini, Enfal kurbanlarının ailelerine tazminat ödenmesini vurguluyoruz. Tüm Kürdistan şehitlerini anıyoruz." dedi.
Güney Kürdistan’da Enfal (soykırım) süreci 31 Temmuz 1983’te 8 bin Barzani erkeğinin katledilmesiyle başladı.
Baas rejimi Barzani aşiretinden 10 ile 85 yaş arası 8 bin erkeği aynı gün evlerinden alıp Irak’ın güneyindeki Musenna kentine götürerek katletti. Bu olay tarihe “Enfal”in ilk aşaması olarak geçti.
Söz konusu katliamdan sonra Baas rejimi, 8 aşamada Germiyan’dan Behdinan bölgesine kadar yaklaşık 182 bin Kürt’ü katletti.
Ayrıca 1975'ten sonra binlerce Kürt, Irak'ın güneyindeki çöllere sürgün edildi. Burada da çocuk, yaşlı ve kadın binlerce Kürt açlık ve hastalıktan şehit düştü.
Katliamla beraber binlerce Kürt yerlerinden edildi, Irak’ın güneyindeki bölgelere sürüldü. Mal ve mülklerine el konulan Kürtlerin tarlaları ateşe verildi.
Enfal’den önce Baas rejimi 1970’te Barzan bölgesindeki vatandaşları Irak’ın güneyine sürgün etmişti.
1978’de Barzanilerin bir bölümü Güney Kürdistan’ın Diyana, Herir, Bahirke ve Goreto toplama kamplarına yerleştirilirken, 1980’in başında da Kuds ve Kuştepe toplama kamplarına yerleştirildi. Barzaniler, söz konusu bölgelerde baskı ve zulüm altında yaşamak zorunda bırakıldı.
Güney Kürdistan’daki 1991 Ayaklanması (Raperin) sonrasında, Bağdat Hükümeti Barzanilerin akıbeti konusunda herhangi bir açıklama yapmazken, dönemin Baas lideri Saddam Hüseyin’e ait belgelerde “Onları cehenneme gönderdik” ifadelerinin yer aldığı ortaya çıkmıştı.
Soykırımın üzerinden 41 yıl geçti. Baas rejiminin devrilmesinin ardından Barzanilere ait bazı toplu mezarların ortaya çıkmasıyla şehitlerin cenazelerinin kalıntıları Güney Kürdistan’a getirildi.
Baas rejiminin 2003’te yıkılmasının ardından 2005 yılında, 413 Barzaniler Enfali kurbanına ait kalıntılar Musenna çöllerinde bulundu ve Başkan Barzani’nin öncülüğünde düzenlenen bir törenle Kürdistan Bölgesi’ne getirilerek toprağa verildi.
2011 yılında da Irak’ın güney bölgesindeki çöllerde 93 Barzani erkeğine ait kalıntı bulundu.
2021 yılı sonunda bulunan toplu mezarla ilgili de federal hükümet ve Kürdistan Bölgesi Hükümeti yetkilileri ortak çalışma yürüttü. Kazıların başladığı ilk gün olan 15 Şubat 2022’de toplu mezarlara gömülen Barzanilere özel cemedaniler ve kıyafetler (puşi) ortaya çıktı. Bunlar da mezarlardaki kişilerin, 1983’te soykırıma tabi tutulan Barzani erkekleri olduğunun kanıtları olarak kayda geçti.
Halen çok sayıda Kürt’ün akıbeti bilinmiyor.