Neçirvan Barzani: PKK’yle görüşüyoruz

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) olarak PKK’yle görüşmelerde bulunduklarını söyledi. IŞİD’le savaşın ilk etapta kendilerinde şok etkisi yarattığını belirten Neçir

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) olarak PKK’yle görüşmelerde bulunduklarını söyledi.

IŞİD’le savaşın ilk etapta kendilerinde şok etkisi yarattığını belirten Neçirvan Barzani, sonraki süreçte peşmergenin IŞİD’in korku efsanesini yıktığını ifade etti.

“Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi”ne katılmak üzere gittiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinin Kürtler için fırsat olduğunu söyleyen Barzani, liderlerle Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın durumunu konuşma fırsatı bulduklarını da ifade etti.

Neçirvan Barzani, Dubai gezisini ve son durumu Rûdaw’a değerlendirdi.

Katıldığınız bu zirveye çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katıldı. Kürtler ne sonuçlar çıkardı buradan?

BAE Devlet Başkanı’nın resmi davetiyle buraya geldik. Şüphesiz Kürdistan Bölgesi olarak bizim için, zirveye katılan devletlerin tecrübelerinden faydalanmak bir fırsattı. Bütün bu ülkeler geçmişte, bizim gibi zorlu dönemlerden geçti. Zaman içinde birçok alanda ilerleme kattetiler. Bizim için de mevkidaşlarımızla bu zirveye katılmak önemliydi. Temsilcileriyle görüştüğümüz ülkelerin olumlu yanlarını Kürdistan Bölgesi’nde de uygulamayı umut ediyoruz.

BAE Dışişleri Bakanı ile hem bölgenin hem de Irak ile Kürdistan Bölgesi’nin genel durumu hakkında bir görüşme gerçekleştirdik. Şüphesiz BAE’yle Kürdistan Bölgesi’nin ilişkileri geçmişe dayanıyor. BAE’yle büyük bir ticaret hacmimiz mevcut.

BAE yetkilileriyle başka neler görüştünüz? Çünkü Hükümet Sözcüsü, Kürdistan Bölgesi’nin BAE için çok önemli olduğunu söyledi.

Doğrusu her alanda bize yardım etmeye istekliler. Bu yardımların bir kısmı doğrudan, bir kısmı ise Bağdat üzerinden olabilir. BAE, ticaret ve diğer bazı alanlarda Kürdistan Bölgesi ile önemli ilişkileri olan bir ülkedir.

Körfez ülkeleri niçin Kürdistan Bölgesi’ne bu kadar önem veriyor?

Sadece Kürdistan Bölgesi’ne değil, tüm Irak’a bu önemi vermelerini istiyoruz. Ancak eğer geçmişe bakacak olursak, geçen birkaç yıl içinde Kürdistan Bölgesi, bölge için istikrar merkezi oldu ve bunu çok iyi anlıyorlar. Bu temelde, Kürdistan Bölgesi’ndeki istikrarın devamını ve ilişkilerinin olumlu olmasını istiyorlar.

“Kürdistan Bölgesi’nin tüm bu ziyaretleri, Bağdat karşısındaki zayıflığından kaynaklanıyor” deniliyor, çünkü Haydar Abadi şimdiye dek Erbil’i ziyaret etmedi…

Bana göre bunlar şekilden ibaret şeyler. Kimin kimi ziyaret ettiği önemli değil, önemli olan bir iş gerçekleştirmek. Biz bir ülkede yaşıyoruz ve kendisi Irak’ın Başbakanı.

Kürdistan Bölgesi’ne maaşların ve bütçenin gönderilmesi sizin için önemli mi?

Önemli olan sorunların çözülmesiyle bütçenin gelmesi. Mevcut durumdan kurtulmak istiyoruz. Bunun için her gün Bağdat’a gitmeye hazırız ve istiyoruz.

IŞİD’le savaşa gelecek olursak… Şimdilerde IŞİD’in Kürdistan Bölgesi üzerindeki tehlikesi ne seviyede?

Başlangıçta IŞİD’le savaş Kürdistan Bölgesi için büyük bir savaştı. Bence başta yaşanan şok Kürdistan Bölgesi’nde son buldu. Bugün her cephede peşmerge, polis ve gönüllülerin olduğunu görüyoruz. Savaş Kürdistan Bölgesi’nin lehine seyir değiştirdi. Eğer bu kahramanların direnişi olmasaydı, doğrusu Kürdistan Bölgesi’nin durumu bugün farklı olurdu. IŞİD’in bir bölgeyi ele geçirecek gücü kalmadı artık.

IŞİD efsanesinin yıkıldığını söyleyebilir miyiz?

Yeryüzünde IŞİD’e karşı koyabilecek tek bir güç olduğunna inanıyorum; o da Kürdistan Peşmerge Güçleri’dir. Şüphesiz peşmerge IŞİD’in tüm korku efsanesini, heybetini yıktı. Şengal, Mahmur, Sınun, Güwer, Kerkük, Celevla, Saidiye ve tüm cephelerdebüyük bir iş başarılmıştır.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın YPG ve YPJ’yi Fransa’ya davet edip kabul etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her Kürt gücünün kabul görmesinden mutluluk duyarız. Doğrusu bugün Kürtler’in Suriye’deki çabalarını da destekliyoruz. Onalara tek bir şey söylüyoruz: Birlik ve beraberlik içinde olun. Diğer çevrelerin de sizlerle çalışmasına fırsat verin. Parti’nin (KDP) onlara düşmanlık yaptığı gibi yanlış bir izlenim doğmuş. Özellikle söylemek istiyorum ki, Kobani’de savaş şiddetlendiğinde tam tersine Kürdistan Bölgesi Başkanı Amerika ve Türkiye nezdinde peşmergenin Kobani’ye yardıma gitmesi için ciddi girişimlerde bulundu. Nitekim peşmerge gitti ve destek de oldu.

Bugün de Kürdistan Bölgesi ile KDP’nin genel tutumu aynıdır. Bazı çevrelerin bunu KDP karşıtlığı olarak kullanmak istediğini görüyoruz. Bunlar temelsiz şeylerdir. Bizim ve tüm Kürdistani güçlerin ortak tutumu Suriye’deki Kürtler’in çabasına destek olmaktır. Her siyasi adım ve başarı bizim için mutluluk kaynağıdır ve destekliyoruz.

KDP ve PKK arasındaki ilişkiler ne durumda?

PKK’yle ilişkilerimiz normal seyrindedir ve bu gerçektir. Bazı konularda anlaşmazlıklarımız olabilir ancak PKK’yle ilişkilerimiz, görüşmelerimiz var. Medyaya yansıyan şeklinden daha rahat şekilde yürüyor ilişkimiz. Ancak PKK’yle çalışma alanlarımız farklı. Kürdistan Bölgesi bizim sorumluluğumuzda. Kürdistan Bölgesi Irak’ın da sorumluluğunda. PKK bunu anlamalı.

PKK’nin Kürdistan Bölgesi ve Irak’a karşı sorumluluğu yok. Kürdistan Bölgesi’ne karşı biz sorumluyuz. Biz de bu sorumluluğu en uygun şekilde yerine getirmeliyiz

IŞİD’le savaşın ilk etapta kendilerinde şok etkisi yarattığını belirten Neçirvan Barzani, sonraki süreçte peşmergenin IŞİD’in korku efsanesini yıktığını ifade etti.

“Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi”ne katılmak üzere gittiği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretinin Kürtler için fırsat olduğunu söyleyen Barzani, liderlerle Kürdistan Bölgesi ve Irak’ın durumunu konuşma fırsatı bulduklarını da ifade etti.

Neçirvan Barzani, Dubai gezisini ve son durumu Rûdaw’a değerlendirdi.

Katıldığınız bu zirveye çok sayıda devlet ve hükümet başkanı katıldı. Kürtler ne sonuçlar çıkardı buradan?

BAE Devlet Başkanı’nın resmi davetiyle buraya geldik. Şüphesiz Kürdistan Bölgesi olarak bizim için, zirveye katılan devletlerin tecrübelerinden faydalanmak bir fırsattı. Bütün bu ülkeler geçmişte, bizim gibi zorlu dönemlerden geçti. Zaman içinde birçok alanda ilerleme kattetiler. Bizim için de mevkidaşlarımızla bu zirveye katılmak önemliydi. Temsilcileriyle görüştüğümüz ülkelerin olumlu yanlarını Kürdistan Bölgesi’nde de uygulamayı umut ediyoruz.

BAE Dışişleri Bakanı ile hem bölgenin hem de Irak ile Kürdistan Bölgesi’nin genel durumu hakkında bir görüşme gerçekleştirdik. Şüphesiz BAE’yle Kürdistan Bölgesi’nin ilişkileri geçmişe dayanıyor. BAE’yle büyük bir ticaret hacmimiz mevcut.

BAE yetkilileriyle başka neler görüştünüz? Çünkü Hükümet Sözcüsü, Kürdistan Bölgesi’nin BAE için çok önemli olduğunu söyledi.

Doğrusu her alanda bize yardım etmeye istekliler. Bu yardımların bir kısmı doğrudan, bir kısmı ise Bağdat üzerinden olabilir. BAE, ticaret ve diğer bazı alanlarda Kürdistan Bölgesi ile önemli ilişkileri olan bir ülkedir.

Körfez ülkeleri niçin Kürdistan Bölgesi’ne bu kadar önem veriyor?

Sadece Kürdistan Bölgesi’ne değil, tüm Irak’a bu önemi vermelerini istiyoruz. Ancak eğer geçmişe bakacak olursak, geçen birkaç yıl içinde Kürdistan Bölgesi, bölge için istikrar merkezi oldu ve bunu çok iyi anlıyorlar. Bu temelde, Kürdistan Bölgesi’ndeki istikrarın devamını ve ilişkilerinin olumlu olmasını istiyorlar.

“Kürdistan Bölgesi’nin tüm bu ziyaretleri, Bağdat karşısındaki zayıflığından kaynaklanıyor” deniliyor, çünkü Haydar Abadi şimdiye dek Erbil’i ziyaret etmedi…

Bana göre bunlar şekilden ibaret şeyler. Kimin kimi ziyaret ettiği önemli değil, önemli olan bir iş gerçekleştirmek. Biz bir ülkede yaşıyoruz ve kendisi Irak’ın Başbakanı.

Kürdistan Bölgesi’ne maaşların ve bütçenin gönderilmesi sizin için önemli mi?

Önemli olan sorunların çözülmesiyle bütçenin gelmesi. Mevcut durumdan kurtulmak istiyoruz. Bunun için her gün Bağdat’a gitmeye hazırız ve istiyoruz.

IŞİD’le savaşa gelecek olursak… Şimdilerde IŞİD’in Kürdistan Bölgesi üzerindeki tehlikesi ne seviyede?

Başlangıçta IŞİD’le savaş Kürdistan Bölgesi için büyük bir savaştı. Bence başta yaşanan şok Kürdistan Bölgesi’nde son buldu. Bugün her cephede peşmerge, polis ve gönüllülerin olduğunu görüyoruz. Savaş Kürdistan Bölgesi’nin lehine seyir değiştirdi. Eğer bu kahramanların direnişi olmasaydı, doğrusu Kürdistan Bölgesi’nin durumu bugün farklı olurdu. IŞİD’in bir bölgeyi ele geçirecek gücü kalmadı artık.

IŞİD efsanesinin yıkıldığını söyleyebilir miyiz?

Yeryüzünde IŞİD’e karşı koyabilecek tek bir güç olduğunna inanıyorum; o da Kürdistan Peşmerge Güçleri’dir. Şüphesiz peşmerge IŞİD’in tüm korku efsanesini, heybetini yıktı. Şengal, Mahmur, Sınun, Güwer, Kerkük, Celevla, Saidiye ve tüm cephelerdebüyük bir iş başarılmıştır.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın YPG ve YPJ’yi Fransa’ya davet edip kabul etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Her Kürt gücünün kabul görmesinden mutluluk duyarız. Doğrusu bugün Kürtler’in Suriye’deki çabalarını da destekliyoruz. Onalara tek bir şey söylüyoruz: Birlik ve beraberlik içinde olun. Diğer çevrelerin de sizlerle çalışmasına fırsat verin. Parti’nin (KDP) onlara düşmanlık yaptığı gibi yanlış bir izlenim doğmuş. Özellikle söylemek istiyorum ki, Kobani’de savaş şiddetlendiğinde tam tersine Kürdistan Bölgesi Başkanı Amerika ve Türkiye nezdinde peşmergenin Kobani’ye yardıma gitmesi için ciddi girişimlerde bulundu. Nitekim peşmerge gitti ve destek de oldu.

Bugün de Kürdistan Bölgesi ile KDP’nin genel tutumu aynıdır. Bazı çevrelerin bunu KDP karşıtlığı olarak kullanmak istediğini görüyoruz. Bunlar temelsiz şeylerdir. Bizim ve tüm Kürdistani güçlerin ortak tutumu Suriye’deki Kürtler’in çabasına destek olmaktır. Her siyasi adım ve başarı bizim için mutluluk kaynağıdır ve destekliyoruz.

KDP ve PKK arasındaki ilişkiler ne durumda?

PKK’yle ilişkilerimiz normal seyrindedir ve bu gerçektir. Bazı konularda anlaşmazlıklarımız olabilir ancak PKK’yle ilişkilerimiz, görüşmelerimiz var. Medyaya yansıyan şeklinden daha rahat şekilde yürüyor ilişkimiz. Ancak PKK’yle çalışma alanlarımız farklı. Kürdistan Bölgesi bizim sorumluluğumuzda. Kürdistan Bölgesi Irak’ın da sorumluluğunda. PKK bunu anlamalı.

PKK’nin Kürdistan Bölgesi ve Irak’a karşı sorumluluğu yok. Kürdistan Bölgesi’ne karşı biz sorumluyuz. Biz de bu sorumluluğu en uygun şekilde yerine getirmeliyiz

SÖYLEŞİ Haberleri

Mustafa Aydoğan: Kürt nüfus çoğalıyor, Kürtçe konuşanlar azalıyor
30 yıl sonra tahliye olan Rojbin Perişan: Vazgeçmediğin sürece umut vardır
İstanbul Sözleşmesi, İngiltere’de yürürlüğe girdi
Mücahit Bilici: 'Kürt demokrasisinin de Kürt askeriyesine 'haddini bil' diyebilmesi lâzımdır'
Kürt korkusu Kürtlerle ilgili hak taleplerini güvenlik meselesine indirgiyor