Necmettin Büyükkaya 1943 yılında, Siverek ilçesine bağlı Karahan köyünde Kürt anneden ve Kürt babadan dünyaya geldi. İlk ve Orta Okulu Siverek’te okudu. Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesinde birinci sınıfı okuduktan sonra Diyarbakır’dan ayrılarak, Adana’da lise öğrenimini tamamladı. 1964-1965 öğretim yılında liseden mezun olan Necmettin Büyükkaya 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okumaya başladı. Her şeyden önce Necmettin aktif bir gençti. Çok girişkendi. Korku neydi bilmiyordu.
Hukuk Fakültesinde okurken 1966 yılında Siverek Yüksek Öğrenim Talebe Cemiyeti, Urfa Yüksek Öğretim Talebe Cemi-yeti ve İstanbul Hukuk Fakültesi Ce-miyetine katılır. Aynı yıl Türkiye İşçi Parti’sinde çalışmaya başlar. Bir yıl sonra Fikir Kulüpleri Federasyo-nuna üye oluyor. Artık Necmettin Bü-yükkaya kendini siyasetin içinde buluyor. Adım adım örgüt-sel özgürlükçü Kürt hareketine doğru ilerlemeye devam ederek ve ön saflarda yerini alır. Necmettin için hukuk öğrenimi ikinci planda kalmıştı.
İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde, Kürt aydınlarının siyasi faaliyetleri başlamıştı. 1969 yılından itibaren İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Batman, Ergani, Silvan ve Kozluk’ta Devrimci Demokrat Kültür Ocakları DDKO şubeleri kurulur. Necmettin Büyükkaya İstanbul’da olan bir grup Kürt aydınları ve Kürt öğrencileriyle beraber 27 Nisan 1969 günü İstanbul’da DDKO şubesini kurar ve kurucu başkanı olur. DDKO’ nun hazırlık ve kuruluş dönemi Necmettin’i tamamen çalışmanın içine çekiyordu. Necmettin artık demokratik Kürt hareketinin genç önderlerinden biridir. Kürdistan’daki siyasi hareketle ilişki kurmak üzeredir. Aynı zamanda da DDKO’nun arkasındaki illegal komitesinin beş üyesinden biridir. O dönemde bütün faaliyetler bu beş kişilik komite tarafından yönetiliyordu. Gösterdiği kahramanlık, savaştığı güçlerin ve aynı zamanda da siyasi hareketin liderlerinin dikkatini üzerine çekiyordu. Artık Necmettin zapt edilmeyecek bir konuma gelmişti.
Ortadoğu’da Demokrasi fakiri olan ülkelerde sık sık askeri darbeler yapılıyordu. 12 Mart 1971 günü dünyada eşi ve benzeri olmayan, ikinci defa, Türkiye’de askeri darbe yapıldı. Birçok demokratik örgütlerle beraber DDKO’ da kapatıldı. Birçokları gibi Necmettin’in de yaşama imkânı kalmamıştı. 26 Haziran 1971’de Necmettin Güney Kürdistan’a gider. 10 Temmuz 1971’de Türkiye Kürdistan Demokratik Parti’sine üye oluyor. (PDK-T) Artık Necmettin bu parti’nin üyesidir. O dönemde Sait Elçi ve Dr. Şıvan olayı olmuştu. Dr. Şıvan’ın ekibi dağıldıktan sonra, 22 Şubat 1972’de Güney Kürdistan’dan ayrılır, Kamoşlu’ya gider.
22 Eylül 1972’de Suriye’den çıkıp Prag’a gider, 6 Ekim 1972’ de İsveç’e geçer. Necmettin için artık siyasi mültecilik süreci başlamış olur. Mültecilik hakkını kazandıktan sonra pasaportunu alarak siyasi çalışmalarına başlar. Hareketi toparlamak için durmaksızın ülkeden ülkeye gider gelir. Yurtsever Kürt insanlarıyla ilişkilerini geliştirir. Suriye, Lübnan ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde mekik dokumaya devam eder.
Türkiye’de 1974 yılında genel af çıkar. 1975 yılında Necmet-tin yurda döner Türkiye’de yaşamaya başlar. 1975 yılında Necmettin ve arkadaşlarının tek hedefleri Türkiye Kürdistan Demokrat Parti’sinin ve Doktor Şıvan’ın partisini bir araya getirmektir. 1976 yılında P D K-T yeniden kendini organize eder. Necmettin bu partinin liderlerinden biri olur ve bütün gücüyle çalışır. 1977 yılının başından itibaren parti yöneticileri ile arasında çelişkiler derinleşir ve partiden ayrılır.
Kuzey Kürdistan’da değişik isimlerle illegal bazı partiler kurulmuştu. O dönem. Necmettin 1978’in Mart ayında bir gurup arkadaşlarıyla birlikte KAK‘ı (Komeleyan Azadiya Kürdistan) partisini kurar. Arkadaşlarıyla beraber kurdukları örgüt kadro düzeyindeydi. Kuzey Kürdistan’daki ulusalcı örgütlerle birlikte çalışmak için uğraşıyorlardı. 12 Eylül 1980 Tarihinde Türkiye’de faşist Askeri darbe gerçekleşir. Bunun sonucu binlerce yurtsever ve devrimci insan gözaltına alınarak insanlık dışı ağır işkencelerden geçirilirler.
Binlerce insan ülkeyi terk ederek Avrupa’nın değişik ülke-lerine iltica etmişlerdi. Bu dönemde ve ağır şartlar altında Necmettin, Kuzey Kürdistan’da illegal olarak çalışmalarını sürdürüyordu. 1981 Yılında o da yurt dışına çıkar, belli bir süre sonra kendi ülkesine geri döner yeniden çalışmalarına devam eder. 15 Nisan 1982’de Diyarbakır’da yakalanır. Diyarbakır Cezaevinde yaşadığı günlerde herkes gibi ağır işkenceler görür. Ve hiçbir zaman işkencecilere boyun eğmez. Cezaevindeki bütün başkaldırılarda öncülük edenler arasında yerini alır. Necmettin bir gün işkencecilere şöyle seslenir “Ölümle beni korkutacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz, Ölümden korksaydım bu işe girmezdim, kaldı ki beni öldürmekle yok edemezsiniz. Çocuklarım bir şehidin, bir kahramanın çocukları olarak göğüslerini gere gere gezeceklerdir. Gururla babalarını anlatacaklardır. Ya sizinkiler babamız bir işkenceci ve katildi diyecekler…”