Haber Merkezi - Tarihi geçmişte görüleceği üzere Barzani ismi Kürt ve Kürdistan özgürlük mücadelesinde bir ahenk taşı gibi duruyor. Tüm yaşamını bu mücadeleye adamış bir önderin isminin böyle anılması kuşkusuz yürüttüğü mücadelenin büyüklüğünü de göstermektedir. Mustafa Barzani’nin başlatmış olduğu özgürlük ateşi, dağlardan köylere, köylerden şehirlere ve bugün onun ismini taşıyanlar tarafından tüm dünya payitahtlarında özgürlük ve barışın ışığını taşıyor.
Kürt ve yabancı tarih yazıcılarının hepsi Mustafa Barzani’nin Kürt özgürlük mücadelesinin en etkili lideri olduğunda hemfikir. Barzani ilk etapta Kürtlerin insani ve kültürel hakları için mücadele ateşini yakmış, Kürtlerin eksikliğini çok yaşadıkları siyasi bir program oluşturmak için 16 Ağustos 1946 yılında Kürdistan Demokrat Partisi’ni kurmuş ve mücadeleyi daha üst bir aşamaya taşımıştır.
DÜNYA’YA GELİŞİ VE KÜÇÜK YAŞTA MAHKUMİYETİ
Mustafa Barzani, Şeyh Mıhemmed Barzani’nin oğlu olarak 14 Mart 1903 yılında Barzan köyünde dünyaya gelir. Daha 3 yaşındayken büyük kardeşi Şeyh Abdulselam ve annesiyle yakalanıp Diyarbakır’a sürgün edilip hapse atılır. 9 aylık zindandan sonra bırakılır. 12 yaşında iken, ağabeyi Abdülselam idam edilir.
İLK SAVAŞTA FARK EDİLEN ASKERİ DEHA
1919 yılındaki İngiliz işgalcilere karşı Süleymaniye’de isyana karşı savaşan Şeyh Mahmudi Hafid’in safında 300 yoldaşı ile saf tutar.
Mela Mustafa,1920 yılında Şeyh Ahmed Barzani tarafından Kuzey Kürdistan’a Şeyh Said’in yanına Şeyh Sait isyanı ile Şeyh Mahmudi Hafid isyanları arasında koordinasyon kurması için gönderilir.
1931-32 yılları arasında Barzan, Mêrgesor ve Şêrwan bölgelerinde İngilizlere karşı savaşan Peşmergelere komutanlık yapan Mela Mustafa Barzani’nin askeri dehası fark edilir.
1932’yılında dönemin Irak hükümeti, İngilizlerin yardımıyla Şeyh Ahmed Barzani’yi yakaladıktan sonra Mela Mustafa Barzani, Kürt başkaldırı hareketinin başına geçer.
Aynı yıl, Irak hükümeti, asi Peşmergeler ve Barzani ailesi için af kanunu çıkarınca 1936 ile 1943 yılları arasında, Peşmerge güçleri Irak hükümetine karşı herhangi bir kalkışma gerçekleştirmezken 1943’ten sonra Mela Mustafa yönetimindeki Peşmerge güçleri Irak’a karşı tekrar silahlı kalkışmaya başlar.
BARZANA GERİ DÖNÜŞ
İkinci Dünya Harbi’nin ve Irak hükümetine karşı askeri darbenin yaşandığı bu dönemde Mela Mustafa Barzani bu şartlardan istifade edip ata topraklarına, Barzan bölgesine geri gelir ve zayıf düşmüş Irak hükümetiyle var olan bütün ilişkilerini dondurup hükümetin Peşmergenin savaşı durdurması dahil tüm isteklerini ret eder.
2500 kişilik bir Peşmerge gücü toplayabilme başarısını gösteren Mustafa Barzani’nin bu başarısını kırmak için toparlanmaya çalışan Irak hükümeti, 18 ay sonra büyük bir askeri güç ile Barzan bölgesine tekrar harekat gerçekleştirir. Irak ordusuna karşı büyük bir mücadele veren Mustafa Barzani komutasındaki Peşmergeler Türkiye sınırındaki Kani Reşê’ye çekilmek zorunda kalır. Daha sonra Mustafa Barzani komutasındaki Peşmergelerle birlikte Doğu Kürdistan’a, Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin ilan edilme hazırlıklarının yapıldığı Mahabat kentine geçer.
KÜRDİSTAN CUMHURİYETİ’NİN GENERALİ
Mela Mustafa Barzani, Mahabad’da Kürdistan Cumhuriyetinin ilan edildiği 22 Kasım 1946 yılında Pêşewa Qazi Mıhemed’in yanında ordu generali olarak saf tutar.
Kürdistan Cumhuriyeti’nin dağılması ardından, Mela Mustafa, Peşmergeleriyle birlikte dönemin Sovyetler Birliği devletine geçerken yolda İran güçlerinin türlü saldırılarına maruz kalırlar. Büyük bir mücadele sergileyen Peşmergeler, zor şartlar altında Sovyetlere varırlar.
Sovyetler Birliği’nde 12 yıl kaldıktan sonra 26 Ekim 1958 yılında, dönemin Irak hükümetinin bazı sözler vermesi ardından Kürdistan’a geri gelen Mustafa Barzani, daha sonra hükümetin verdiği sözleri yerine getirmemesinden dolayı 1961 Eylül’ünden 11 Mart 1970’e kadar devam edecek başkaldırı hamlesini başlatır.
IRAK’TA ASKERİ DARBE VE BAAS’IN GELİŞİ
1968’yılında Baas Partisi’nin mevcut Irak hükümetine karşı askeri bir darbe gerçekleştirerek iktidarı ele geçirmesi ardından Irak’ta siyasi ve askeri denge bozulur ve Mustafa Barzani, yeni hükümet ile müzakerelere başlar ve 11 Mart 1970 yılında hükümet ile varılan anlaşma çerçevesinde Kürtler Irak hükümetinin ortağı olur, Kürtçe resmi dil statüsüne kavuşur ve Kürdistan özerk bir bölge olarak kabul edilir. Ama Irak hükümeti, bu anlaşmayı bozar ve 1975 yılında İran ile Cezair’de Kürt karşıtı bir anlaşma yapar.
BAŞARISIZ SUİKAST GİRİŞİMİ
29 Eylül 1971’de Irak hükümeti, Mela Mustafa’yı öldürmek için girişimlere başlar. Bu konuyla ilgili Iraklı gazeteci Seyf Duri, “Mart anlaşmasının üzerinden bir buçuk yıl geçmesi ardından, Irak Genel Güvenlik Sorumlusu Nazım Gizaz, Mela Mustafa Barzani’yi öldürmeye kalkıştı ama başaramadı” diyecekti.
Mustafa Barzani’nin öldürülmesi planı şu şekildeydi:
10 imamdan oluşan bir imamlar heyeti, Irak ordusu ile Peşmerge güçleri arasındaki savaşın durdurulması amacıyla arabuluculuk yapmak üzere Mela Mustafa Barzani’nin yanına giderler. İmam heyetini taşıyan araç 16.45’te Haci Omeran’e varıyor. İmamlardan birinde içinde bomba düzeneği bulunan bir ses kayıt cihaz vardır. Bu imam, Irak Genel Güvenlik Sorumlusu Nazım Gizar’dan aldığı talimatı doğrultusunda Mela Mustafa konuştuğunda cihazı patlatacak, bu şekilde Mela Mustafa Barzani terörist bir saldırı ile öldürülecekti. Ama bomba düzeneği patlamasına rağmen Mustafa Barzani patlamadan yara almadan kurtuluyor.
HASTALIK VE SON GÖÇ
Bu terörist saldırıyı atlatan Mustafa Barzani, 1975’in sonlarına doğru hastalanır. Tedavi için gittiği ABD’de 1 Mart 1979 yılında hayata gözlerini yumar. Doğu Kürdistan’ın Şino kentine getirilen cenazesi burada defnedilir ve son özgürlük başkaldırısı ardından cenazesi özgür Kürdistan’a getirilir ve Barzan’a yani ata topraklarına gömülür.
K24