Bu kısa açıklama, PAK (Kürdistan Özgürlük Partisi) Genel Başkanı Mustafa Özçelik’in 5 Haziran 2020 akşamı NETEW TV’de Zeynep Çağer ile yaptığı röportajdan alınmıştır. Kürdistan meselesini bir çözüme bağlamak ve güçlü bir alternatif oluşturmak gibi bir sorunu olan kesimlere yönelik önemli vurguları içeren bu görüşleri aktarmakta yarar görüyoruz.
Bizim hiç mi kabahatimiz yok?
Mustafa Özçelik(PAK Genel Başkanı)
35-40 yıldır Kuzey Kürdistan siyasetinde sadece tek ses, tek renk varsa ve bundan yakınıyorsak, üzerinde düşünmemiz gereken bir sorun var demektir!
Bizlerin kendimizi yeniden değerlendirmeye ve yeni bir perspektif oluşturmaya ihtiyacımız yok mudur?
Sadece sürekli eleştirerek, sürekli bir şeyler söyleyerek, bu eksende patinaj yapmanın Kürdistan özgürlük mücadelesine bir katkısının olmadığını düşünüyoruz.
Yeni değerlere, toplumumuzun geldiği yeni aşamaya, Kürdistan halkının yeni ihtiyaçlarına, dünyanın yeni sürecine, toplumun yeni biçimlenmesine göre kendimizi yeniden değerlendirelim. Bu kadar süreç boyunca bu toplum tek sese mahkum bırakılmıştır.
Gelin, Kürtler arası düşmanlığı körüklemeden, biz Kürt toplumunda özgürlüğü, adaleti, milli demokratik değerleri esas alan hattı güçlendirelim.
PAK’ın kuruluşunun ana felsefesi de budur.
Biz, çok net söyledik. Bakın size bu konuda hemen küçük bir örnek vereyim: Bizim açımızdan Kuzey Kürdistan’da, 1965’ten bu yana alırsak, TKDP ve daha sonraki bütün Kürt örgütleri, işte KİP/DDKD’dir, PDKT/KUK’tur, PSK, Rızgari, Ala Rızgari, KAWA’dır, Tekoşin ve bütün Kürt örgütlerinin emek ve değerleri vardır.
Biz bütün bunların emek ve değerlerine sahip çıkarak ve yeni nesille bütünleşerek, yeni bir kültürle, yeni bir değerle Kürdistan’da değişen dünya’nın ve Kürdistan’ın ihtiyaçlarına yönelik bir parti yaratalım dedik, PAK’ı böyle bir ihtiyacın ürünü olarak gündeme aldık. Bugün de o ihtiyaç çok önemlidir.
Biz, eski değerlerimizi yok sayan, tarihi kendisinden başlatan anlayışa hayır diyoruz.
Aynen şuna benziyor: Bazıları bir milletin tarihini bir-iki bin yıldan başlatıyor, kimisi kendisinden başlatıyor. Oysa bakın GÖBEKLİTEPE çıktı. 12 bin yıla varıyor GÖBEKLİTEPE’nin tarihi.
Şimdi, biz şunu söylüyoruz: GÖBEKLİTEPE’leri açığa çıkaralım. Ve bununla insanlığın değerlerine sahip çıkalım.
Ama, GÖBEKLİTEPE’ye gidip yeniden konut yapamayız. GÖBEKLİTEPE’ye gidip O’nun üzerinde yeniden inşaat inşa edemeyiz.
Eski örgütler, eski yapılar üzerinden, yeniden onları dirilterek değil; onların hepsini sahiplenerek, Kürdistan özgürlük mücadelesini yeni bir anlayışla, dünyanın ve ülkemizin yeni şartlarına göre formatlayarak, toplumda yeni bir yol açalım diyoruz. Bunu tartışalım diyoruz.
Bu temelde birçok çaba olmuştur. Hepsini de önemsiyoruz. Başarısız olan birleşme, birlik girişimleri, onların yanlışlığıyla değil; bazen konjonktür, bazen de kadroların yanlışlığıyla ilgilidir.
Ama geldiğimiz aşama çok önemlidir. Kuzey Kürdistan özgürlük mücadelesinde yeni bir kültür, yeni bir ifade, yeni bir siyaset tarzıyla; genç, dinamik potansiyel ile tecrübeli potansiyeli birleştirecek yeni bir ekolle, toplumda yer edinecek bir çalışmaya ihtiyaç vardır. Bunu hayata geçirmek konusunda hepimizin sorumluluğu vardır, hepimize görev düşüyor. Ve bu konuda PAK kendisini bu işin bir aktörü olarak görüyor, bu konuda her şeye de hazırdır. Biz defalarca söyledik: Partimizin adı ve Genel Başkanlık sorunu, bu konuda kırmızı çizgilerimiz değildirler.
Biz bu eksende, bu amaçla, bu niyetle herkesle bir araya gelmeye çalışırız. Herkesle yeni bir projeyi geliştirmeye açığız. Ama eğer hiç kimse bu projeyi PAK’la birlikte oluşturmaya gelmiyorsa, Kürdistan’da bu fikre inananları da PAK’ı güçlendirmeye, desteklemeye çağırıyoruz ki, tekrar tekrar bu zemini güçlendirebilelim.