Özçelik: “Ok Yaydan Çikti, Bağimsiz Kürdistan’in Kurulmasi Artik Kaçinilmaz”

Türkiye’nin Afrin’e olası askeri müdahalesine Kürtler tepkili. Kürt siyasetçiler Hışyar Özsoy, Mesud Tek, Ayetullah Aşiti ve Mustafa Özçelik olası Afrin operasyonunu değerlendirdi.

Türkiye’nin Afrin’e olası askeri müdahalesine Kürtler tepkili. Kürt siyasetçiler Hışyar Özsoy, Mesud Tek, Ayetullah Aşiti ve Mustafa Özçelik olası Afrin operasyonunu değerlendirdi.


Bahar KILIÇGEDİK


ARTI GERÇEK - Suriye sınırına uzun süredir askeri sevkiyat yapan Türkiye’nin Afrin’e yönelik olası müdahalesi gündemdeki yerini koruyor. Reuters’a konuşan YPG Komutanı Sipan Hemo, Türkiye’nin hazırlıklarının ‘savaş ilanı seviyesinde’ sözleriyle değerlendirmişti. Hükümet kanadı ise Afrin’e askeri müdahalenin olabileceği sinyallerini vermişti. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Türkiye gerek gördüğü takdirde Afrin bölgesine operasyon yapmaktan çekinmeyecektir” derken, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak da Afrin bölgesinin “temizlenmesi gerektiğini” ifade etmişti. En son açıklama ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. France 24 kanalına konuşan Erdoğan, Türkiye’nin ÖSO ile birilikte Afirin’e yönelik operasyon düzenleyebileceğini açıklamıştı.

Türkiye’de son günlerde özellikle iktidar tarafından sıklıkla ifade edilen Afrin'e yönelik askeri müdahale olasılığı Kürtlerin de gündeminde. Peki Kürtler, Türkiye’nin olası Afrin müdahalesine nasıl bakıyor? Afrin’e yönelik olası askeri müdahaleyi Kürt siyasetçileri ve siyasi parti temsilcileri ile konuştuk.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış Politikadan Sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, Türkiye’nin Afrin’e müdahale etmek için bir takım askeri hazırlıklar yapmasına dikkat çekti. Böyle bir müdahalenin, Türkiye’nin tek taraflı isteği ile olamayacağını hatırlatan Özsoy, bunun için Rusya ve Suriye ile anlaşma sağlanması gerektiğini ifade etti.

“AFRİN'E BİR SALDIRI OLURSA TÜRKİYE İÇİN BATAKLIK OLUR”

“Belli ki hala görüşmeler sürüyor” diyen Özsoy, “Suriye rejimi ve Rusya hangi tavizlere karşılık bu noktaya gelebilir bunu net olarak kestiremiyoruz. Daha önce Bab’a girme karşılığında Halep’ten grupları çekmişti. Şimdi de İdlib’i Suriye ve Rusya’a teslim ederek bir girişimde bulunmaya çalışılıyor. Ama Afrin farklı yer. Bab gibi, Cerablus gibi değil. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı, coğrafyasının farklı olduğu bir bölge. Topyekün bir şekilde Afrin’e bir saldırı olursa, Türkiye için çok ciddi bir bataklık olur” uyarısında bulundu.

“KÜRESEL, BÖLGESEL VE YEREL GÜÇLER MASADA ELİNİ GÜÇLENDİRMEYE ÇALIŞIYOR”

Afrin’in Türkiye’nin tutumundan dolayı bir tansiyon bölgesi olarak varlığını sürdüreceğini ifade eden Özsoy, bölgedeki bütün aktörlerin bu aşamada IŞİD sonrası döneme hazırlık yaptığını belirtti. Bölgedeki aktörleri küresel, bölgesel ve yerel olmak üzere üçe ayıran Özsoy, şunları söyledi: “Suriye’de çözüm öyle yakın falan değil. Suriye’nin geleceği konusunda bir uzlaşma sağlanmamış durumda. Küresel, bölgesel ve yerel güçler masaya oturmadan önce elini güçlendirmeye çalışıyor. Küresel güçler olarak ABD ve Rusya, bölgesel güçler olarak İran, Türkiye, Suudi Arabistan ve İsrail gibi ülkeler ile yerel güçler aralarında mücadelelerini sürdürüyorlar. Bölgede çözümün sağlanması bayağı bir zaman alacak gibi görünüyor. Ufukta açıkçası böyle kısa veya orta vadede tarafların kabul edebileceği bir çözüm görünmüyor. Bu kaos durumunun bayağı devam edeceğe benziyor.”

“ABD VE RUSYA’YA RAĞMEN AFRİN SALDIRISI OLMAZ”

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) Genel Başkanı Mesut Tek, olası Afrin saldırısının Türkiye’nin çıkarına olmadığını söyledi. Afrin’e yönelik askeri müdahalenin, Türkiye’nin istediği sonuçları doğurmayacağını belirten Mesut Tek, “Ayrıca bu sadece Türkiye’nin isteği ile olacak şey değil. Uluslararası konjonktür Türkiye’nin Afrin’e müdahalesine uygun mudur, değil midir, ona da bakmak gerekir. Bunda en başat aktör ABD ve Rusya’dır” dedi.

“ABD VE RUSYA ANLAŞTI, TÜRKİYE’NİN ŞANSI YOK”

ABD ve Rusya başkanlarının en son G20 zirvesinin yapıldığı Almanya’da bir araya geldiğini hatırlatan Tek, “Bu görüşmede Suriye konusunun da gündeme geldiği biliniyor. Eminim ki Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikası da gündeme gelmiştir. Türkiye’nin Suriye konusunda ABD ve Rusya arasında gidip gelmesinin her iki tarafın da hoşuna gitmediğini söyleyebiliriz. Onlar bu konuyu görüşüp, mutlaka kendi aralarında uzlaşmaya varmışlardır. Türkiye hem Rusya’yı, hem de ABD’yi karşısına alarak böyle bir maceraya girişeceğine ihtimal vermiyorum” diye konuştu.

“AFRİN SALDIRISI İÇ POLİTİKA MALZEMESİ OLARAK KULLANILIYOR”

Suriye’deki koşulların böyle bir askeri harekata müsait olmadığını ifade eden Tek, ancak konu AKP olunca, durumun farklılaşabileceğini söyledi. Tek, “Ama Ak Parti iktidarı bu tür hamleleri yapmaya müsaittir. İç politikada sıkıştığı zaman, dış politikada da maceracı arayışlara girebilir. İç politikadaki dikkatleri dış politikaya çekmek için bunu yapabilir. Türkiye başından beri bu politikaya başvurabiliyor. Ama bunun Türkiye’ye katkısı yoktur” dedi.

“İSTESE DE İSTEMESE DE GÜNEY SINIRINDA KÜRTLER OLACAK”

Türkiye’nin Kürt kazanımlarının önüne geçmek için Afrin operasyonunu gündemine aldığını belirten Tek, şöyle konuştu; “Türkiye istese de istemese de, Kürtleri de yok edemeyeceğine göre bu sonuç kaçınılmazıdır. İstemese bile 830 kilometrelik güney sınırlarında artık Kürtler olacaktır. Türkiye Kürtlerle bir arada yaşamayı bilmelidir, buna alışmalıdır. Kürtlerin ulusal kazanımlarını kendi ulusal güvenliği için bir tehdit olarak görme anlayışından vazgeçerek, Kürtlerin haklarına saygı göstermelidir. Onlarla iyi komşuluk ilişkileri içine girmelidir. Türkiye halklarının çıkarına olan, Kürtlerle birlikte yaşamayı tercih etmeleridir. Ama Kürtlerle birlikte yaşarken de Kürtlerin hakları tanınmalı.”

“KÜRTLER BİRLİK OLMALI”

Ortadoğu’da artık IŞİD sonrası dönemin tartışılmaya başlandığını ifade eden Tek, Kürtlerin de kazanımlarını koruyabilmeleri için birlik olmaları gerektiğini söyledi. Özellikle PYD’nin ENKS ve diğer Kürt partileri ile ortak bir mutabakata varması gerektiğini söyleyen Tek, “Şu anda en güncel tartışma, IŞİD sonrası dönem. Kürtler, bölgedeki siyasi statü belirlemesinde çok önemli rol üstlenecek bir pozisyona gelmişlerdir. Hem Güney, hem de Batı (Rojava) Kürdistan’da bu durum aynı. Bu bir gerçek ki, bölgede IŞİD’i gerileten alan kaybı yaşatan, ona yenilgiyi tattırtan temel güç Kürtlerdir. İlk Maxmur’da, sonra Kobani’de IŞİD yenilgiyi tattı. Bunu Kürtler gerçekleştirdi. Dolayısıyla Kürtlerin bu askeri alanda yakaladığı başarıyı, mutlaka siyasi alana yansıması gerekmektedir. Kürtler bunun hesabını yapıyorlar. IŞİD sonrası bölgede oluşacak yeni düzenlemede mutlaka söz sahibi olmak zorundadırlar. Kürtlerin taleplerini karşılamayacak herhangi bir projenin başarı şansı yok. Kürtler de bu noktada aralarındaki anlaşmazlığı çözerek birlik içinde hareket etmeli” dedi.

“MESELE 'KÜRT ANASINI GÖRMESİN' MESELESİDİR”

Azadi İnisiyatifi sözcüsü Ayettullah Aşıti, Türkiye’nin olası Afrin’e yönelik müdahalesini, Türkiye’nin Kürt kazanımlarına yönelik girişim olarak tanımladı. Türkiye’nin Suriye’de özellikle Kürtlerin kazanımlarına karşı refleks gösterdiğini belirten Aşıti, “Bir anlatım vardır. Bir Türk ile bir Kürt idama götürüyor. Kürde soruyorlar, ‘Son isteğin nedir’. Kürt diyor ki, ‘İhtiyar bir annem var. Onu görmek istiyorum’. Türk’e soruyorlar, ‘Senin son isteğin nedir’ diye. Türk’te diyor ki, ‘Benimde son isteğim, Kürt anasını görmesin. Son isteği yerine gelmesin’. Şimdi bu anlatım tam da Türkiye’nin politikasını özetliyor. Tüm politikası, Kürt anasını görmesin üzerine kurulu. En büyük derdi Kürtlerin bir statü sahibi olmamasıdır. Türkiye’de dincisi, sağcısı, solcusu bu konuda birleşiyor. Önce bu yaklaşımdan vazgeçilmesi gerekiyor” dedi.

“BATILI ÜLKELER ONAYLAMAYANA KADAR AFRİN SALDIRISI OLMAZ”

Suriye’de yaşanan savaşın ardından Kürtlerin bir statü elde ettiğini belirten Aşıti, Türkiye’nin de Suriye politikasını, Kürt kazanımlarını engelleme üzerine kurduğunu söyledi. Afrin saldırının bu kazanımların engellenmesi için gündeme getirildiğini ifade eden Aşıti, “Bence böyle bir müdahale şu an için mümkün değil. Dünya ülkelerine, küresel güç olan ABD ve Rusya’ya rağmen böyle bir müdahale yapılamaz” dedi. Irakta, Suriye’de başlayan savaşın devam edeceğini, bu sürecin daha uzun süreceği görüşünde olan Aşıti, Kürtlerin sorunlarını çözerek birlikte olmaları gerektiğini söyledi.

“AFRİN’E OLASI SALDIRI TÜM DÜNYA KÜRTLERİNİN TEPKİSİNİ ALIR”

Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, Türkiye’nin olası Afrin müdahalesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Türkiye’nin bu yaklaşımla Kürt kazanımlarının önüne geçmeyi hedeflediğini belirten Özçelik, “Türkiye hem Kuzey, hem Güney, hem de Batı’da aynısını yapıyor. Türkiye Rojava’da, kendi deyimleri ile, Kuzey Suriye’de hiçbir oluşuma izin vermeyeceğini söylüyor. Bu anlayışla orada gelişecek olan her türlü kazanım ve statü girişimine karşı tutum alacağını söylüyor. Bu siyaset, çözümsüzlük siyasetidir. Bu siyaset realiteden uzaktır. Afrin’e yönelik her türlü saldırı, bütün Kürtlerin, dünya Kürtlerinin tepkisini alacaktır” dedi.

“GÜNEY KÜRDİSTAN’DA NE OLDUYSA ROJAVA’DA DA AYNISI OLACAK”

Türkiye’nin Kürt kazanımlarına yönelik tepkisini bir refleks olarak sürekli gösterdiğini belirten Özçelik, “Bu 1990’lı yıllarda Güney Kürdistan’a karşı uygulanan siyasetin aynısıdır. O gün Kuzey Irak’ta herhangi bir devlete izin vermeyeceğini söyleyen Türkiye, bu gün Kürdistan Bayrağı ile Federal Kürdistan Bölge Başkanı’nı karşılıyor. Bu gün aynı tepkiyi ve refleksi Rojava’ya gösteriyor. Kuzey Irak dedikleri Kürdistan bölgesinde olan süreç neyse, Rojava içinde aynı süreç işleyecektir. Bu çözümsüzlük siyasetinden geri dönülmeli” dedi.

“AFRİN’E YAPILACAK HİÇ BİR İŞGAL KALICI OLMAZ”

Rusya, ABD, İran ve Suriye’nin izni olmadan Türkiye’nin Afrin özelinde Rojava’ya yönelik herhangi bir girişimde bulunamayacağını belirten Özçelik, “Türkiye’nin böyle bir maceraya sürüklenebileceğini sanmıyorum. Bir yandan Türkiye’nin saldırı tehditleri var, bir yandan da Türkiye’nin tehdidine karşı Afrin’in Esad rejimine teslim edilmesinden söz ediliyor. Dileriz, Afrin Türkiye’nin saldırı tehdidi karşısında Baas rejiminin denetimine teslim edilmez. Bu Kürtlerin kaybı olur. Ama Türkiye’nin Afrin’e yapacağı her türlü işgal girişimi zaten kalıcı olamaz. Ancak bu girişim Türkiye açısından çözümsüzlüğü daha da derinleştirecek” diye konuştu.

“OK YAYDAN ÇIKTI, BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN’IN KURULMASI ARTIK KAÇINILMAZ”

Gelinen noktada artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını söyleyen Özçelik, şöyle konuştu: “Kürdistan meselesinde ok yaydan çıkmıştır. Güney Kürdistan’da bu süreç başlamış, federal sistemden bağımsızlığa doğru bir yürüyüş başlamıştır. Bağımsız Kürdistan yoldadır. Rojava Kürdistan’ı bir statü elde etme noktasındadır. Fiili durum söz konusu… Ama Rojava’daki bütün partilerin birliği şart. Rojava’da Kürtler ortak bir mutabakat sağladıklarında, Türkiye başta olmak üzere, İran, Suriye ve dünyaya karşı duruş sergileyebilirler. Ancak o zaman masaya oturabilirler. Haritaların yeniden çizildiği bu dönemde Kürtler birlik olarak çıkabilir.” 

KÜRDİSTAN Haberleri

Özçelik Rûdaw'a konuştu
PAK'tan 21 Şubat mesajı: Kürtçe bilmeyenler için başlangıç olsun
PDK Bakur: Yurtsever Demokrat adayları destekliyoruz
Merve Demirel suç duyurusunda bulundu
Van'da çocuklara işkence skandalı