Ölümsüz lider Molla Mustafa Barzani’nin 1958 yılında Sovyetler Birliği’nden dönerek, Güney Kürdistan’a gelmesiyle birlikte, Güney Kürdistan’daki milli kurtuluş hareketinde büyük bir diriliş ve gelişme yaşandı. Güney Kürdistan’daki bu gelişme, Dersim Katliamı sonrası Kuzey Kürdistan’da yaşanan suskunluğun da yavaş yavaş aşılmasında büyük bir etki yarattı. Kuzey Kürdistan’da yeni bir ulusal uyanış süreci başlıyordu.
Kürtlerdeki ulusal duygu ve düşüncelerin bu yeniden filizlenişi, Türkiye Devleti’nde bir korkuya yol açtı. Bu korku, toplumun değişik kesimlerinden Kürt şahsiyetleri üzerinde gözaltı, hapis, korkutma vb. uygulamalarla devlet teröründe ifadesini buldu.
Ankara’daki askerî savcılık emriyle, ağırlığı İstanbul ve İzmir’de olmak üzere 17 Aralık 1959’da ev ve işyerlerine yaptığı baskınlarla 50 Kürt şahsiyeti gözaltına alındı, ama tutuklananlar İstanbul Harbiye’deki hücrelere konuldular. Harbiye’de 40 hücre olduğu için, geriye kalan 10 kişi tutuksuz yargılanacaktı.
Hücrelerin uygunsuz koşullarından dolayı, sanıklardan Ankara Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Mehmet Emin Batu yaşamını yitirince, geriye 49 kişi kaldı.
Bundan sonra da bu davada yargılananlara "Kırkdokuzlar", olaya "49’lar Olayı", davaya da "49’lar Davası" denilmeye başlandı.
Tutuklular beş ay hücrelerinde mahkemeye çıkarılmayı beklerlerken, 27 Mayıs 1960’ta Türk Ordusu bir darbeyle iktidara el koydu. Başta Adnan Menderes ve Celal Bayar olmak üzere önde gelen DP’liler Yassıada’ya gönderildiler.
Darbeciler 26 Ekim 1960’ta genel af çıkardılar, ama, 49’ların bu aftan yararlanmalarına izin vermediler.49’lardan tutuklu olanların tutukluluk halleri devam etti.
Yaklaşık 14 aylık tutukluluk döneminin ardından davanın görülmesine 3 Ocak 1961’de başlandı.
İsnat edilen suç, "Yabancı devletlerin desteğiyle Türkiye'yi bölmek" idi.
İstanbul'daki 28. Tümen Komutanlığı 2 No'lu Askeri Mahkemesi'nde, 3 Ocak 1961′de başlayan davanın yargı süreci yaklaşık 8 yıl sürdü.
Dava ile ilgili son karar 3 Mayıs 1968′de verildi. 'milli hisleri zayıflatıcı faaliyette bulunmak'tan kimi sanıklar beraat ederken, kimi sanıklar da çeşitli cezalar aldı. Verilen bu karar davanın zaman aşımına uğraması sebebiyle kesinleşmediyse de, Kürt aydınlarının bir kısmı Türkiye'nin çeşitli illerine sürgüne gönderildi.
49’lar Olayı, Dersim katliamı sonrasında, Türk Devleti’nin Kürt milli uyanışına yönelttiği ilk geniş kapsamlı saldırıyı ifade ediyordu.
Ama bu saldırı, tam tersine döndü. 49’lar Olayında yargılananların
büyük çoğunluğu , daha sonra, Kürdistan özgürlük mücadelesinin siyasal, düşünsel, kültürel vb. alanlarında öncü kadroları olarak büyük rol oynadılar.
Kürdistan halkı 49’lar Olayını unutmadı, unutmayacak.
49’lar Olayı’nda yargılanan Kürt şahsiyetlerinin emek ve mücadelelerini kendi mücadelemiz olarak görüyor, yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.
49′lar Davası'nda yargılanan isimler şunlardı:
1-Şevket Turan, 2- Naci Kutlay, 3- Ali Karahan, 4- Koço Elbistan,
5- Yavuz Çamlıbel, 6- Mehmet Ali Dinler,7- Yusuf Kaçar , 8- Nurettin Yılmaz, 9- Ziya Şerefhanoglu, 10- Medet Serhat,11- Hasan Akkuş , 12- Örfi Akkoyunlu, 13- Selim Kılıçoğlu, 14- Şahabettin Septioğlu, 15- Said Elçi, 16- Sait Kırmızıtoprak, 17- Yaşar Kaya, 18- Faik Savaş , 19- Haydar Aksu, 20- Ziya Acar, 21- Fadıl Budak , 22- Halil Demirel , 23- Ferit Bilen , 24- Esat Cemiloğlu , 25- Mustafa Nuri Direkçigil,
26- Fevzi Avşar, 27- Necati Siyahkan ,28- Hasan Ulus, 29- Nazmi Balkaş , 30- Hüseyin Oğuz Üçok, 31-Mehmet Nazım Çiğdem,
32- Fevzi Kartal, 33- Mehmet Aydemir, 34- Abdurrahman Efem Dolak, 35- Musa Anter , 36- Canip Yıldırım, 37- Emin Kotan,
38- Ökkeş Karadağ ,39. Muhsin Şavata, 40- Turgut Akın, 41- Sıtkı Elbistan, 42- Şerafettin Elçi, 43- Mustafa Ramanlı, 44- Mehmet Özer, 45- Feyzullah, 46- Cezmi Balkaş, 47- Halis Yokuş, 48- İsmet Balkaş , 49- Sait Bingöl.
17.12.2021
PAK Basın ve İletişim Bürosu