PAK ve BİR ÖNERİ

Bedlis Helin

Kürdistanda 80 sonrası yaşanan örgütsel drama PKK dışında hala devam etmekte. Bu uzun süreçte yapılan yeniden örgütlenme calışmaları kayda deger bir alternatif örgütlenmeyi yaratamamış, bunlardan çoğu ya akabinde dağılmış veya cok marjinal olarak bir çevre yapılanmasını aşamamıştır. Bu örgütsüzlük PKK dışında kalan tüm kürt çevrelerini dejenere etmiş, yapılan calışmalar genelde bireysel olarak kalmıştır. Bunun elbetteki çok yönlü siyasal ve ideolojik sebepleri vardır.

 

Çözüme ulaşamamanın en önemli nedenleri olarak 80 öncesi var olan örgütlenme, örgütler arası çelişkiler ve Kurdistani olamamaktır. Bu platformlarda yer alanların coğu Türkçe konuşuyor, Türkçe düşünüyor ve hala 80 öncesi var olan solcu değerleri taşıyor olmaları nedeniyle yenilgiden bir sonuc çıkaramadıkları gibi yeniyi yaratmadanda yoksun kalmışlardır. Kürt lider kadrolarının bu nesnel yasam biçimi Kürtlükten cok Türklükle daha bir örtüşmeyi doğal olarak gösteriyor. Kürt lider kadrolarının sadece ruhsal olarak kürt ve Kurdistani olmaları hayatın kendi içinde kendi çelişkilerini taşıyor.

 

Tercihler hep Türkiye eksenli oluyor. Bu hem politik yaşamımıza hem de kişisel yaşam tarzımıza yansıyor . Böylece Türkiyenin bir parçası olmayı zaten baştan kabul etmiş oluyoruz. Sadece ruhsal olarak Kürt olmak, Kurdistani olmayi engelliyor. Buna bir kaç örnek verirsek (tabi bi ironi olarak algılanmasın) 80 sonrası Avrupaya yerleşen kürt örgüt kadrolarının çoğu Türkiyede paralı askerlik yapmış, Türkiyede hem ev hemde en güzel yerlerinde yazlıklar almış veya hala her yıl yaz tatillerini gene en güzel turistik yerlerde geçirmeyi tercih etmişlerdir. Bunlar bizim Türklükle örtüşen değerlerimizin verileridir.

 

Onun icin Kurdistani olmak değişimi gerektiriyor. Bu değişim Kürt olmayı, Kürtce konuşmayı, Kürtçe düşünmeyi ve Kürdi yaşam tarzını seçmeyi gerektiriyor .Bunun yaratılması icin mütevazi ama azimle calışmak gerekli. Buna denk düşen bir çalışma PAK ismiyle 2 yıl önce kuruldu.

 

PAK tüzük ve programıyla 80 sonrası kurulan en ciddi parti görünümünde. Bu cıkış kürtler tarafindan yakından izlenmekte giderek destek ve sempati almakta. Bu gün Kurdistanda tek parti olan PKK dışında iyi bir çıkım yapan PAK kürtler icin sanki son bir şans gibi bunu PAK iyi değerlendirmeli eer burda basarıllı olmazsa tek parti dönemi bu defa uzun bir generasyon degisimine kadar sürer. Legal siyaset yapan stratejik olarak bagimsiz Kurdistan talebini programlaştıran, yurtsever ortak paydada kitlesel bir parti. PAK 'ın Türkiyede legal siyaset yapma şansı çok gibi görünmüyor ama bu 2 yıllık calışmalari problemsiz geti dene bilir .Ama Türkiye  icinde bulundugu bugünün sartlarinda yarini belli olmayan PAK'in, acaba bir B plani varımıdır ? Yoksa Indra Gandi misalil ve legal politika sadece esas siyasetmidir? PAK'in simdiye kadar aktiv bir calışmayla ulastığı yer çokta yeterli değil, daha geniş kesim ve yeni bileşimleri vizyona almalı. PAK konseptiyle, diliyle cok duyarlı, toleransı esas alarak kürtler arası çelişkileri giderici birlikler yaratma
ulusal eksende belirleyici politik güç olma olanağını gösteren bir parti olma özelliğine sahip. PAK bağımsiz çizgisini korudukca yani diğer parçalardaki partilerle ilişkilerini ulusal cıkarlar temelinde
tutarak birilerinin buffert gücü olmadıkça kürt ulusal birliğinin yaratılmasında büyük rol almaya ve böylece yeni olan yeniliklerin yaratılmasında yeni bir gelecek olabilir.

 

Bütün bu artıları toplayarak PAK'a Kurdistani bir öneri sunuyorum. Çünkü PAK'ın programına uygun bir öneri, yoğun kitlesel bir çalışma ve legal prosedure uygun bir öneridir bu.

 

Türkiye soyadı kanunu 1934'te çıkarmış ve 1935'e yürürlüğe girmiştir. O tarihten sonrada Kürtlerde bir, Türkçe olması şartıyla kanunlaşan soyadı almak zorunda bırakılmışlardır.

 

Bu günün şartlarında hukuki proseduru ne olursa olsun her yurtsever Kürt adını ve soyadını değistirebilmeli. Bu uluslararası hak ve özgürlükler kanunuyla garanti altına alınmıştır.

 

Bu başta kürt yurtsever, aydın , yazar ve politikacılarıyla başlatılmalı. Bu öneriyi PAK gündemine alır örgütlerse somut kitlesel bir çalışmanın gereklerini üstlenmiş olur. Bunu tarihi bir girişim olarak lanse etmek gerekir.

 

Eger PAK bu öneriyi gündemine alırsa küçük bir öneriyle önce değerli büyümüz Sayın Ahmet Türk ve Sayın Mustafa Özcelik'le bu işe koyulmalı çünkü bu isimler bir tarih boyu kürt halkına haksızlık yapan Türk efendisini cağrıştırıyor .

2016 09 25

 

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız