PKK’ya bağlı Lekolin sitesinde, Alişar Piran takma adıyla yayınlanan yazıda Selahattin Demirtaş’ın Mersin’deki polisevi saldırısını kınamasına ve 2012’deki “Apo’nun heykelini dikeceğiz” sözleriyle ilgili yaptığı “Hem bağlamından koparılmaya hem yanlış anlaşılmaya çok müsait bir ifadeydi” açıklamasına tepki gösterildi: “Selahattin Demirtaş kuşkusuz bir devrimci değildir, hiç bir zaman da olmamıştır. Demirtaş’ın direniş cephesinde gedikler açmaya, zayıflatmaya çalışan tutum ve anlayışları en hafif tabiriyle münafıklıktır. Demirtaş’ın pişmanlık belirtileri göstererek düşmana teslim olma yaklaşımı bakımından tarihe not düşürülmesi gereken önemli bir noktadır. (…) Demirtaş, Mersin Mezitli’deki iki kadın gerillanın gerçekleştirdiği eylemi de ilk kınayanlar listesine girmiş. Niye son hızla kınama açıklaması yapıyor; çünkü soykırımcı sömürgeci faşist rejime karşı içine girdiği pişmanlık tutumunda samimiyetini göstermeye çalışmaktadır.”
Serbestiyet
-
9 Ekim 2022
PKK’nın Lekolin adlı sitesinde Alişer Piran imzasıyla çıkan “Turnusol kâğıdı ve Demirtaş’ın açıklamaları” başlıklı yazının o kısımları şöyle:
“Son dönemlerde Edirne Cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş’in bazı açıklama ve değerlendirmeleri basına yansımaktadır. CHP’ye yakın basın-medya organlarında yer alan bu açıklama ve değerlendirmeler yukarıda ortaya konulan çerçevede değerlendirilmeye muhtaç açıklama ve değerlendirmelerdir. Selahattin Demirtaş kuşkusuz bir devrimci değildir, hiç bir zaman da olmamıştır. Ancak devrimci mücadeleden etkilenen, mücadelenin yarattığı imkan ve değerler ortamında büyüyen ve yetişen, siyasi olarak da orta sınıf çizgisini temsil eden bir kişidir. Bu açıdan bu mücadelenin öyle veya böyle bir tarafında yer almış, demokratik siyaset alanında bazı görevler üstlenmiş ve sırf bu nedenle tutsak edilmiş biridir. Elbette Selahattin Demirtaş’tan devrimci bir tutum beklemek çok naif bir yaklaşım olur, ancak içine girdiği tutum ve yaklaşımlara söyleyeceğimiz birkaç söz vardır.
“Özgürlük hareketimiz tasfiye, Kürt halkı da soykırıma uğratılmaya çalışılırken, önderliğimiz üzerinde tarihin hiçbir döneminde hiçbir önderliğe uygulanmayan bir işkence ve soykırım uygulaması yürütülürken, gençlere, kadınlara, emekçilere ve toplumun tüm kesimlerine yönelik faşist terör saldırıları yapılırken Selahattin Demirtaş’ın direniş cephesinde gedikler açmaya, zayıflatmaya çalışan tutum ve anlayışları en hafif tabiriyle münafıklıktır.
“Geçmişte ‘önder Apo’nun heykelini dikeceğiz’ dediği için pişman olduğunu söylemiş. Kime söylüyor? CHP’nin kanalına, yani en rafine Kemalistlere: Kürt soykırım politikalarının mimarlarına ve uygulayıcılarına; önder Apo’nun heykelini dikmekten vazgeçtim, pişmanım diyor.
“Kuşkusuz önder Apo’nun heykele ihtiyacı yoktur ve Selahattin Demirtaş istese de bunu gerçekleştirebilecek bir konumda ve güçte değildir; hiç de olmamıştır. Bir devrimcinin, hele hele önder Apo gibi tüm halklara umut olmuş devrimci bir önderin heykelini ancak devrimciler ve devrimciler öncülüğünde mücadele eden halklar dikebilir.
“Çünkü heykel dikme konusu sembolik bir şeydir ve bir devrimcinin heykeli gerçekleştirilen devrimin büyüklüğünü ve görkemini sembolize etmek için dikilir. Devrimi yapacak olanlar da devrimciler ile özgürlük ve sosyalizm savaşı yürüten halk kitleleridir.
“Bu açıdan Selahattin Demirtaş’ın yapmış olduğu açıklama devrimciler ve halk için bir anlam ifade etmez, ama pişmanlık belirtileri göstererek düşmana teslim olma yaklaşımı bakımından tarihe not düşürülmesi gereken önemli bir noktadır.
“Selahattin Demirtaş, Mersin Mezitli’deki iki kadın gerillanın gerçekleştirdiği eylemi de ilk kınayanlar listesine girmiş. Peki kimdir bu kadın gerillalar ve ne için bu eylemi gerçekleştirmiştir?
“Bu kadın gerillalar Kürt halkının fedaileridir, özgürlük tanrıçamız Zilan’ın ardılları, Andok ve Eriş’in yoldaşları, ihanet çizgisine teslim olmak yerine dağların uçurumlarından özgürlük sloganları atarak kendisini bırakan Beritan öncülüğünde gelişen kutsal kadın ordulaşmamızın birer neferleridir.
“Önder Apo’nun öğrencileri ve yoldaşı olmaya çalışan, önderliksiz bir yaşamı kabul etmeyen, böyle bir dünyada yaşamayı ret eden ve düşmanı da yaşatmamaya and içen iki kadın devrimcidirler.
“Peki Selahattin Demirtaş tüm bunları bilmiyor mu? Elbette ki biliyor. Peki buna rağmen niye son hızla, daha durumu bile anlamadan kınama açıklaması yapıyor; çünkü soykırımcı sömürgeci faşist rejime karşı içine girdiği pişmanlık tutumunda samimiyetini göstermeye çalışmaktadır. Yazık!”
Ne olmuştu?
PKK, Mersin’deki polisevi saldırısını üstlendiği açıklamada, saldırıyı kınayan Demirtaş ve HDP’yi kast ederek “Kürt halkını ve değerlerini korumak için kendini feda edenlerin, hangi gerekçeyle olursa olsun düşman diliyle kınanması ancak sindirilmişlikle ifade edilebilir. Bu dili kullananlar halkın değerlerini temsil etmiyor” demişti.
Demirtaş, PKK’nın açıklamasına karşılık olarak “Mahallenin ‘delisi, popülisti, tek adamı, sinmişi’ ya da karşı mahallenin ‘teröristi, katili’ olarak yaftalanmayı göze alıyorum” mesajını paylaşmıştı.
Bu mesajdan sonra PKK’nın lider kadrosundan Duran Kalkan, Demirtaş’ı ad vermeden hedef alan açıklamalar yapmış, “ukalalık yapma” demişti.
Kaynak: Serbesiyet