Haber Merkezi- Washington'da düzenlediği basın toplantısında konu ile ilgili gazetecilere açıklama yapan Pompeo, ABD’nin Türkiye’ye, Rus S-400 savunma sistemlerinin operasyonel hale getirilmesinden tamamen kaçınmasını açık bir şekilde dile getirdiğini belirtti.
Pompeo, Türkiye ve ABD’nin bu sorunu gidermek için görüşmelerini sürdürdüğünü söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin S-400 savunma sistemlerini denemek için F-16 uçaklarını Ankara’da uçurmasıyla ilgili bir soru üzerine, “Evet endişe verici. Biz umutluyuz, Türklerle görüşüyoruz, bir çözüm bulmaya çalışıyoruz” dedi.
NATO üyesi olan Türkiye'nin Rusya'ya ait savunma sistemine sahip olması, başta ABD olmak üzere ittifakın diğer üyeleri arasında tepkiyle karşılanıyor.
S-400'lerin NATO'ya entegre askeri teçhizatla birlikte kullanıldığında hassas teknolojik bilgilerin sızabileceğinden endişe ediliyor.
Ankara'ya karşı yaptırım tehdidinde bulunan ABD, Türkiye'yi F-35 savaş uçağı programından çıkarmıştı.
Washington'un S-400'ler aktive edilmediği takdirde yaptırım seçeneğinin rafa kaldırılabileceği önerisi Türkiye tarafından reddedilmiş, söz konusu sorun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 Kasım'da ABD Başkanı Donald Trump'la Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede de çözülememişti.
Dün Ankara'daki Mürted Hava Üssü'nde bulunan S-400 hava savunma sisteminin testlerine başlanmıştı. S-400 sistemi ile uçaklar arasındaki radar bağlantısının test edildiği, bu kapsamda F-16 uçakları ile bazı hava araçlarının yüksek ve alçak irtifada uçuş yaptığı belirtildi.
S-400 Sisteminin Teknik Özellikleri Neler?
Şu anda dünyada kullanımda olan en iyi hava savunma sistemlerinden biri olarak gösterilen S-400, Rusya'nın Soğuk Savaş döneminde geliştirmeye başladığı füze savunma sisteminin dördüncü neslini temsil ediyor.
S-400'ün geliştirilmesine 1993’te başlandı. Özellikle Soğuk Savaş sonrası savunma sanayine uygulanan bütçe kesintileri nedeniyle tamamlanması oldukça uzun zaman aldı ve ancak yeni bir teknoloji olarak değil, eski sistemin devamı olarak geliştirilebildi.
Bu nedenle mevcut sistemde kullanılan teknolojinin yüzde 70 ile 80'i bir önceki model olan S-300'den alındı. Bunlar arasında füze depolama sandıkları, fırlatma rampaları ve radarlar bulunuyor.
Testlerine 1999 sonunda başlanan sistem 2007’de faaliyete alındı.
Bu sistem, insanlı ya da insansız her türlü hava aracının yanı sıra hem seyir hem de balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip. Azami menzili 400 kilometre, ulaşabildiği en yüksek irtifa da 30 kilometre.
Ayrıca, her hedefe iki füze kilitleyerek, eşzamanlı olarak 80 hedefi vurabiliyor.
En fazla 3 bin 500 kilometre uzaklıktan fırlatılan orta menzilli balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip.
Sistemin içinde yer alan bir füzenin ağırlığı 1,8 ton, uzunluğu sekiz metre ve çapı da yaklaşık 50 santimetre.
Ayrıca 145 kilograma kadar savaş başlığı taşıyabiliyor.
Kaynak: Basnews