Haber Merkezi- Rûdaw bültenine katılan Prof. Dr. Abdullah Kıran, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin, “Kürt sorunun çözümü Ortadoğu’da güvenlik ve istikrarın sağlanması açısından son derece önemlidir” şeklindeki açıklamalarının gerçekleri anlattığını belirtti.
Kıran, “Bu sözler doğru. Yüz yıldır Ortadoğu’nun barış ve huzura kavuşamadığını görüyoruz. Bölgedeki sorunların önemli bir parşası olan Kürt meselesi çözüm gerektiren çok önemli ve büyük bir meseledir Kürtler 1’inci Dünya Savaşı’ndan sonra bölgede kurulan dört devlet arasında bölüşüldü. Söz konusu devletler maalesef sorunun çözümü için köklü bir çözüm üretemediler. Bu nedenle bölgede huzur, istikrar ve barış sağlanamadı” dedi.
Abdullah Kıran, “Kürt sorunu bölgede herkesi yakan bir ateştir. İnsani ve ulusal bir çerçevede çözüme kavuşturulmadıkça Ortadoğu’ya barışın gelmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum” ifadeleri kullandı.
“Kürtler Ortadoğu’da IŞİD’i yenilgiye uğratan ilk güçtüler. Ortadoğu’da güçlü bir konuma sahip olabilmeleri ve demokratik haklarına kavuşabilmeleri için ne yapmaları gerekiyor?” sorusuna Kıran şu sözlerle yanıt verdi:
“Her şeyden önce Kürtler birbirlerini sevmeli. Birlik ve beraberlik içinde olmalı. Özellikle de uluslararası alanda yürüttükleri diplomasi ve siyasette iki başlı olmamalıdırlar. Bugün sınırlar Kürtleri birbirinden ayırıyor olabilir ama ortak bir akılla kendi meselelerine sahip çıkabilirler. Uluslararası alanda da dile getirdikleri siyasi taleplerini birlikte uyum içerisinde dillendirebilirler. Kürdistan Bölgesi resmi bir statüye sahiptir, bu yüzden yetkililerin açıklamaları çok önemli görülüyor. Suriye’deki Kürtler de bu çerçevede onlarla sıcak ilişkiler içerisinde olabilir. Kürtler birbirinden ayrı olsa da ortak bir meseleye sahipler.”
Kürtlerin IŞİD’e karşı mücadeleden büyük fayda sağladığını ifade eden Kıran, “Çünkü Kürt meselesi IŞİD’e karşı savaş ile birlikte dünyanın dört bir yanında yakından tanındı, anlaşıldı” dedi.
Türkiye’nin Rojava’ya yönelik operasyonunun ardından geçen 1 aylık süre zarfında Kürtlerin özelde Amerika ve genelde dünyanın her yerinde en çok tartışılan toplum olduğuna değinen Prof. Dr. Abdullah Kıran, sözlerine şunları ekledi:
“Kürtler belki de son 100 hatta 150 yıldır bu kadar tartışılmamıştı. Bu onlar için büyük bir fırsat doğuruyor. Ayrıca Kürt davası uluslararası bir meşruiyet kazandı. Bunda ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede Kürtlerle yaptığı ittifakın da rolü vardır.”
Arap Baharı ile başlayan halk ayaklanmalarının son olarak İran’a da sıçradığını anımsatan Kıran, “Ortadoğu’da barış ve huzurun tesis edilmesinde bağlayıcı rol oynayabilecek ülkelerden biri Türkiye, diğeri ise İran’dır. İran kendi iç meselelerini çözemediği ve yıllarca dünya ile ABD ile çatışma içerisinde kaldığı için bugün bu ülkede de büyük bir huzursuzluk yaşanıyor. İran halkları değişim istiyor, bu rejim bu şekilde yürüyemez diyor” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Rudaw