Kahramanmaraş merkezli depremlerin meydana geldiği bölgedeki fay hatları üzerine üç bilimsel kitap yazan, Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, büyük yıkıma yol açan depremlerin, beklenen depremler olduğunu söyledi. Prof. Dr. Pampal, "Kırılmanın başladığı yer Pazarcık bölgesi, Doğu Anadolu Fayı'nın kırılmak üzere olan bir bölgesiydi. 2 yıl önce Elazığ-Malatya’yı vuran 6,8 büyüklüğündeki depremi yaşadık. Depremden sonra sıklıkla dedik ki ,'Doğu Anadolu Fayı kırılıyor, yırtılmaya başladı, güneye doğru devam edecek. Sincik Gölbaşı ve Gölbaşı Türkoğlu topun ağzında'. 'Kırılacak' diye bunu bu açıklıkta dile getirdik" dedi.
Prof. Dr. Pampal, Hatay’da bulunan fay hatlarına ilişkin yıllarca çalışma yaptığını, Doğu Anadolu fay hattında enerji biriktiğini ve meydana gelen depremin sürpriz olmadığını söyledi.
2010'da Hatay’da düzenlenen konferansta, bölgenin depremsellik açısının önemine vurgu yaptığını anlatan Pampal, "Hatay İlinin Depremselliği, Deprem Tehlikesi ve Riskleri" ile "Depremler Doğal Afet midir? Depremlerle Baş Edebilmek" isimli kitaplarında bölgede büyük depremin beklendiğini vurguladığını dile getirdi.
Pampal ayrıca, "Hatay İlinin Depremselliği, Deprem Tehlikesi ve Riskleri" kitabında kendi çizdiği harita ile de bölgede meydana gelecek deprem ile etkilenecek yerler ve Savrun fayının risk açısından önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
"Orta Marmara fayı kırılmayı bekliyor"
Pampal, 7,6 büyüklüğündeki depremin olduğu fay hattını doktora tezinde çalıştığını kaydederek, "Yıllardır konuşuyoruz, bölgenin depremselliğini biliyoruz. Kuzey Anadolu fayı dünya ölçeğinde en önemli, en diri, deprem yaratan faylardan biri. 1939 Erzincan depreminden sonra 10’un üzerinde 7’den büyük yıkıcı etki yapan deprem üretti.
Doğudan başladı, batıya şu anda İstanbul'un Avrupa yakasının hemen güneyinde kıyıya 15 kilometre mesafede 1866’da kırılan Orta Marmara fayına kadar geldi. Bu fay da kırılmak için bekliyor İstanbul’u tehdit eden tehlikenin kaynağı olarak" dedi.
Depremler, Yedisu fayını etkileyebilir
Pampal, doğuda da Erzincan ile Karlıova arasında Yedisu fayının kırılmamış bir parça olarak beklediğine dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Bu da 1700’lü yıllarda kırılmış, enerjisini biriktirmiş, tekrarlanma süresini tamamlamış, kırılmak üzere. Bu depremler onu da etkileyebilir. Hatay’a kadar gelen fay, buradan Kahramanmaraş’a uzanıyor, Doğu Anadolu fayı ile birleşiyor. İskenderun-Hatay arasından Osmaniye, Kahramanmaraş, Adıyaman, Bingöl üzerinden Karlıova’da Kuzey Anadolu fayı ile birleşiyor. İkinci depremi yapan fayı, doktora tezi olarak ele almıştım. Adana’dan başlayarak Göksun’a doğru isimlendirdiğim bir fay Savrun fayı. Doğu Anadolu fayı ile kesişiyor. Bu iki fayın kesiştiği yer zaten Arap, Anadolu ve Afrika levhalarının kesiştiği yer. Bu ufak tefek bir kırık değil. Biz yıllarca bu bölgenin tehlikesini dile getirdik."
"2 yıl önce kırılacak dedik"
Pampal, kırılan fay hatlarına ilişkin, "Kırılmanın başladığı yer Pazarcık bölgesi, Doğu Anadolu Fayının kırılmak üzere olan bir bölgesiydi. Oradan da Gölbaşı-Sincik segmenti var. Onun kuzeyi 2 yıl önce Elazığ-Malatya’yı vuran depremde kırılmıştı. 6,8 büyüklüğünde deprem yaratmıştı. Korktuk, depremden sonra sıklıkla dedik ki 'Doğu Anadolu fayı kırılıyor, yırtılmaya başladı, güneye doğru devam edecek, Sincik Gölbaşı ve Gölbaşı Türkoğlu topun ağzında'.
Gölbaşı Türkoğlu’nun üzerinde durmamızın nedeni orada 1115 ve 1513’te iki deprem olmuş. 40 bin can kaybı var Maraş’ta olan depremde. 1513’te yeniden kırılmış. O günden bugüne 510 yıl geçmiş. O kadar çok enerji birikmiş ki kırıldı kırılacak, bir sebep bekliyor. Sivrice-Pütürge oldu, güneye doğru stres yükledi. 'Kırılacak' diye bunu bu açıklıkta dile getirdik. Bazı arkadaşlar bile 'beklemiyorduk' diye laflar diyorlar, yadırgıyorum. Bölgeyi iyi tanımadıkları anlaşılıyor" dedi.
"Yeni kırılmalar sürpriz olmaz"
Prof. Dr. Pampal, özellikle Hatay'da çalıştığını anlatarak, "Fayların karakterlerini biliyorum. Tehlike tamamen geçmiş değil, devam edebilir, oralarda stres arttı. Bir de kuzeye doğru Elbistan, Ekinözü, Sürgü fayını kesen Malatya fayı var. Yukarı doğru gidiyor sonra sağa dönerek Ovacık fayı olarak Kuzey Anadolu fayına ulaşıyor, Tunceli, Malatya, Elazığ, Bingöl.
Bir de Karlıova ile Erzincan arasında Yedisu fayı zaten kırıldı kırılacak. Bu büyük levha hareketleri sonrası, altüst olan o bölgenin yer kabuğundaki stres bu hatlar boyunca arttı. Buralarda yeni kırılmalar olursa bu bizim için sürpriz olmaz. Buralarda tehlikenin geçmediğini söyleyebiliriz" diye konuştu.
KAYNAK: T24