87 Yıl önce 4 Mayıs günü, M. K. Atatürk ile F. Çakmak’ın onayıyla çıkarılan bir kararnameyle, bir halkı yok etmeyi amaçlayan askeri harekâtın resmen başlatılmasına karar verildi.
4 Mayıs 1937’de çıkarılan ‘Tunceli Tenkil Harekâtına Dair Bakanlar Kurulu Kararı’na dayanılarak 12 Mayıs 1937’de TC askeri kuvvetleri, Dersim’i kuşatıp bir baştan öbür başa, deyim yerindeyse, taş üstünde taş bırakmadılar.
Kararnamede belirtildiği üzere ‘(...) mıntıkadaki halk toplanıp başka yere nakil olunacak’tı. ‘Ve bu toplama ameliyesi de köylere baskın edilerek hem silah toplanacak, hem bu suretle elde edilenler nakledilecek’ti. Yine kararnamede belirtildiği gibi ‘Sadece taarruz hareketiyle ilerlemekle iktifa ettikçe isyan ocakları daimi olarak yerinde bırakılmış olur. Bunun içindir ki, silah kullanmış olanları ve kullananları yerinde ve sonuna kadar zarar vermeyecek hale getirmek, köyleri kamilen tahrip etmek ve aileleri uzaklaştırmak lüzumlu görülmüştür....’
Bu, açıkça, bir halkın inancı ve milli, etnik kimliğinden ötürü resmen yok edilmesi demekti.
Türkiye Devleti, evvela silah toplamakla işe başladı. Ardından sözde askere alma gerekçesiyle nüfusun önemli bir kısmını askere aldı, ardından da halka önderlik yapabilecek, sözü dinlenen itibarlı kişileri aileleriyle birlikte sürgün edilmek üzere topladı. Ve Türkiye’nin farklı illerine, bir daha birbirlerini görmeyecek şekilde iskana mecbur tuttu. Bundan sonradır ki tam bir yok etme harekatı başlatıldı. Hiç bir ayırım yapılmaksızın Dersim halkı kırımdan geçirildi.
Dönemin Malatya Emniyet Müdürü İhsan Sabri Çağlayangil’in itiraf etmiş olduğu gibi, bu zulümden kaçarak mağaralara sığınan kadın ve çocuklar, mağaralarda ‘fare zehiri ile’ katledildiler. Desim’in kadınları ve kızları, bu vahşi güruhun esaretine girmemek için yüksek kayalardan Munzur’a atlayarak intihar ettiler. Tarihte örneğine rastlanmayacak şekilde çocuklar askeri kişilere, yeniden ama bir başka ‘millet’ olarak yetiştirilmek üzere verildiler.
Dersim kırımı, Kuzey Kürdistan’da Kürt halkının toplu kırımlarla yok edilmesi stratejisinin son halkasıdır. 1921 Koçgiri direnişinin bastırılmasıyla açılan yok etme planı, 1937-38 Dersim kırımıyla tamamlandı. Kararnamede belirtildiği gibi Kürdistan halkının bütün direniş noktaları jenosidlerle tek tek söndürülmeye çalışıldı.
Özel olarak Dersim’de, genel olarak Kürt ulusuna karşı işlenen suçlardan ötürü yapılacak ilk şey, Türkiye Devleti’nin açıkça özür dilemesi ve bunun gereklerini yerine getirmesidir. Türkiye Devleti, Dersim ve Şeyh Sait isyanında katledilen fakat mezar yerleri dahi bilinmeyen Seyid Rıza, Şeyh Said ve diğer Kürt önderlerin, Saidi Nursi’nin mezar yerlerini açıklamakla işe başlayabilir.
Dersim soykırımının 87. yılında Kürdistan halkına karşı işlenmiş bu soykırım suçunu nefretle kınıyoruz. Bütün şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
04.05.2024
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu