Dora Mengüç
Kiev'in NATO talebi, diplomasi çabaları ve 24 Şubat'ta Moskova'nın saldırısıyla başlayan gerilimin savaşa dönüşmesi... Kılıçlar çekileli 500 gün oldu. Peki ufukta bir barış ihtimali var mı? ABD'nin silah yardımları savaşın seyrini nasıl değiştiriyor?
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Ukrayna'ya misket bombası desteği verilmesiyle ilgili devam eden bir karar alma süreci olduğunu söyledi.
Wagner krizinin izlerini üzerinden atmaya çalışan Rusya, Ukrayna'da Batı'nın sağladıklarının da yer aldığı topçu mühimmat depolarını vurduklarını söylüyor.
Avrupa Birliği ise Rusya'nın yaptırımlar nedeniyle dondurulan 200 milyar eurosunu kullanmak niyetinde.
Mayıs 2021'de Moskova yönetiminin Ukrayna sınırına yaklaşık askeri teçhizat yığma kararıyla başlayan gerilim, Haziran 2021'de Cenevre'de düzenlenen Biden ve Putin görüşmesiyle de düşmemiş, geçen yıl 24 Şubat'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "özel bir askeri operasyon" başlattığını açıklamasıyla çatışmaya dönüşmüştü.
O çatışma zaman içinde şiddetlenip yerini savaşa bıraktı.
Bugün artık "alışılagelmiş" savaşın 500. günü
Rusya, Ukrayna'nın güneyindeki Herson bölgesine saldırıp Kırım ile kara bağlantısı kurmaya çalıştığından bu yana dengeler sürekli değişti.
Batı'nın tavrı, ABD'nin müdahil olması ve Ukrayna'nın hala ümitsizce NATO üyeliği talep etmesi dışında...
Zira iki yıl önce tam da bu zamanlarda Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile Kiev'de bir araya gelen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO'ya katılma perspektifinin açık olduğunu söylemişti.
Yani kriz de krizin nedenleri de aslında öylece yerinde duruyor.
Independent Türkçe, asker, sivil on binlerce insanın hayatını kaybettiği, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin ise (OHCR) 9 bin Ukraynalı sivilin yaşamını yitirdiğini duyurduğu Rusya-Ukrayna Savaşı'nın 500. gününde uzmanların olup bitenlere dair bakış açısını sordu.
ABD'nin silah yardımları savaşı nasıl etkiliyor, Putin'in aklında ne var, Ukrayna ümitsizce NATO üyeliğini istemeye devam edecek mi?
Eski ABD Ukrayna Büyükelçisi: İlk başta Putin'i kazanmaya yakın görmüştük
1998-2000 yılları arasında ABD'nin Ukrayna Büyükelçisi olarak görev yapan, Brookings Enstitüsü'nün Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Merkezi'nin kıdemli üyesi Steven Pifer'e göre söz konusu savaş Ukraynalılar için varoluşsal bir mesele.
Steven Pifer, Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı / Fotoğraf: Brookings Enstitüsü
Rusya'nın şubat ayındaki operasyonundan üç hafta önce Kiev'i ziyaret eden Pifer, kendisi ve Batı'yı şaşırtanın Ukrayna ordusunun etkinliği olduğunu söylüyor, ilk zamanlar Putin'i kazanmaya yakın taraf olarak gördüğünü gizlemiyor:
Dürüst olmak gerekirse, beklentim Rusların güç savaşını kazanacakları yönündeydi. Ancak bu durum gerçekleşmedi. Çünkü Rus ordusu Ukrayna ordusunu sahada yenemiyor. Bu büyük bir sürpriz oldu. Diğer bir sürpriz de açıkçası, Rus ordusunun ne kadar kötü performans gösterdiği: kötü liderlik, kötü taktikler"
"Karadeniz Politikaları ve Türkiye Ukrayna Stratejik İlişkileri" kitabının yazarı, Beykent Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Kemal Olçar'a göre ise Rusya, Ukrayna'yı büyük kayba uğrattı.
Olçar bu durumu, Ukrayna'nın yüzde 20 oranında toprağını kaybetmesi ve nüfusunun hemen hemen 4'te 1'ini yitirmesiyle izah ediyor.
Vladimir Putin: Kimine göre hala dünyanın en güçlü liderlerinden, kimine göre Ukrayna Savaşı ve Wagner kriziyle eli zayıflayan adam / Görsel: Indy Türk Digital Lab.
Dr. Olçar'a göre bu saatten sonra Kiev yönetiminin yapacağı tek şey karşı taarruz fakat bunun için üç gereksinim söz konusu:
Üç ana kuvvete ihtiyaç var. Bir hava gücü, iki kara gücü, üç Patriot'lar. Özellikle Patriot'lar oyunu değiştirecek kuvvet çarpanı olacak kadar gerçekten önemli"
Yarım asır sonra varoluş nedenini hatırlayan Patriot'lar
Rusya Devlet Başkanı Putin, 2017'de üretilen hipersonik füze Kh-47M2 Kinzhal'ın geçtiğimiz yıl aralık ayında Ukrayna Savaşı'nda kullanılmaya başladığını duyurmuştu.
Hipersonik füzeler, ses hızının beş ila on katından fazla bir hızla uçabilen ve manevra kabiliyeti yüksek olarak tanımlanan füzeler.
Bir başka deyişle düşman hava savunma sistemlerini aşmakta maharetliler.
Mayıs 2023'te Ukrayna tarafından sunulan, Kinzhal füzesine ait olduğu iddia edilen enkazlar / Fotoğraf: Wikipedia
Hem balistik hem seyir füzelerini Ukrayna'nın stratejik noktalarına karşı kullanan Rusya'nın 2 bin km'ye kadar menzile sahip olan Kinzal'ı ile ilgili Putin "Yer yüzünde Kinzal'ı engelleyecek hiçbir hava sistemi yok" demişti.
Ancak Wall Street Journal'da 11 Haziran'da yayımlanan "ABD'nin Patriot Füzesi Ukrayna Savaşı'nda Nasıl Bir Kahraman Haline Geldi?" başlıklı haberine göre Washington'ın Kiev'e verdiği Patriot Hava Savunma Sistemi'nin Ukrayna'nın başkenti Kiev'i Rus füze saldırılarından koruduğu anlatılıyor.
Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı General Oleksandr Pavliuk de "Patriot füzeleri olmasaydı, Kiev'i kaybederdik" diyor.
Bir başka deyişle Patriot'ların 40 yıl sonra tasarlanış amacını gerçekleştirdiği, haberde şu cümlelerle öne sürülüyor:
Geçtiğimiz günlerde sabahın 3:30'unda, bu başkent kentini savunan Ukraynalı hava savunma ekibinin radar ekranlarında on beşten fazla Rus füzesi belirdi. Ukraynalı askerler, ABD'nin en gelişmiş hava savunma sistemlerinden biri olan Patriot füzelerini ateşlediler. Birkaç dakika içinde, Rus füzelerinin hepsi havada imha edildi. Hizmete girmesinden neredeyse yarım asır sonra, hava savunma sistemi ilk tasarlandığı amacı gerçekleştirdi: Düşman füzelerini vurmak"
Haber, Ukrayna'nın ABD'den edindiği 12 batarya ile ülkenin stratejik noktalarını koruyabildiğini söylüyor.
1980'lerde milyarlarca dolar harcanarak Sovyet balistik füzelerine karşı "caydırıcı" olarak tasarlanan füzelerin, Soğuk Savaş'ın bitişinin ardından hem etkinliği hem güvenilirliği tartışma konusu olmuştu.
Olçar: Patriot Rus taarruzunu engelleyebilir ama kayıpları geri getirmeyecek
Beykent Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Kemal Olçar'a göre bu önemli bir gelişme.
Dr. Kemal Olçar / Fotoğraf: Beykent Üniversitesi
Olçar bununla birlikte bataryaların komutası veren ülkeye aittir anımsatması yapıyor:
Ukraynalıların yeniden sistemi alıp, buna entegre olup, sahada kendi personelinin kullanabileceğini tahmin etmiyoruz. Evet, hava savunmasını güçlendirebilirler. Uzaktan görmeyerek atış yapan önemli füzeleri de imha ederler. Dolayısıyla Rusların da taarruz ilerlemelerini engellerler. Fakat daha önce de söylediğim gibi eğer üç ana ana çarpan yoksa, Ukrayna'nın kayıplarını tekrar telafi etmesi çok kolay değil"
"Putin'in saldırısı realist teoriye uygundu"
Harvard Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü Stephen M. Walt'a göre ise Rusya'nın 500 gün önce başlayan Ukrayna'ya operasyonu/saldırısı realist teoriye uygun.
Walt, Rusya'nın NATO'nun doğuya genişlemesini bir tehdit olarak algıladığının altını çiziyor, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı direnişinde ABD'nin verdiği askeri desteğin önemli olduğunu, ancak bunun da Moskova'yı daha çok kışkırtabileceğini belirtiyor.
Walt, Kremlin ile uzlaşı yolu aranması gerektiğini savunan Amerikalı akademisyenlerden.
21 Ekim 2022, Putin askerleri denetlerken atış taliminin hemen öncesinde / Fotoğraf: Reuters
Drew Üniversitesi'nden uluslararası ilişkiler profesörü olan Carlos Yordan da Ukrayna'nın Rusya'ya karşı zayıf bir konumda olduğunu, NATO veya AB ile yakınlaşmasının Rusya'yı güvenlik açısından tehdit ettiğini söylüyor.
Yordan'a göre Ukrayna Rus tehdidini ciddiye almadı ve ABD'nin de yaptırım ve askeri yardım harici çok fazla seçeneği hiçbir zaman olmadı.
Eski ABD Ukrayna Büyükelçisi, emekli diplomat Steven Pifer ise Kremlin'in son 15 yıl içinde ordu modernizasyonu için harcadığı milyarlarca doların pek bir faydası olmadığı kanaatinde.
Savaşın daha uzun süre devam edeceği yönünde görüş bildiren Pifer, Rusya'da insanların savaşa katılmak istemediğinin altını çiziyor:
Rusya son 15 yılda askeri güçlerini modernize etmek için yüz milyarlarca dolar harcadı. Ancak ekipmanlarının pek iyi olmadığı görünüyor. Bunun kısmen yolsuzluğa bağlı olduğu düşünülebilir. Ve ayrıca insanlar savaşa gitmek istemiyorlar. Hatırlayın, Vladimir Putin bunu özel bir askerî operasyon, sınırlı bir operasyon olarak göstermeye çalıştı. Herhangi bir etkisi olmayacaktı. Sonra 300 bin kişiyi seferber etmek zorunda kaldılar. Hâlâ askerleri seferber etmeye devam ediyorlar. Bu, Rusya'nın Batı'da birçok kişinin varsaydığından daha zayıf olduğunu gösterdi ve imajı için iyi olmadı. Şu anda Ukraynalıların daha fazla toprak özgürleştirebileceği bir durumda olduğunu düşünüyorum. Ancak Kremlin'deki yaklaşımın değişmesine neden olacak kadar Ruslara kesin bir darbe vurup vuramayacaklarını emin değilim. Bu yüzden bu savaşın aylarca ve hatta daha uzun sürebileceğini düşünüyorum.
"Tuzak savaşı"
Yukarıdaki benzetme ise Prof. Dr. Graham Allison'a ait.
Prof. Dr. Graham Allison / Fotoğraf: Harvard Üniversitesi
Harvard Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Allison, 500. gününe giren Rusya-Ukrayna savaşının bir "tuzak savaşı" olduğunu, yükselen bir güç olan Rusya ile mevcut bir güç olan ABD arasında kaçınılmaz bir çatışma yarattığını, asıl meselenin de bundan ibaret olduğunu iddia ediyor.
Allison, ABD'nin Ukrayna'yı savunmak için savaşa girmeye hazır olmadığını ve Rusya'nın da Ukrayna'yı tamamen ele geçirmek istemediğini belirtiyor, ABD ve Rusya arasında bir diplomasi sürecinin başlatılması gerektiğini vurguluyor.
Müzakere mümkün mü?
Soru bu.
Devamla, Ankara'nın, Moskova-Kiev hattındaki arabuluculuk çabası sürdürülebilir mi?
Emekli büyükelçi Steven Pifer, müzakerenin mümkün olduğunu söylüyor ama henüz değil:
Kiev ve Moskova arasında bir müzakere olacağına inanıyorum, ancak şu an için bunun mümkün olmadığını düşünüyorum. Taraflar birbirinden çok uzakta. Moskova tarafından müzakerelerin gerçekleşebilmesi için Rusların çok daha gerçekçi olmaları gerekiyor. Şu anda Ruslar barış için taleplerini sürekli olarak artırıyor, gelgelelim Rus ordusu geçen yazdan beri sahada bir zafer kazanmadı. Ruslar için Bahmut'u büyük bir zafer olarak görmüyorum. Birincisi, stratejik önemi yoktu; ikincisi onu ele geçirmek için binlerce can kaybına mal oldu. Bence bu savaş daha devam edecek. Ve belki ileride, müzakerelerin mümkün hale geleceği bir noktada Ankara'nın da rol oynayabileceği bir durum olabilir. Ankara, her iki taraf arasında da iletişim kanallarını açık tutuyor. İleride bir arabuluculuğa ihtiyaç duyulursa bu durumda Ankara'nın rolü olabilir. Ancak yine de Rusya'nın çok daha ciddi bir yaklaşım benimsemesi ve taleplerinin tamamını gerçekleştiremeyeceklerini anlaması gerekiyor. Aksi takdirde bu savaştan çıkış yolu bulamazlar.
Ünlü Rus romancı Tolstoy'un dediği gibi savaşın yarattığı tek şey acı.
Peki ya Amerikalı mizah yazarı Mark Twain'in yıllar önce yazdığı gibi gerçekten de Tanrı Amerikalıların coğrafyayı öğrenebilmesi için mi savaşı yarattı?
Filozoflar, yazarlar, edebiyatçılar, düşünürler bambaşka umutlar ve tespitlerin etrafından dolanıyorlar elbette.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'ne göre gerçek ise şu: Küresel askeri harcamalar 2022’de 2,2 trilyon doları aşarak rekor kırmış durumda.
Uzun lafın kısası Ukrayna-Rusya Savaşı, 500. gününe girerken insanlığın birbirini katletmesine dair akıllardaki soru işaretleri dinecek gibi görünmüyor.
Asıl kafa yorulan sorular kimin, ne kadar ve nasıl cebini dolduracağıyla ilgili gibi.
Kaynakça:
Russia leads the world in hypersonic missiles tech, Putin says, Reuters
Putin deploys new Zircon hypersonic cruise missiles to Atlantic, Reuters
How the U.S. Patriot Missile Became a Hero of Ukraine War, WSJ
60 War Quotes to Understand Its Nature and Effects - Quote Ambition
An International Relations Theory Guide to the War in Ukraine, FP Magazine
Ukraine-Russia War Explained: International Relations, Drew University
Russia-Ukraine War: Insights and Analysis, Harvard University, Kennedy School
Kapitalizm savaş kusuyor, Evrensel Gazetesi
BBC, Rusya'nın Ukrayna'daki kayıplarını inceledi: Ölü sayısı 25 bini aştı, BBC Türkçe
Kaynak Independent Türkçe