Sağlık emekçileri g(ö)revde: Oyalama değil hakkımızı istiyoruz

.

Hekimler ve sağlık emekçileri hakları için greve çıkıyor. 14 Mart Tıp Bayramı'nı grevde karşılayan sağlıkçılar "Emek bizim söz bizim, hakkımız olanı istiyoruz hiçbir yere gitmiyoruz" diyor.

Sağlık emekçileri hakları için grevde.

Mesleklerinin itibarsızlaştırılmasına karşı, hakları için 14-15 Mart’ta g(ö)revde olan sağlık emekçileri İstanbul’daki hastanelerde açıklamalar yapıyor. 

14 Mart Tıp Bayramı vesilesiyle Taksim Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmak isteyen İstanbul Tabip Odası üyeleri ise engellendi. Hekimler, polis barikatına çelenk bırakarak durumu protesto etti. Anıta çelenk bırakmak isteyen hekimler önce engellendi.

 "Bugünler geçecek"

İstanbul Tabip Odası Sekreteri Osman Küçükosmanoğlu şunları söyledi:

"14 Mart'ın 102. yıl dönümünde her yıl yaptığımız gibi taleplerimizi dile getirip çelenk koymak istedik. Bize 'Çelenk koyabilirsiniz ancak açıklama yapamazsınız' dediler. Engellemelerle karşılaştığımız bu polis barikatı önüne çelenklerimizi bırakıyoruz. Tüm meslektaşlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun. Bugünler geçecek biliyoruz neşeyle bayram havasında kutlayacağımız 14 Martlarda buluşmak üzere.”

"Hakkımızı istiyoruz"

Sağlık emekçilerinin Taksim Meydanı'ndaki eylemlerde okunan açıklaması şöyle:

Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Ancak bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine G(ö)REV'deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz.

Toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri ne bizim emeğimizi ne de toplumun sağlığını umursamaktadır. Ancak iş özel sağlık işletmeleri ve zenginleri korumaya gelince ise hiçbir sınır tanımamaktadır.

Salgın döneminde dahi bu anlayıştan vazgeçmemişlerdir. Yüz binlerce insanımız, yüzlerce hekim, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sisteminin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmiş; bunca emek ve fedakarlığımıza rağmen bir de bizlere gidiyorlarsa gitsinler demişlerdir.

Öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz: Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize  rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız.

Beyaz yürüyüş, Beyaz Forum, Beyaz Nöbetlerle acil taleplerimizin karşılanmasını, sesimize kulak verilmesini defalarca istedik. Bilmenizi isteriz ki siz emeğimizi-bizleri görmezden gelmeye devam ettikçe; bizler de tüm haklılığımızla sizin karşınızda durmaya, emeğimize geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. 15 Aralık’ta ve 8 Şubat’taki Beyaz G(ö)REV’lerle de Aile Sağlığı Merkezlerinden, Üniversite Hastanelerine Türkiye’nin dört bir yanında tüm sağlık kuruluşlarında emeğimize sahip çıkacağımızı gösterdik.

Ekim ayından bu yana söylediğimiz gibi: “Emek Bizim, Söz Bizim”.

Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; “Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz” diyerek bizi değersizleştirenlere karşı

Emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık G(ö)REV zamanıdır.

Biliyoruz: Sorunlarımızın çözümü ancak kendi mücadelemizle olacaktır. İşte bu nedenle emeğimiz için, haklarımız için, sağlığımız için, acil taleplerimizin karşılanması için 14-15 Mart 2022 Pazartesi ve Salı günleri bütün Türkiye’de, bütün sağlık kurumlarında G(ö)REV’deyiz!

Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz.

Emeğimizin karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete artık tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı.

Oyalama istemiyoruz, daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz.

Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları,

Emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz.

Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.

Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim” diyerekmücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.

 

“Hiçbir yere gitmiyoruz”

Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinde ve Okmeydanı Ağız Diş Hastanesinde iş bırakan sağlık emekçileri “Emek bizim söz bizim, hakkımız olanı istiyoruz hiçbir yere gitmiyoruz” dedi.

Sağlık emekçileri, Cerahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde de iş bıraktı. Randevu için Cerrahpaşa’ya gelen hastalardan Mehmet, Evrensel gazetesi muhabirine şöyle dedi:

"Hastaneye geldik, geri çevrildik. Önemli bir hastalık nedeniyle pazartesiye randevumuz vardı. Onun tedavisi için bazı tetkikleri tamamlayacaktık. Tamamlayamıyoruz şu anda, perşembeye kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlıkçılara ilişkin açıklamalarını kınıyoruz. Yaptığı açıklamalar kabul edilemez.

"Sağlık sistemi iyi gibi görünüyor ama büyük bir sorun var aslında. Sağlık hizmetini özele kaydırıyorlar. Sağlık sistemi özelleşiyor. Biz bunu anlayıncaya kadar bu çok geç olacak. Basın yayın organları da halkı kandırıyor, yanlış yönlendiriyor. Mesela iyi bir sağlık hizmeti alamıyoruz. Doktora gidiyoruz, doktor ayakta muayene ediyor ilaç yazıyor. Tetkikleri düzgün yapmıyorlar. Buna ne doktorun zamanı var ne hastanın.”

Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde KESK'e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri eylem yaptı.

"Sağlık haftasını bayram olarak kutlayabilmek için bu yıl bu hafta grev haftamızdır" diyen sağlık emekçileri taleplerini ise şöyle sıraladı: 

  • Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun.
  • Performans, ek ödeme değil, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret sağlansın.
  • 3600’den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulansın.
  • Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere yıllık 90 gün üzerinden tam olarak uygulansın.
  • OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Taşeron çalışma ortadan kaldırılsın.
  • Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın. Ceza yönetmeliği kaldırılsın.
  • Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.

ORTADOĞU Haberleri

ABD’nin Kiev Büyükelçiliği hava saldırısı tehdidi nedeniyle geçici olarak kapatıldı
İsrail'in Şam saldırısında İslami Cihad yöneticileri öldü
1964’te ne oldu?
İsrail'den Şam'a hava saldırısı
Vahap Coşkun: Kayyım pilavı çok su kaldırır