Şam Kürtleri: Selahaddin, Mevlana ve diğer miraslar - Yasin Taha

.

Yasin Taha

Yasin Taha

"Suriye Devrimi"nin (2011) ardından, Kürtlerle ilgili haberler ülkede her zamankinden daha fazla konuşulur hale geldi. Beşar Esad rejiminin düşüşüyle (2024 sonu) Kürtlerin adı Suriye'nin temel uluslarından biri olarak sürekli anılmaya devam ediyor. Ancak bu durum, 16'dan fazla millet, etnik grup, kültürel ve dini topluluklardan oluşan yoğun bir mozaik içinde gerçekleşiyor. Bu mozaiğin en büyük bileşenlerini Sünni Araplar’ın ardından Kürtler oluşturuyor. Ardından Türkmenler, Çerkesler, Dürziler, Şiiler, Aleviler, Hristiyan topluluklar, İsmaililer, Ezidi Kürtler, Arnavutlar ve diğer gruplar da bu çeşitliliği oluşturuyor. Bu zengin yapı, tarih boyunca Suriye'nin "göçmenler ülkesi" olduğunu bir kez daha teyit ediyor.

Kürtlerin Suriye'deki kökenleri konusunda arkeolojik kazılar, Hint-Avrupa halklarının Akdeniz havzasından Orta Asya'ya göç ettiği eski bir döneme kadar uzanıyor. Bu bağlamda Kürtlerin ataları olarak kabul edilen Huriler ve Mitaniler gibi bazı halklara ait tarihsel yerleşim yerleri bulunuyor.

Bu kadim tarihi geçmişle birlikte Kürtlerin Şam'a yaygın göçü, İslam’ın yayılmaya başladığı orta çağa ve Haçlı seferlerinin başladığı yüzyıla kadar uzanıyor. Aynı dönemde tanınmış ansiklopedik tarihçi el-Mes'udi (MS. 957) Marucü'd-Zeheb adlı eserinde Kürt Dunbulilerin Şam’a yerleştiğinden söz etmektedir. Lehçesi Gorani ve Azerbaycan kökenli olan bu Kürt aşireti, daha sonra bölgenin emiri ve yöneticileri olmuştur; bunların arasında Muhammed Emin Zeki'nin (Xulasa, cilt 2) bahsettiği Mir Muhammed Dunbuli (MS. 997) de vardır.

Bundan sonra, M.S. 11’inci yüzyılda, seyahatnameler ve coğrafi kaynaklar, “Biladü'ş Şam"ı Kürtlerin yaşadığı ve yayıldığı bölge olarak ele almışlardır. Abdullah bin Abdulaziz bin Muhammed Ebu Ubeyd El-Bekri’nin “El-Mesalik ve'l-Memalik”i (Yollar ve Ülkeler Kitabı) buna örnektir.

Yine İslam döneminin başlarında Kuzey Şam'ın bir kısmı, yaklaşık bir yüzyıl boyunca bölgede hüküm süren Kürtlerin (Dosteki Devleti 982-1086) egemenliği altındaydı. Bununla birlikte tarihsel kaynaklar, Kürtlerin Şam'a en yoğun şekilde göçlerinin Eyyubi Devleti'nin (1174-1250) hakimiyeti döneminde olduğunu belirtmektedir. Bu Kürt hanedanlığının sınırları, Mısır'dan Şam'a, Cezire ve Erbil’e kadar uzanıyordu ve bu durum, diğer Kürt ailelerinin ve bireylerinin büyük Kürdistan'dan Şam'a göç etmelerine neden olmuştur. Bunun sonucunda, bazı Kürtler, Şam’a, Halep’e ve oradan da Mısır’a yerleşmiş ve oraları yurt edinmiştir.

Şam'daki Kürtler, Eyyubi döneminde cengaver olarak Haçlılara karşı direnişin öncüsü olmuşlardır. Bazı komutanlarının naaşı Şam'da toprağa verilmiştir. Şam'ın Kasyun Dağı bölgesinde kendilerine özel bir mahalleleri varmış. Şam’ın diğer bölgelerinde de meşhur kaleleri ve mevzileri vardı. Bunlardan en önemlisi, Cebel-i Lübnan'a bağlı olan Humus ilindeki Hısnu'l-Ekrâd'dır. Kale, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer almaktadır ve 11’inci yüzyılın ilk yarısında bölgenin güvenliğini sağlamak amacıyla Kürtlere emanet edilmiştir.

Şam'daki Kürtlerin tarihi mirası yalnızca Haçlı Seferlerine karşı elde edilen askeri başarılarla sınırlı değildir, aynı zamanda medeni ve toplumsal yönü de vardır. Örneğin, Hamdanîler devletinin sultanlarından biri olan İbn Hamdan, bir Kürt kadını olan Fatıma bint Ahmed al-Hazarmirdi ile evlenmiştir. Buna karşılık, Kürt Dosteki devletin yöneticisi Said ibn Mervan, Hamdani prenslik ailesinden Sît El-Nas ile evlenmiştir. (El-Bağdadi, El-Tezkrah el-Hamduniyah; İbnü'l-Esir, el- Kamil, cilt 7). Halep'teki bu toplumsal alaşım Kürt-Arap birlikteliğinin temel dayanaklarından biri olmuştur.

Kürtlerin Şam'a bağlılığıyla ilgili başka bir atıf da İbn Haldun'un "Vefeyâtü'l-aʿyân" adlı eserinde yer almaktadır: Erbil Valisi Muzaffereddin Gökböri'nin vefatından sonra, Eyyubi hanedanından Selahaddin Eyyubi'nin kız kardeşi Rabia Hatun (1245) Şam'a gitmiş ve burada Kürtlerin yoğun olduğu Kasyun Dağı bölgesinde bir Hanbeli medresesini vakfa dönüştürmüştür.

Bu proje, Eyyubi ailesinin eğitim hizmetlerinin bir parçası olarak Şam'da sunulmuş ve bazı yapıların kalıntıları bugün dahi ayakta kalmıştır. Bu çerçevede, Eyyubi yöneticileri döneminde yaklaşık 15 farklı medrese kurulmuş, bunlar genellikle fakiler-talebeler ve Şafiî mezhebi imamları için eğitim merkezi olmuştur. Bunlardan ikisi ise Hanefî mezhebine ayırılmıştı. Eyyubi ailesinin yanı sıra diğer Kürt üyeleri de Şam'daki eğitim hizmetlerinde yer almışlardır. Örneğin, Kürt asıllı Nâsırüddin el-Kaymarî, (vefatı 1307), Şam'da Şemsüddin el-Şehrizûrî adına özel bir medrese kurmuş ve şehirde askeri komutan olarak görev yapmıştır (El-Dimeşk, El-Dars, cilt 1).

İslam’ın Orta Çağ döneminden modern tarihe yaklaştıkça özellikle Şam bölgesinde Kürtlerin izleri, faaliyetleri ve ayak izleri daha da belirginleşiyor. Tarihi kaynaklar, Moğol istilasından sonra Şarazurlu Kürtlerin büyük sayılar halinde Şam’a göç ettiğini belirtmektedir.

Memlükler döneminde, önceki dönemlerde olduğu gibi, kaynaklarda birçok Kürt faaliyeti ve hareketi vardı. Osmanlı döneminde ve modern tarihte, Kürt ailelerinin, aşiretlerinin ve köylerinin adları da kayıtlarda, belgelerde ve arşivlerde geçmektedir.

Hadis alimlerinin önderlerinden İbn Salah eş-Şarazuri ve Mısır ve Şam’ın Sultanı Selahaddin Eyyubi'nin türbelerinin yanında, Şam'daki Kürtlerin en belirgin sembollerinden biri de Kasyun Dağı'nda yer alan Mevlana Halid Şarazuri'nin türbesidir. Bu türbe, Arap ve Türk müridlerinin Sufi kervansarayı olmuştur. Halife'nin yazılı belgelerine göre Mevlana Halid, vefatından önce takipçilerine şöyle demiştir: “O orada ölmek için Şam'a gitmiştir. Çünkü bu topraklar kutsaldır." Ayrıca, Şam'ın yanı sıra Halep ve diğer şehirlerinde de "Kürt" (El-Ekrad) adıyla birçok cami, türbe ve mezarlık kayıtları ve belge bulunmaktadır. Şamlı coğrafyacı ve tarihçi İbn-i Fadlallah el-Umri, (MS. 1349) tarafından da bu belgeler doğrulanmaktadır. O, şöyle demiştir: "Kürtler, genel toplum kategorileri içinde özel bir yer tutmaktadırlar ve her zaman, İslam ve Arap aleminde kendi özgünlüklerini korumayı başarmışlardır."

Kaynak: Rûdaw

Kurdistan Haberleri

İDAMA HAYIR!..
Mazlum Kobani’den Başkan Barzani ile görüşmeye ilişkin açıklama!
Kürt Dili hocasına, okul kütüphanesindeki Kürtçe şiir kitaplarını okuttuğu için soruşturma açıldı
KDP ile KYB heyetleri önümüzdeki hafta bir araya gelecek
Mesrur Barzani ile Bafıl Talabani bir araya geldi