Beşar Esad 10 yıl sonra ilk kez bayram namazını Halep'te kıldı ve harabe halindeki "Emevi Camisi"ni gezdi; MSB Akar ise kuvvet komutanlarıyla Halep doğu kırsalında Süleyman Şah Türbesini ziyaret etti. "TSK operasyonu" haberleri eşliğinde "buradayız" mesajları teati edildi.
Kurban Bayramı'nın ilk günü Halep Ankara ve Şam arasındaki sembolik boy gösterileri şeklinde gerçekleşen mesaj teatisine sahne oldu.
Esad metropoliten Halep'te, Akar kırsalda
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad bayram namazını Halep'in merkezindeki Abdullah Bin Abbas Camisinde kıldı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, elini kolunu sallayarak girdiği Halep'in doğu kırsalında, Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu kabul edilen Osman Gazi'nin dedesi Süleyman Şah'ın türbesini ziyaret etti.
Şarkulavsat'ın haberine göre, Esad, Halep gezisine Cuma günü Tel Hasel'deki su pompa istasyonu ve Halep'in doğu kırsalındaki termik santral ziyaretiyle başlamış, Cumartesi günü Halep'teki Abdullah Bin Abbas Camisi'nde hükümet yetkilileri, eski Suriye Büyük Müftüsü Ahmed Bedreddin Hassun, Halep eşrafı ve bazı aşiret liderleri ile birlikte bayram namazı kılmıştı.
Esad, ardından Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığı sırasında orada namaz kılma arzusunu dilinden düşürmediği ama "emel"ine bir türlü nail olamadığı, çatışmalar sırasında harabeye dönmüş Emevi Camisi'ni gezdi.
Beşar Esad'ın Halep ziyareti, kente iç savaşın başladığı 2011'den bu yana ilk gelişiydi. Halep'in doğu mahalleleri, 2012'den 2018'e kadar Ankara destekli İhvancı ve Selefi rejim karşıtlarının kontrolünde kalmıştı.
İç savaş boyunca Şam yönetimiyle rejim karşıtları arasındaki en sert çatışmalar Halep'in kontrolüne yönelikti. Rusya'nın desteğiyle Selefi güçlere ağır darbeler indiren Esad yönetimi metropoliten Halep'i tam kontrolü altına aldı.Ancak Halep vilayetinin doğu kırsalı ve kuzey sınır bölgesinin geniş bir şeridi halen Ankara'nın desteklediği cihatçı güçlerin elinde.
Hulusi Akar'ın Halep kırsalına bayram ziyareti de, Esad'a bu "fiili" sınırları hatırlatma amacını güdüyordu.
Halep'in doğusundaki diğer bölgeleri Suriye Demokratik Güçleri (SDG) kontrol ediyor. Cihatçı Heyet-i Tahriru'ş-Şam (HTŞ) da Halep'in batı kırsalında küçük bir alanı kontrolü altında tutuyor.
Esad: "İç savaş tarihin akışında bir sapmaydı"
Esad, Halep ziyareti sırasında, iç savaşta yaşananların tarihin akışında bir sapma olduğunu belirterek "Hep birlikte gerçek yerimize döneceğiz" dedi.
Akar: "Harekat yapılacak"
Esad'ın Halep kent merkezindeki "sivil" ziyaretiyle eş zamanlı olarak Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını yanına alarak helikopterle Halep vilayetinin Eşme köyündeki Süleyman Şah Türbesine gitti. Saygı Karakolu ve 8. Hudut Bölük Komutanlığını ziyaret etti.
Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre Akar ve komutanlar sınırda görevli birlik komutanlarından sahadaki durum konusunda bilgilendirme aldılar ve Hudut Tabur Komutanlığı'nda askerlerle bayramlaştılar.
Akar'ın ziyareti Kuzeydoğu Suriye'ye askeri harekat haberleriyle ilgili spekülasyonların arttığı bir dönemde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin ve Rusya'nın karşı çıktıkları, Halep kırsalında, SDG'nin kontrolü altındaki Menbiç ve Tel Rıfat'a yönelik olarak gerçekleştirilmesi hedeflenen harekat için "Bir gece ansızın onların da tepelerine ineriz, inmeye de mecburuz" dedi.
TSK, son günlerde Halep kırsalında konuşlu askeri birliklerine büyük çaplı takviyeler gönderdi. TSK destekli cihatçılardan oluşan Suriye Milli Ordusu (SMO) gruplarına da hazırlık seviyelerini yükseltmeleri için talimat verildi.
Pazar günü Halep'ten Hakkari Yüksekova'ya bağlı sınır bölgesi Dağlıca'ya geçerek birliklerin komutanları ve personeliyle bir araya gelen MSB Akar burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin "yapılması gereken ne varsa yapma" ve operasyonla ilgili "prosedürler ve uygulama mekanizmasına ilişkin planlar geliştirme sürecinde" olduğunu belirtti.
"Uluslararası toplumun anlayabileceği bir operasyon"
Türkiye'nin Suriye'de DAİŞ'e karşı verdiği mücadele çerçevesinde SDG güçlerini destekleyen ABD ile bir çatışmaya girmek istemediğini vurgulayan Akar, bununla birlikte Ankara'nın harekat konusunda kararlı olduğunun altını çizdi.
Türkiye'nin herhangi bir çatışma riskini olabildiğince asgariye indirmek için kendisine düşeni yaptığını belirten Bakan Akar, "Biz dürüstçe, şeffaf bir şekilde yaptıklarımızı usulüne uygun şekilde müttefiklerimizle, dostlarımızla, ilgili ülkelerle paylaşıyoruz" dedi ve "uluslararası toplum için anlaşılmaz bir operasyon değil, uluslararası toplumun anlayabileceği bir operasyon" yürüteceklerini söyledi.
Akar, Halep kırsalındaki Menbiç ve Tel Rıfat'tan "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) güçlerine yönelik ciddi tacizler" başladığını ve Türkiye'nin bu tacizleri askeri, taktiksel ve teknik olarak takip ettiğini ve elinde buna göre çalışma planlarının olduğunu belirtti.
Sızan haberlere göre, Akar'ın hazırlıklarının sürdüğünü belirttiği Türkiye Suriye'nin kuzeyini hedef alacak harekat tüm cepheleri kapsayacak ve yıldırım saldırıları şeklinde gerçekleştirilecek.
Karşılıklı SDG ve TSK bombardımanları
Öte yandan Mare ilçesi yakınlarındaki Sülüsane Üssü'nde konuşlu TSK güçleri, Halep'in kuzey kırsalında SDG'nin kontrolü altında kalan Ummu el-Huş, Harbel ve Ummu el-Kura köylerinin çevresini bombaladı.
Menbiç Askeri Konseyi'ndeki bir kaynak, SDG'ye bağlı Konsey güçlerinin, ABD'nin Menbiç'in TSK güçlerine ve SMO gruplarına teslim edilmesini istediğine dair haberleri yalanladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de, DAİŞ'le Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) heyetiyle toplantıya katılan bir Menbiç Askeri Konseyi liderlerinden bir kaynağa göre bu konuda (ABD'nin Menbiç'ten çekilme talebi hakkında) ortaya atılan bilgilerin hiçbir gerçeği yansıtmadığını ve Türkiye'nin askeri bir operasyon başlatması durumunda Konsey güçlerinin bölgeyi savunmaya hazır olduğunu bildirdi.
SOHR'un kaynağı toplantının ağırlıklı olarak bölgede konuşlu terör örgütü DAİŞ'e bağlı hücrelerle mücadeleye odaklandığını belirtti ve DMUK heyetinin, Menbiç Askeri Konseyi'ne, rejim güçlerinin bölgeden çekilmesi durumunda DMUK güçlerinin bölgede yeniden konuşlanmaya hazır olduğunu söylediğini belirtti.