Seçimleri değerlendiren Ekonomist ve Akademisyenler: Diyarbakır, tavrını ortaya koydu

.

Ekonomist ve Akademisyenler seçim sonuçlarını Tigris Haber'e değerlendirdi.

Ekonomist ve Akademisyenler seçim sonuçlarını gazetemize değerlendirdi. Akademisyenler, seçimlerde muhalefetin ciddi kayıplar yaşadığını belirtirken Ekonomist Ramazan Tunç ise Diyarbakır’ın Erdoğan’a karşı ortaya koyduğu tavırdan dolayı hükümetin kente yönelik koşulları zorlaştıracağını işaret etti.

Türkiye, ikinci kez cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gitti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin resmi olmayan sonuçlarına göre Cumhur İttifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 52 oranında oy alırken, Millet İttifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu ise yüzde ilk tura göre oyunu artırmış olsa da yüzde 48 oranında bir oy aldı. Seçimde çıkan sonuçlara göre Recep Tayyip Erdoğan bir kez daha 5 yıl Türkiye’yi yönetme hakkı elde etti.

Erdoğan, bir kez daha güçlü bir siyasi aktör olduğunu gösterdi

Hem 14 Mayıs hem de 28 Mayıs’ın mevcut iktidarın mutlak bir galibiyetiyle sonuçlandığını ifade eden Akademisyen Vahap Çoşkun, “İktidar bu iki seçimde hem mecliste çoğunluğu elde etti hem de cumhurbaşkanlık seçimini kazandı. Dolaysıyla Erdoğan beş yıl daha Türkiye’yi yönetme hakkını elde etti. Son dönemlerde oldukça ağır bir tablo vardı ama buna rağmen Recep Tayyip Erdoğan halkın yarısından fazlasının oyunu aldı. Dolayısıyla Erdoğan, Türkiye siyasi tarihinin açık ara en güçlü siyasi aktörü olduğunu bir kere daha gösterdi” diye konuştu.

HDP açısında büyük bir hayal kırıklığı var

Muhalefetin ağır bir yenilgiye uğradığını söyleyen Çoşkun, “ Çünkü iktisadi bir kriz vardı, demokratik stantlarda gerileme yaşanıyordu, özgür sahası daraltılmıştı ve bürokraside ciddi problemler vardı. Bu ortamda muhalefet seçimleri kazanmadı. Muhalefet hem meclisi kaybetti hem cumhurbaşkanlığını kaybetti. Muhtemelen bu başarısızlık nedeni ile muhalefet çevresinde geniş çaplı bir sorgulanma başlayacak ve muhalefette bazı değişiklikler meydana gelecektir diye düşüyorum. HDP açısında ise büyük bir hayal kırıklığı var. HDP, seçimlerde kritik bir rol oynamayı düşünüyordu. Seçimlerde desteklediği adayın seçimleri kazanmasını bekliyordu, ancak HDP’nin desteklediği aday seçimi kazanmadı. Dolaysıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kritik bir rol oynayamadı. HDP giderek büyüyen değil küçülen bir parti kimliğine büründü. Bu durum HDP için tehlike arz eden bir görüntü.” İfadelerine yer verdi.

Erdoğan, Kürtlere karşı aynı tavrı devam ettirirse aradaki mesafe açılacak

Erdoğan ve Kürt seçmen arasındaki mesafenin bir süredir açıldığını belirten Vahap Çoşkun, “Daha önce Kürt meselesi konusunda daha demokratik çizgisi olan Erdoğan, o çizgisini kaybetti. Dolaysıyla Kürt seçmen ile arasındaki mesafe giderek açıldı. Şimdiye kadar Kürt siyasetin sadece AKP ve HDP vardı, CHP’nin bu denkleme dahil olmasıyla birlikte muhtemelen artık bu alanda daha renkli bir siyaset karşımıza çıkacak. Erdoğan, Kürtlere karşı aynı tavrı devam ettirirse aradaki mesafe her geçen gün açılacak” dedi.

Muhalefet hiçbir ders çıkarmadı

Türkiye’de insanların artık bir seçim deneyimine ulaştığını ifade eden ve Akademisyen Rüstem Erkan, “Seçimlerde her hangi bir olumsuzluk ile karşılaşmadık. Seçim sonuçlarına baktığımızda Sayın Erdoğan, son üç seçimde yüzde 52’lik bir oranda seçimi kazanmış görünüyor. Muhalefetin bunun üzerinde düşünmesi gerekir. Çok ilginç bir tablo ile karşı karşıya kaldık, muhalefet seçimden sonra yaptığı açıklamada hiçbir ders çıkarmadığını görüyoruz. Herkeste bir memnuniyet var. Muhalefet, seçim sonuçlarını tartışmadı. Bunu söyleye biliriz ki muhalefet ve muhalefet liderlerinde bir değişiklik olmadığı sürece sonuçların değişmeyeceği görünüyor” diye kaydetti.

Muhalefet değişime girmesi gerekmektedir

İstanbul seçimlerinden sonra Ekrem İmamoğlu, mutlak cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıktığını belirten Erkan, “Bu seçimleri kazanacak olana adayın Ekrem İmamoğlu olduğu düşüncesi çok daha güçlüydü maalesef muhalefet bunu yapamadı. Türkiye değişim istiyor ama maalesef Erdoğan karşısında bu değişimi sağlayacak bir aday gösterilmedi. Muhalefetin ciddi anlam değişime girmesi gerekmektedir” dedi.

Seçim sonuçları yeni ekonomik politikaları üretmeyecek

Seçimin Türkiye ve Diyarbakır açısından Ekonomik yönü değerlendiren Ekonomist Ramazan Tunç, şunları söyledi; “Bilindiği üzere son 5 yılda özellikle bu yeni rejime geçildikten sonra uygulanan bir ekonomik politikası var. Bu yeni rejim de Türk tipi başkanlık sistemi ve bu sistemin kendine has dinamikleri oldu. Bu yeni rejime geçildikten sonra birçok ekonomi programı oluşturuldu. 2018’den beri 4-5 tane maliye bakanı değişti, merkez bankası başkanı değişti. Açıkçası geleneksel iktisat programlarına uygun olmayan politikalar uygulandı. Yakın zamanda bu politikaların etkilerini bütün iş çevreleri, ücretliler, çalışanlar bunun sonuçlarını gördü. En büyük sonuçlardan bir tanesi enflasyon ve döviz kuru oldu. Enflasyon ve döviz kuru özellikle satın alma gücünün bozulmasına neden oldu ve günümüzde yurtdışında yapılan bir sefalet endeksi var ve o sefalet endeksine göre, Türkiye ilk 10 sefalet ülke arasına girdi. Hatırlarsanız Türkiye’nin 2023 hedefi dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmekti. Ama 2023’te dünyanın ilk 10 ekonomisi küçük ve sefalet içerisinde yaşayan ülkeler arsına girdi. Açıkçası bu yeni seçimin sonuçlarının yeni ekonomik politikasında değişikliklere yaratacağını beklemiyorum”.”

Diyarbakır, tavrını ortaya koydu

Ekonomik açıdan Diyarbakır’ın farklı bir dinamiğine sahip olduğunu ifade eden Tunç, “Bu da Kredi piyasasının daralması Diyarbakır’daki kişi başı gelirde düşürdüğü gibi, insanların birikim yapabilme seviyesini de düşürüyor. Bu koşullarda uygulanan makro ekonomik politikalar kredi piyasasına çok büyük etkide bulunabiliyor. Krediye erişmek isteyen hem bireysel hem tüketici hem de yatırım amaçlı kredilerde daralma istihdamı olumsuz etkileyecektir. Diyarbakır’ın bu seçimlerde gösterdiği performans, mevcut başkanlık sisteme ve hükümete karşı politikalara yönelik tavrı da yüzde 70 üzerinde bir kesim mevcut uygulamalara karşı tavrını muhalefete yönünde ortaya koyduğu için açıkçası hükümetin bir sonraki politik adımlarda biraz daha koşulları zorlaştıracağını öngörebiliyoruz. Kısa vadede hissetmesek de, önümüzde bir yerel seçim var. Hükümetin uygulayacağı seçim politikaları daha sonra güçlü bir şekilde kendini gösterecektir” diye belirti.

(Kaynak)

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız