Şerif Karakurt: İyi Parti Grup Başkan Vekili’nin İçişleri Bakanı’na sorduğu soruya Kürtler neden sessiz kalıyorlar?

Şerif Karakurt

Şerif Karakurt

İyi Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, Türkiye İçişleri Bakanı Bakan Süleyman Soylu’ya şu soruları yöneltti;

“--AYM tarafından Kürdistan Özgürlük Partisi'nin 2018 yılı kesin hesabının doğru, denk ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun olduğuna oy birliğiyle karar verilmesi, sözde Kürdistan adı verilen bölgenin kabul edilmesi anlamına mı gelmektedir?

--Türkiye'de “Kürdistan” demek yasakken bir partinin adında bu kelimenin yer alması serbest mi bırakılmıştır?

--2018 yılı kesin hesabı kabul edilen Kürdistan Özgürlük Partisi'nin isminde yer alan Kürdistan denilen bölge neresidir?”

İyi Parti Grup Başkan Vekili’nin bu soru önergesini  Sözcü Gazetesi haber yaptı.

Ardından da Rudaw İnternet sitesi ve Rudaw TV bu konuda birer haber yaptılar ve PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik ve PAK Basın Sözcüsü Hanifi Turan aracılığıyla  PAK’ın bu konudaki görüşlerini kamuoyuyla paylaştılar.

Peki ya diğerleri?

Kürt partileri, basın yayın organları, sivil toplum kuruluşları, şahsiyetler , Türkiyeli demokrat kesimler, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünden yana olanlar,  bu konuda neden sessiz kalıyorlar acaba?

Adında ‘Kürdistan’ olan ve PAK ile birlikte haklarında kapatma davası açılan PSK, KKP, PDKT niye sessiz kaldılar?

Adında ‘Kürdistan’ olmayan HAK-PAR ve diğer Kürdistani parti ve gruplar neden sessiz kaldılar?

Kendisine ‘Türkiyeli Parti’ diyen HDP; kendisine ‘İslami Parti’ diyen HÜDA-PAR neden sessiz kaldılar?

Kurdistan 24 TV, Kurdistan TV,  KURDSAT, SPÊDA vb. televizyonlar neden sessiz kaldılar?

STÊRK TV, RONAHİ TV, MEDYA HABER, ARTI TV vb. televizyonlar neden sessiz kaldılar?

Düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü savunan Kuzey Kürdistan’daki Barolar, Ticaret ve Sanayi Odaları, sivil toplum kuruluşları neden sessiz kaldılar?

Kürt siyasetçileri, aydınları, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler neden sessiz kaldılar?

TBMM gündemine getirilen bu kadar önemli bir konuda Kürtler, Kürdistanlılar bir taraf olarak seslerini yükseltmiyorlarsa, İyi Parti Grup Başkan Vekili’ne ve Türk Devleti’nin yöneticilerine cevap vermiyorlarsa; PAK ve adında Kürdistan olan partilerin örgütlenme özgürlüğüne sahip çıkmıyorlarsa, bu sessizliği nasıl yorumlamak lazım?

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği İyi Parti Grup Başkan Vekili’nin soru önergesine istinaden 29.09.2021 günü yaptığı  açıklamada  PAK’ın yasal bir parti olduğunu açık bir şekilde dile getirmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Genel Sekreterliği’nin açıklamasından sonra Kürt basın yayın organları bunu haber yapmış, ama Kürt televizyonları hala bunu görmezden gelmektedirler.

Kürt ve Kürdistan toplumunun en geniş kesimleri  ortak bir tutumla,  Kürdistan isimli partilerin kapatılması için açılan davalara karşı ortam tutum geliştirerek, düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne sahip çıkarak, Kürt milletinin ve Kürdistan’ın yok sayılmayacak  birer gerçeklik olduğunu dile getirerek, hem İyi Parti TBMM Grup Başkan Vekili’nin sorusuna cevap verebilirler; hem de bu ortak tutumla aynı zamanda sözü edilen çözüm süreçlerinin de, siyasal diyalogun da, şiddet dışı sivil çözümlerin de, muhataplık   sorununun da kapısını aralayabilirler.

Şerif karakurt

29.09.2021