Şeyhmus Diken: İki kelimeye bile Na!

.

Şeyhmus Diken

Halbuki masum iki kelamdı hepsi: Pêşî peya ve Hêdî…Yavaş ve Önce yaya… Hepsi bu işte.

Malum bir süre birbirleriyle muhabbet / sohbet edememiş olanlar bir araya geldiklerinde “lafın belini kırma”nın hoşluğundan dem vururlar.

Bütün mevzu iki laf etmektir. Güzelliğin, hoşluğun sırrıdır bu.Tabii ki bu birbirini önyargısız anlayanlar arasında olan bir durumdur.

İki taraftan biri önyargılı ise bırakın iki lafın belini kırma muhabbetini! Lafın, kelamın, sözün, kelimenin kırılma hâli yaşanır!

Olan, biten tümüyle budur…

Malum bir haftadır önce Van’da sonra başka Kürt şehirlerinde aslında simgesel bir vurgu olarak kabullenilmesi gereken yere yazılmış Kürtçe uyarı yazıları devletin memurlarınca gece karanlığında üzerine siyah ya da beyaz yağlı boya boca edilerek silindi.

Halbuki masum iki kelamdı hepsi: Pêşî peya ve Hêdî…Yavaş ve Önce yaya… Hepsi bu işte.

Dünya yıkıldı sanki. Ülke bölündü, Kürtler devlet kurdu, ne var ne yok her bir şeyi alıp götürdü sanki!

Oysa altı üstü biri tek, diğeri iki kelimeden oluşan yere yazılmış trafik uyarısıydı.

Ağızlara pelesenk ettiğiniz kardeşlik, birlik, bütünlük toptancılığının “birarada yaşama” ritüelinin de küçücük bir uygulamasal haliydi mevzu!

Şimdi ne olacak sahi! Dilimizde olan ama yere düşen yerdeki KELİMELER’e bile tahammülsüzlüğünüzün patavatsızlığı…

Hani sormazlar mı orta yere; ey yüce devlet sen daha yere yazılmış ve senin trafik düzenine katkı sunacak bir uyarı yazısındaki Kürtçe iki kelama tahammül edemiyorsun! Peki nasıl olacak bu birlikte yaşama mottosu.

Yok say, sonra bilinmeyen dil de! Sonra ben yaparsam eyvallah! Benim dışımdakiler olmaz! E, nereye kadar…

Dile tahammül edemeyen hiç bir şeye tahammül etmez.

Kürt halkı “Türkçe konuş, çok konuş”u Diyarbakır 5 nolu zindanında kalmış biliyordu belki! Oysa orda kalmamış! Bilinçaltınızda hep var. Ve ihtiyaç duydukça güncelleniyor…

O slogan bilinçaltından silinmedikçe hiçbir şey düzelmez. Maalesef kimi muktedir politikaların zihinsel algısı hâla o zindan duvarlarındaki yazıda mahpus kalmış.

Oysa Kürt dili o duvarları yıkıp sahaya ineli çok ama çok oldu.

Hêdî de diyecek, Pêşî peya da diyecek…

Ve daha çok şey diyecek, hem de Kürtçe…

Kaynak: Bianet

Kurdistan Haberleri

Üçüncü Dünya Savaşı - Arzu Yılmaz*
Eğer Danielle Mitterrand bugün burada olsaydı
Myles Caggins: Kürdistan petrolünün yeniden ihracatı için birçok adım atıldı
Dersim ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı
Mesud Barzani: Her türlü barış girişimine destek veriyoruz