1937’de idam edilen Kürt lider Seyid Rıza’nın torunu Zeliha Polat, “84 yılın içinde aynı şeyler devam etti. Acılar, zorluklar, operasyonlar sürdü. Bizim için 38’ bitmedi” dedi.
Seyid Rıza, 14 yaşındaki oğlu ve dönemin Kürt hareketi liderlerinden 5 kişi idam 15 Kasım günü idam edildi.
Kürt lider Seyid Rıza’nın torunu Zeliha Polat, “84 yılın içinde aynı şeyler devam etti. Acılar, zorluklar, operasyonlar sürdü. Bizim için 38’ bitmedi. Mütemadiyen devam ediyor. Dilerim ki bu haksız ve hukuksuz uygulamalar bir gün son bulur. Aynı şekilde dedem Seyid Rıza da böyle bir haksız/hukuksuzluğa uğradı” dedi.
Dedesi Seyid Rıza’nın kendi haklı davası için ipe gittiğini vurgulayan Polat, şunları ifade etti:
“(Seyid Rıza) İpini de kendi çekti. Bütün dünya onun bu duruşundan gurur duymalıdır. Bugün yas tutmuyorum. Neden? Çünkü kendi haklı davası için idama gitti, ipe bilerek de gidiyordu. Ama bu haksızlığa da bir başkaldırı oldu. Tabii ki hakkını savunacak, ailesini, çevresini ve milletini savunacak. Bu büyük dedemin onurlu bir duruşudur.”
“Haksız ve hukuksuzluğa da isyan ediyorum; lanet ediyorum” diyen Polat, “Bundan sonra, bütün dünyada bu tür uygulamaların olmamasını istiyorum. En büyük isteğim bu. Bütün gençler de halk da yaşlılar da; kadın ve çocuklar da böyle bir uygulamaya, haksızlığa ve hukuksuzluğa başkaldırsın, kendilerini savunsun şeklinde konuştu.
SEYİD RIZA KİMDİR?
Seyid Rıza, kesin doğum tarihi bilinmemekle birlikte 1863’te Pulur Lirtik Köyü'nde doğdu.
74 yaşında olan ve yaşı küçültülerek idam edilen Seyid Rıza'yla beraber 58 kişi “isyana teşvik” suçlamasıyla Elazığ'da kurulan İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı.
Seyid Rıza, 14 yaşındaki oğlu ve dönemin Kürt hareketi liderlerinden 5 kişi idam 15 Kasım günü idam edildi. Diğer sanıklarsa ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
Seyid Rıza'nın idamı, hükmü düzenlemekle görevli İhsan Sabri Çağlayangil'in anılarında şöyle aktarılmıştı:
"Seyid Rıza, sehpaları görünce durumu anladı. 'Asacaksınız' dedi ve bana döndü: 'Sen Ankara'dan beni asmak için mi geldin?' Bakıştık. İlk kez idam edilecek bir insanla yüz yüze geliyordum. Bana güldü. Savcı, namaz kılıp kılmayacağını sordu. İstemedi. Son sözünü sorduk. 'Kırk liram ve saatim var. Oğluma verirsiniz' dedi. Seyid Rıza'yı meydana çıkardık. Hava soğuktu ve etrafta kimseler yoktu. Ama Seyid Rıza, meydan insan doluymuş gibi sessizliğe ve boşluğa hitap etti. 'Evlâdı Kerbelayıh. Bi hatayıh. Ayıptır. Zulümdür. Cinayettir' dedi. Benim tüylerim diken diken oldu. Bu yaşlı adam rap rap yürüdü. Çingeneyi itti. İpi boynuna geçirdi. Sandalyeye ayağı ile tekme vurdu, infazını gerçekleştirdi…"
DERSİM KATLİAMI
Türkiye’nin resmi açıklamalarına göre, Mart 1937’de gerçekleşen Dersim Katliamı’nda 16 bin, Dersim halkının anlatımlarına ve tanıklara göre çoğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 70 bin insan mağaralarda ve dere kenarlarında bombalanarak, kurşuna dizilerek, yakılarak, kimyasal gaz kullanılarak, uçurumlardan atılarak katledildi.
Öldürülen 70 bin insanın yanı sıra on binlerce kişi yerinden edildi, binlerce yetim çocuk Türk askeri subaylarına teslim edildi.
Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin teklik ilkelerine karşı çıkan Piran (Dicle), Palu, Zilan ve Ağrı ayaklanmaları bastırıldıktan sonra, sıra kendi kültür ve inancını özgürce yaşayan Dersim’e gelmişti.
Bingöl, Erzincan, Sivas ve Elazığ’ın bir kısmını kapsayan operasyonda Dersim’in köyleri ve dağları savaş uçaklarıyla bombalandı. Bombardımanda kimyasal ve zehirli gazların kullanıldığı belirtiliyor.
K24