Kürt aydın, gazeteci Musa Anter'in 20 Eylül 1992’de Diyarbakır’da vurularak öldürülmesine ilişkin davanın zaman aşımından düşmesi ve cinayetin faillerinin cezasız kalması kuvvetle muhtemel. 15 Eylül’deki son duruşmada mahkeme, davayı bugüne, yani zamanaşımından bir gün sonraya ertelemişti.
Diken'in haberine göre, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), yetkilileri cinayetin faillerine karşı harekete geçmeye çağırdı ve zamanaşımı süresinin işletilmesinin Türkiye’nin basın özgürlüğü ortamına daha fazla zarar vereceğini vurguladı.
Davanın 30 yıllık zamanaşımı 20 Eylül’de dolacakken, Ankara 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi, 15 Eylül’deki son duruşmada herhangi bir karar vermekten kaçınarak davayı 21 Eylül’e erteledi.
Nitekim Musa Anter cinayeti davasında, 2012’de bir önceki zamanaşımı süresi çoktan aşılmıştı. 20 yıllık eylemsizliğin ardından yetkililer, Kürt siyasi hareketine ‘barış süreci’ olarak belirtilen tarihi sürecin başlangıcında bir jest olarak son anda davanın görülmeye devam edilmesi için adımlar atılmıştı.
Ancak, 2015’te barış görüşmelerinin yarıda kesilmesinden bu yana yargı süreci de ilerlemeyi durdurdu.
18 sanığın yargılandığı davada mahkeme, İsveç’e kaçan ve çift taraflı ajan olarak nitelendirilen Abdülkadir Aygan’la eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Mahmut Yıldırım’ın akıbeti belli olmayan ifadelerinin gelmemesi nedeniyle kararı sürekli erteledi.
Ayrıca, 2012’de tutuklanan tek şüpheli olan eski yardımcı Hamit Yıldırım, Haziran 2017’de şartlı tahliye edilmişti.
RFS’ye göre bu dava, hem soruşturmadaki gelişmelerin hem de gecikmelerin zamanlaması dikkate alındığında, Türkiye’deki yargı sürecinin siyasi olarak etkilendiğinin somut bir göstergesi.
RSF, Türkiye yargısını Anter davasında herhangi bir siyasi gündemin etkisinden bağımsız olarak adaleti sağlamaya çağırdı: “1990’lardan bu yana yaklaşık 40 gazetecinin öldürüldüğü veya kaybolduğu Türkiye’de, gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalması endişe verici derecede yaygın bir sorun olmaya devam ediyor.
1990’dan 1996’ya kadar Güneydoğu Anadolu’da işlenen yaklaşık 20 cinayette hâlâ tam bir cezasızlık hüküm sürüyor. Diğer davalarda, cinayetlerin işbirlikçileri, azmettiricileri veya planlayıcıları hakim karşısına bile çıkarılmadı.”
Anter davasında zaman aşımına uğrama riski, Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti davasının nisanda kapatılmasının ardından Türk yargısının bir gazetecinin öldürülmesiyle ilgili ikinci şok edici kararı olacak.
7 Nisan’da İstanbul 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi, Kaşıkçı davasının katillerin geldiği iddia edilen Suudi Arabistan’a nakledilmesine karar verdi. Nihai karar öncesi, Kaşıkçı’nın nişanlısı Hatice Cengiz’in avukatları, davanın Riyad’a devredilmesine ilişkin Adalet Bakanlığı’nın onayına karşı idare mahkemesinin vereceği kararı beklemesini mahkemeden boş yere talep etmişti. Bunun yerine Türkiye, Kaşıkçı dosyasını hemen kapattı.
Türkiye, RSF’nin 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer alıyor.