Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'ni ziyaret eden avukat Fadıl Tay, tutukluların aile fertlerine sarılmaları ve telefonda Kürtçe konuşmalarına yasak getirildiğini söylediğini paylaştı. Tay, "Bu uygulamalar 1990'lı yılları akıllara getiriyor" dedi.
Hak ihlalleriyle gündemden düşmeyen Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşanan ihlaller devam ediyor. 8 Ağustos'ta cezaevindeki tutuklularla görüşen Şırnak Barosu İnsan Hakları Komisyonu üyesi avukat Fadıl Tay, cezaevi müdürünün değişmesi sonrası tutukluların telefon görüşmesinde aileleriyle Kürtçe konuşmasının yasaklandığını söyledi.
Tay, "8 Ağustos'ta siyasi ve adli tutuklularla görüşme gerçekleştirdik. Cezaevi müdürünün değişmesiyle birlikte saldırıların ve ihlallerinin artığını ifade ettiler" dedi. Tutukluların cezaevi müdürünün kendilerine "Telefon görüşmelerinde ailelerinizle Kürtçe konuşmayacaksınız" dediğini paylaşan Tay, "Bu anayasaya aykırıdır. Cezaevi kanuna aykırılıktır. Onların bunu uygulama gibi bir hakları yok. Bu uygulama tek başına bir işkencedir" diye kaydetti.
SARILMAK DA YASAK
Avukat görüşlerinde kalem ve evrakların bulundurulmasının da engellendiğini aktaran Tay, tutukluların açık görüşte aile fertlerine sarılmasının da yasaklandığını belirtti. Tay, "Cezaevi müdürü tutuklulara 'Uyuduğunuzda koğuştaki ışığı kapatmayacaksınız ki biz görelim ne yapıyorsunuz' demiş. Bu da kanunları ayaklar altına almaktır. Bununla da sınırlı kalmamışlar 'Ailelerinizle yaptığınız görüşmelerde sarılmayacaksınız' denilmiş. Bu insanlık dışı bir uygulama. Görüşe giden avukatlar da hiçbir evrak ve kalemle içeriye giremiyor. Bunların hepsi tamamıyla keyfidir. Ben de bu uygulamayla karşılaştım. Savcılığa başvurdum, 'böyle bir kanun yok' dedi" ifadelerini kullandı.
'90'LI YILLARI AKILLARA GETİRİYOR'
Baronun 13 Ağustos'ta cezaevine giderek detaylı rapor hazırlayacağını dile getiren Tay, "Tutukluların aktarımlarını cezaevi yönetimiyle görüşeceğiz. Gereken yerlere başvurularımızı yapacağız. Bu uygulamalar 1990'lı yılları akıllara getiriyor. O yıllarda tutuklulara, 'Türkçe konuş çok konuş' diyorlardı. Şimdi bu uygulamalarda bu politikaların bir devamıdır" dedi. (MA)