Bugün bize ulaşan, Kürt kültüründeki birçok folklorik eser Cindî'nin emektarlığının ürünüdür. Bu yüzden Cindî için 'Kürtlerin Hafızası' desek abartmış olmayız.
Kars'a bağlı Yemençayır'da 18 Mart 1908 tarihinde dünyaya gözlerini açar Cindî.
1. Dünya Savaşı sırasında bölgede yaşanan katliamlar sonrası 1917 yılının sonunda Ermenistan Elegez'e göç etmek zorunda kalan Cindî, katliamlar ve hastalıklar nedeniyle bir kardeşi hariç tüm ailesini kaybeder.
Ve fakat takvimler 1917 yılına ulaşmış ve yaşadığı topraklarda gerçekleşen sosyalist devrim sonucunda eşit ve özgür bir hayata tanıklık etmiştir Heciyê Cindî. Kendisi bir yetimhaneye yerleştirilir ve aynı zamanda eğitim almaya başlar. İlk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra 1929 yılında öğretmen yetiştirme kursuna devam eder. Kursa devam ederken aynı zamanda Erivan'daki köylerde öğretmenlik görevi de yapar. Cindî bu köy okullarında Kürtçe dersler vermektedir bunun yanı sıra. 1930 yılında Erivan'da Dilbilim Fakültesi'ne girer.
Heciyê Cindî Ermenistan'da üniversitede okuyan ilk Kürt öğrenci olma özelliği taşımaktadır. Fakülte eğitimine başladığı süreçte, gelecekte Kürt kültürüne yapacağı sayısız katkıya gidecek yolun ilk adımını da atacaktır.
Heciyê Cindî, 25 Mart 1930 yılında okuyucuyla buluşan ve Kürt tarihinin en uzun soluklu gazetesi olma özelliği taşıyan Riya Teze'nin kültür bölümünün başkanlığını yapar. Bu süreci Sovyet Sosyalizminin Kürtlere başka bir armağanı olan Erivan Radyosu çalışmalarına katılması izler. Cindî radyoda haber spikerliği yapar.
1932 yılına gelindiğinde Erivan Bölgesinde Kürt folklorü ile ilgili örnekleri toplamaya başlar. Bugün bize ulaşan, Kürt kültüründeki birçok folklorik eser Cindî'nin emektarlığının ürünüdür. Onu çoğu zaman bölgenin en ücra köylerinde yaşlı insanlarla kaybolmaya yüz tutmuş eserleri kucaklarken görürüz. Bu yüzden Cindî için “Kürtlerin Hafızası” desek abartmış olmayız.
1933 yılında Erivan Üniversitesi'nden mezun olur ve Kürdoloji alanında lisansüstü çalışmalara kabul edilir. 1934'te Ermenistan Yazarlar Birliği'nin üyesi ve kurucuları arasındadır. 1934'ten 1968'e kadar 34 yıl boyunca Ermenistan Yazarlar Birliği Başkanlığı ve Kürt Yazarlar Birliği'nin başkanlığını yapar. 1940 yılında "Kürt folkloru" başlığında felsefe doktorasını tamamlar. 1941 yılında Ermenistan Sovyeti'nin isteği üzerine daha önce iki önemli Kürdolog olan Erebê Şemo ve İshak Marogulov tarafından oluşturulan Kürtçenin Latin alfabesini, Kıril alfabesine çevirme çalışmalarına başlar. Cindî çalışmalarını 1946 yılında tamamlar ve yeni alfabeyi aynı yıl hazır hale getirir. Bu alfabe Ermenistan, Gürcistan Sosyalist Cumhuriyeti başta olmak üzere Kürt halkının yoğunluk gösterdiği Sovyet Cumhuriyetlerindeki Kürtçe eğitimlerde kullanılır. Bu alfabe gazetelerde, kitaplarda ve ders materyallerinde kullanıldı.
Heciyê Cindî, 1959 yılında Ermenistan Bilimler Akademisi`nin Doğu Bilimleri bölümünde çalışmaya başlar. 8 yıl Kürdoloji bölüm başkanlığı görevini üstlenir. 1968-1974 yılları arasında Kürt Edebiyatı ve Kürtçe üzerine Erivan Üniversitesinde dersler verir. Tüm yaşamı boyunca hiç durmadan üreten Cindî'nin 30`un üzerinde ders kitabı, birçok folklor ve edebiyat eseri, çeviri ürünleri, pedagoji çalışmaları mevcuttur.
Kürt kültürüne dair herhangi bir başlıkta emeğini hiç esirgememiş olan Cindî'den geriye sadece eserleri ve birikimleri değil, bu alanda çalışmaları devam ettirecek birçok aydın da kalır. Gelişiminde Heciye Cindî'nin katkısının olduğu örneklerden ilk akla gelenler arasında ailesi yer alır. Başta eşi Zeyneva Îvo (tarihteki ilk Kürt kadın radyo spikeri) olmak üzere, kızları Nûra Cewarî (halkbilimci ve müzikolog), Frida Hacı Cewari (öğretmen-metodist), Naza Hecî Cewarî, Firîca Cewarî, Zîna Hecî Cewarî'nin Kürt kültürüne önemli katkıları olmuştur.
Sürgünler, salgınlar, ölümler ve katliamlarla başlayan bir yaşam, işçi sınıfı iktidarı ile başka bir yere evrilmiş, ezilen halklar hapishanesi olan Rus toprakları, Sovyet Sosyalizmi ve işçi sınıfının iradesiyle ezilen halkların yurdu olmuştur.
Heciyê Cindî sadece işçilerin olan ve başkalarıyla paylaşılmayan bir bayram gününde, 1 Mayıs 1990 yılında hayata gözlerini yumdu. Erivan'daki ezgilerde, Kürtçe anlatılan masallarda, halk hikayelerinde, ders kitaplarında hep bizimle olacak.
Geçmişten ders alarak daha iyisini yapmak için anısına, mücadelesine ve emeğine saygıyla...
SOL /BİROL KORKMAZ