TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu, Ekoloji Derneği ve Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu üyeleri, kayyumlar eliyle Sur ve Hevsel bahçelerindeki tarihi dokunun talan edildiğini açıkladı.
Ortak açıklama yapan TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu, Ekoloji Derneği Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri’nin 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil olduğunu hatırlattı.
Kaçak düzenleme
Açıklamada, Türkiye’nin çevre ve doğal mirasın korunması için imza attığı uluslararası sözleşmelere dikkat çekilerek, “Kayyım atamaları ile birlikte bütün mevzuatlar bir kenara itilmiş ve suç teşkil eden uygulamalara başlanmıştır. Tarihi Suriçinde 6 mahallede binlerce yapı yıkılarak neredeyse alanın tamamı insansızlaştırılmış, tescilli ve tescile değer onlarca yapı yok edilmiş, Bölge Koruma Kurulu onayı olmadan surlar ile Hevsel Bahçeleri arasında millet bahçesi, On Gözlü Köprü etrafında çevre düzenlemesi, DSİ tarafından nehir yatağını bozmak suretiyle taş tahkimatları yapılmıştır. Taş tahkimatları ve çevre düzenlemesi başta olmak üzere bütün aykırılıklara karşı davalar açılmıştır. DSİ tarafından yapılan tahkimat daha sonra durdurulmuş, On Gözlü Köprü çevre düzenlemesinin aykırılıkları mahkeme kararıyla onaylanmış ve düzenleme kaçak duruma düşmüştür. Tarihi On Gözlü Köprü ve çevresi tamamen işgal edilmiş ve bu işgal Hevsel Bahçeleri içine yayılmıştır. Kayyımlar kentliden, kent tarihinden ve kültüründen bağımsız, kanunları hiçe sayarak Hevsel Bahçelerinde rekreasyon alanları yaratma girişimlerinde bulunmuş, dünya mirasını yok etmeye çalışmıştır” denildi.
Koruma altına alınmalı
Yöneticileri, sivil toplum kuruluşları ve kanuni zorunlulukları yok saydığı, tekil ve siyasi çıkarlara göre hareket ettiğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer verildi:
“Hevsel Bahçeleri ve ekolojik çevresi, Dicle Nehri, tarihi surlar ve Suriçi Kentsel Sit Alanında hukuki normların işletilerek alanların derhal koruma altına alınmasını, tarihsel, kültürel ve doğal yapısına zarar veren her türlü müdahaleden kaçınılmasını talep ediyoruz. Halkımızı bu kültürel ve doğal miras alanlarını korumaya dair daha duyarlı olmaya çağırıyor, ilgili kamu kurumlarına ve görevlilerine yasal sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyoruz!”
(Kaynak: Amida Haber)