Diyarbakır Baro Başkanı iken 28 Kasım 2015’te Suriçi’nde Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Tahir Elçi’nin davası başlıyor. 3’ü polis 4 sanığın yargılanacağı davanın ilk duruşması yarın Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek
4 yıl 5 ay sonra iddianame hazırlandı
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Tahir Elçi’nin 28 Kasım 2015’te öldürülmesiyle ilgili iddianameyi 26 Mart 2020’de hazırladı, 10. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Nisan 2020’de kabul etti. İddianamede üçü polis dört sanık şüpheli olarak yer alıyor.
Sanık polisler M.S., F.T. ile S.T.'nin "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten" 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi isteniyor.
Diğer şüpheli Uğur Yakışır ise “kasten öldürme, olası kast ile öldürme, 6136 sayılı yasaya muhalefet, devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozma, mala zarar verme” ile suçlanıyor ve hakkında ağırlaştırılmış müebbette varan hapis cezası isteniyor. Yakışır, Elçi’nin yanı sıra aynı gün öldürülen polisler Cengiz Erdur ve Ahmet Çiftaslan’ın cinayetiyle ilgili de suçlanıyor.
Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na davanın “Kamu güvenliği açısından tehlike oluşturup oluşturmayacağını” sormuş, bunun üstüne Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, durumu Adalet Bakanlığı’na bildirip, bakanlığın görüşünü talep etmişti. Adalet Bakanlığı, eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili davanın kamu güvenliği gerekçesiyle başka ile nakledilmesi yönündeki talebi reddetti. Dava yargılaması 21 Ekim’de Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Eşi Türkan Elçi duruşmaya stajyer avukat olarak katılacak
Hukuk eğitiminin tamamlayan Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, eşinin ilk duruşmasına stajyer avukat olarak katılacak. Geçtiğimiz hafta konuya ilişkin Twitter’dan açıklama yapan Elçi şunları demişti: “Ömrün boyunca hukuk mücadelesine inanıyorsun, hukuka inanan eşinden ilham alarak hukuk okuyorsun, stajyer avukat olarak meslek hayatının ilk duruşması eşinin cinayet dosyası oluyor. 21 Ekim günü (beş yıl aradan sonra) nihayet birileri ilk kez yargılanacak.”
Tahir Elçi cinayeti
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 15 Ekim 2015’te CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programında “PKK terör örgütü değildir” sözleri nedeniyle “Örgüt propagandası” iddiasıyla 19 Ekim 2015’te hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı. Barodaki makam odasında bekleyen Elçi gözaltına alınarak İstanbul’a getirilmişti. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tutuklama talebiyle adliyeye sevk edilen Elçi, yurt dışına çıkış yasağı alarak serbest bırakılmıştı.
Elçi’nin savunmasından: Kader bizleri birlikte yaşamaya mahkûm etmiştir
Elçi mahkemedeki savunmasında şunları söylemişti:
“2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği yakalama kararı usule uygun değildir. Gerekçesi gerçeklere aykırıdır. Benim kaçacak durumum yoktur, bir ilin baro başkanıyım. İldeki tüm devlet yöneticileri ile sık sık görüşme halindeyim. Bu yakalama kararı bu nedenle yerinde değildir. Dürüst bir yargı sistemi arıyoruz. Ben baro başkanı olarak çok uzun yıllardır Türkiye’deki bir sorunun çözümü için insancıl yollarla çözümler getirmek için uğraş verdim. Kimseden korkumuz yoktur, vicdani kanaatimi tv kanalında açıkladım. Uç milliyetçi bir partinin milletvekili konuşmasına cevaben bu sözleri söyledim. Gözaltına alınmam siyasi nedenlere dayanıyor. Kürt sorunun özgürce çözülmesi kanaatindeyim. Kader bizleri birlikte yaşamaya mahkum etmiştir. Vereceğiniz kararı takdirinize bırakıyorum.”
Serbest bırakıldıktan 38 gün sonra öldürüldü
20 Ekim’de serbest bırakılan Elçi, 38 gün sonra 28 Kasım 2015’te Diyarbakır’ın Suriçi ilçesinde Dört Ayaklı Minare’nin ve tarihi kültürel mirasın zarar görmemesi için basın açıklaması yapmıştı. Elçi'nin öldürülmeden önceki açıklaması şöyleydi: "Biz Diyarbakırlılar olarak Diyarbakır barosu olarak tarihi değer ve eserlerimize insanlığın bin yıllık emeğine birikimine bu kadim şehre sahip çıkalım. Biz buradan çağrı yapmak istiyoruz. Biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz." Açıklama sonrasında gazeteciler ve Elçi Dört Ayaklı Minare’nin önündeyken çatışma çıkmış, olayda Elçi hayatını kaybetmişti.