Nurullah TİMUR
‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle iyice etkisiz hale gelen parlamento, toplumsal realiteye denk düşmediği için giderek işlevsiz hale de geliyor. Sorunları çözmek yerine bastırılmış ve tabu haline getirilmiş kimi konular gündeme gelip, görünür bir hal alınca TBMM’nin ne denli işlevsiz olduğu, Türkiye’nin çoğulcu yapısı ile nasıl çeliştiği daha bir görünür oldu.
Bu durum, Bütçe görüşmeleri esnasında bir kez daha görüldü. HDP’li bazı milletvekillerinin Kürtçe konuşmaları tekçi zihniyeti temsil edenleri harekete geçirdi ve bu çağ dışı tepki kamuoyu tarafından ibretle izlendi.
Sözümona ‘’toplumu’’ temsilen parlamentoda yer alan vekiller ne yazık ki TBMM’de yan yana oldukları halde sorunları kendi dilleriyle bile konuşamıyorlar. Bunun nedeni, çoğunluğun sultası altında olan, tüm milli, etnik, dinsel, mezhepsel varlıkları yok sayan ‘’tekçi’’ sistem ve bu sistemi meşrulaştıran bir parlamento. Çoğunluğu eline geçirenlerin diğerlerine kendi dilini kendi inancını ve kendi kimliğini dayatması...
Bütün Dünya’da bu sistem çoktan çökmüşken, bütün dünya farklılıkları meşru görüp haklarını güvence altına almışken, çok dilli parlamentolar oluşmuşken, Türkiye Devleti bırakalım etnik, milli kimlikleri kabul etmeyi, hala da içindeki farklıkları yok etmeye, bastırmaya, asimile etmeye çalışmaktadır.
Bu sorunu ortadan kaldırmanın ilk adımı, devletin Kürt kimliğini kabul etmesi, Kürtçe’nin resmi dil olması, ana dille eğitim hakkının tanınması, Kürtlerin her kurumda daha çok kendi dillerini konuşmaları, kendi kimliklerinden söz etmeleri, yaşadıkları toprakların Kürdistan olduğunu özgürce dile getirebilmeleri yani kendilerine dayatılana itiraz etmeleridir .Kendileri olmalıdır. Kürtler, tekçiliğin dayatıldığı her kurumda, her ortamda itirazlarını yükseltmelidirler.
Bugüne kadar Türkiyelileşmek üzerinden mesaj veren HDP'lilerin son bütçe görüşmelerinde Kürtçe konuşmaları, parlamentonun tüm milli kimlikleri temsil etmediğini nasıl da görünür kılmaya başladığını görmek gerekir. Parlamentodaki tüm Kürd parlamenterler bu çelişkiyi gözler önüne sermeye devam etmeli, aynı mücadele diğer kurumlarda da yapılmalıdır. Yani BARO,TTB,TMMOB,EGİTİMSEN,SENDİKALAR tüm STK’lar da aynı şekilde Kürtçeyi daha yoğun kullanarak bu çelişkiyi deşifre etmelidirler.
Millet ittifakının gündeme getirdiği ‘’önümüzdeki seçimler sonrası güçlendirilmiş parlamenter sistemin kurulması’’ önerisi ile ilgili olarak kurulacak yeni yapının , ‘’tekçi’’ anlayışa dayalı çoğunluk sistemi olması durumunda, Kürdler açısından değişen fazla bir şey olmayacağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur diye düşünüyorum. Kürdler buna mutlaka itiraz etmeli, kendi acil taleplerinin da yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulacağı, etnik, dinsel, mezhepsel, toplumsal zenginliğe uygun yeni bir çoğulcu demokratik sistemin kurulması için baskı gurubu oluşturmalıdır. Açık alanlarda sesini yükseltmelidir.
Bu mücadele Türkiyelileşme adı altında kendi milli kimliğiyle örgütlenmeyi reddederek, yani tekleşmeye hizmet ederek değil; kendileri olarak, tekleşmeye itiraz ederek ve her ortamda çoğulculuğun gereğini yerine getirerek kazanım elde edilir. 17.12.2021