TEVGER, PAK, PDK-BAKUR, PÊLKURD, PSK, Diyarbakır’da ENFAL’e dair ortak bir basın açıklaması yaptılar
TEVGER, PAK, PDK-BAKUR, PÊLKURD, PSK, Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti’nde 14.04.2021 günü ENFAL’e dair ortak bir basın açıklaması yaptılar.
Basın toplantısının başında PAK Basın Sözcüsü Hanifi Turan, Cibranlı Halit Bey ,Yusuf Ziya Bey ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 96. yıldönümü münasebetiyle kısa bir konuşma yaptı, onları andı. Hanifi Turan mezar yerleri hala da açıklanmayan , Şeyh Sait, Seyid Rıza ve arkadaşları ile Cibranlı Halit Bey, Yusuf Ziya Bey ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması için Türkiye Devleti’ne çağrıda bulundu.
Daha sonra TEVGER temsilcisi Yusuf Aydın 5 parti ve hareketin ENFAL ile ilgili ortak açıklamasını okudu.
Kürdistani 5 parti ve hareketin ENFAL ile ilgili ortak basın açıklaması metni aşağıdaki şekildedir:
‘’Enfal, Kürt milletinin maruz kaldığı soykırımlar zincirinin bir halkasıdır
Sömürgeci, barbar Irak Devleti, 1983-1989 yılları arasında ENFAL adıyla Güney Kürdistan halkına bir soykırım uyguladı.
Enfal’de, ana kucağındaki bebekten 70 yaşındaki yaşlıya kadar 182.000 çocuk, kadın, erkek, yaşlı sivil insan vahşice katledildi.
Feyli, Barzan, Enfal, Halepçe katliamları, Kürt milletinin maruz kaldığı ve halen de devam eden soykırımlar zincirinin en büyük halkalarını oluşturmaktadırlar.
Saddam Hüseyin ve şurekası Kuran’daki Enfal Suresi’nden esinlenerek bu soykırıma “Enfal” adını verdi. “Enfal”in sözcük anlamı “kafirlere karşı savaş ganimeti”dir. Saddam Hüseyin Kürdistan’ı yıkmakla, ulaşabildiği eli silah tutan tüm erkekleri öldürmekle kalmadı, onbinlerce Kürdistanlı kadına savaş ganimeti olarak el koydu ve Arap çöllerine sürdü. Kadınlarımıza tecavüz edildi, petrol zengini Haliç Devletleri’nde pazarlarda satıldı. Bugün hala Irak’ın Güneyi’ndeki bir çok yerleşim yerlerinde, Kürtlerin diri diri gömüldüğü toplu mezarlar ortaya çıkarılmaktadır.
Enfal’in ilk belirtileri çok önceden Feyli Kürtlerine katliamlar uygulandığında; 1983 yıllında Baas birliklerinin Barzan bölgesinde ele geçirebildiği 10-70 yaş arası 8000 erkeği tutuklayıp, Arap çöllerinde günlerce aç-susuz bırakarak, diri diri toprağa gömerken sergilediği vahşetlerle görüldü. Barzan kadınlarını da Musul ve Erbil’de zorunlu ikamete tabi tuttular.
Modern tarihin tanıklık ettiği en büyük katliamlardan biri de, “Enfal” adı verilen soykırımdır. Saddam, bu soykırım saldırılarını 1986-1989 arası üç yılda, İran-Irak savaşının gölgesinde de yürüttü.
Enfal’de Kürt milletiyle birlikte , Asuri, Keldani ve Türkmenler de katledildiler. Enfal saldırılarında 182.000 Kürdistanlı öldürüldü, Güney Kürdistan’ın 4000 köyü yerle bir edildi, yakıldı, yıkıldı. Qaledıza ve Seyidsadıq gibi kasabalarda tek bir bina dahi bombardımanlardan kurtulmadı. Saldırılarda 3000 cami, 2000 okul, 300 sağlık ocağı ve hastane ve 27 kilise yıkıldı. Bir milyonu aşkın Kürt evini ve yurdunu terk ederek dağ, bayır yollara düştü. Elektrik, telefon, yol gibi altyapı tesisleri işlemez hale getirildi, tarlalar ekinsiz kaldı, ülkede evcil hayvan kalmadı.
Öte yandan ABD, Sovyetler Birliği ve Avrupa Devletleri başta olmak üzere, dünya devletleri, tüm İslam ülkeleri, komşu ülkeler, işgalci devletler bu katliamlara sesiz kaldılar.
Ne zaman ki yüz binlerce Kürdistanlı soğukta, kışta, can havliyle Türkiye ve İran Devleti sınırına yığıldı, yaşanılan trajedinin büyüklüğü televizyon görüntüleri ile milyonların odasına girdi ve bu durum Batı dünyasında hoşnutsuzluğa yol açtı, işte o zaman uluslararası kuruluşlar daha yeni yeni harekete geçmeye başladılar.
Evet, Enfal sadece Kürdistan halkına değil, tüm insanlığa karşı yapılmış bir soykırımdır.
Açıktır ki, ne Enfal’le , ne ondan önceki , ne de sonraki soykırımlarla Kürdistan halkının özgürlük mücadelesinin ortadan kaldırılamayacağı süreç içinde defalarca kanıtlanmıştır.
Enfal kurbanlarının çocukları ve torunları bugün tüm dünya devletlerinin resmen tanıdığı Kürdistan Federe Devleti gibi tarihi bir kazanıma sahiptirler. Yine Enfal kurbanlarının çocukları ve torunları 25 Eylül 2017 yılında Halepçe, Kerkük, Şıngal dahil olmak üzere Güney Kürdistan’ın tüm şehirlerinde demokratik biçimde gerçekleştirilen Kürdistan Bağımsızlık Referandumu’nda %93 oranında oylarıyla bağımsızlığa ‘evet’ dediler.
Güney Kürdistan’daki Federe Devlet, sadece Kürtler için değil, Asuri, Keldani, Türkmen, Arap, Ermeni ve Kürdistan’da yaşayan tüm halklar için olduğu gibi; Müslüman, Ezidi, Hırıstıyan, Yahudi, Ehli Hak, Şii, Suni tüm din ve mezhepler için de bir korunak, bir sığınak olmuştur.
Kürdistan Parlamentosu 14 Nisan gününü ‘’Enfali Anma Günü’’ olarak ilan etmiştir. Kürt milleti sadece 14 Nisan’da değil, hiç bir zaman bu jenosidi unutmayacaktır.
Bizler, aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, sivil toplum kuruluşları ve dünya kamuoyunu ENFAL’i resmi olarak kabul etmeye ve lanetlemeye çağırıyoruz.
BM, AB, sivil toplum kuruluşları ve dünya kamuoyunu, Kürt milletinin dünyadaki bütün milletler gibi devletleşmesi ve kendi ülkesinde kendi kendisini yönetmesi için destek vermeye çağırıyoruz.
Kürdistan Parlamentosu, Başkanlığı, Hükümeti ve Peşmerge Güçleri’ni, Kürdistan’daki iç birlik ve ittifakı güçlendirmeye; var olan kazanımları sahiplenmeye, korumaya; devletleşmeye temel teşkil eden kurumları birleştirmeye, yenilerini kurmaya ve geliştirmeye; Kürdistan’da var olan özgürlük, demokrasi ve sosyal adaleti daha da yaygınlaştırıp güçlendirmeye çağırıyoruz.
Dünyadaki tüm Kürt ve Kürdistanlıları da Kürdistan Federe Yönetimi’nin meşru varlığına ve iradesine saygılı olmaya, milli, yurtsever tüm kazanımları sahiplenmeye çağırıyoruz.
Enfal şehitleriyle birlikte tüm Kürdistan şehitlerini saygıyla anıyor, soykırımı gerçekleştirenleri bir kez daha lanetliyoruz.
14.04.2021
TEVGER, PAK, PDK-BAKUR, PÊLKURD, PSK’’