Afganistan’da terörün yeniden canlanması endişeleri ön planda ve merkezdeyken, Irak ve Suriye'de düşük seviyeli bir isyan yürüten binlerce IŞİD üyesi olduğunu da hatırlamamız gerekiyor. Bu tehdidi kontrol altına almak çok önemli bir durumdu. Bunu uzun vadede yapmak uluslararası ilişkilerde bir dönüm noktası gerektiriyor yani: Bağımsız bir Kürt devleti yaratmak!
Bölgedeki terör tehdidini kontrol altına almada başka hiçbir çözüm muhtemelen bu kadar etkili ve kalıcı olmayacaktır. Geçmişteki bağımsız bir Kürdistan yaratma mücadelesine dayanarak konuşacak olursak, bu durum şimdilik pek olası görünmüyor. Çünkü Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Rusya böyle bir harekete mutlak karşı çıkacaktır.
ABD merkezli The Hill gazetesi yazarlarından Sean D Carberry, bu hafta kaleme aldığı, “IŞİD'i kontrol altına almak için en iyi seçenek bağımsız bir Kürdistan” başlıklı analizinde Kürtlerin, terör örgütü IŞİD’e karşı önemli bir güç olduğunu ama ondan ziyade bölgede güven ve istikrarın önemli aktörlerinden biri olacağını belirtiyor. Yazar ayrıca, “Kürtler dışında bölgede hemen hemen herkes bir Kürt devleti kurma çabasına karşı çıkacaktır” diyor.
“Bağımsız bir Kürdistan yaratılırsa, anlaşmazlık çözülecek”
Şu anda terör örgütü IŞİD, Kürdistan Bölgesi ve Rojava’da yerleşik durumda. Örgüt, Irak ve Suriye'de saldırılar düzenliyor. Batı’da saldırılar düzenlemeseler de müritlerine ilham vermeye çalışıyorlar.
IŞİD, Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak Merkezi Hükümet arasında problemli olan Irak'ın tartışmalı bölgelerine faaliyet gösteriyor. Fakat Bağımsız bir Kürdistan yaratılırsa, anlaşmazlık çözülecek, resmi bir sınır oluşacak ve güvenlik güçlerinin daha önce yönetilmeyen bölgelere konuşlandırılmasına da izin verilecek. Bu da Kürtlerin, güvenlik konusunda ne kadar önemli olduklarını bir kez daha gösterecek.
“İran, Şam, Bağdat ve Türkiye, Kürt devletinin kurulmasına karşı çıkıyorlar”
IŞİD Suriye’de bozguna uğratılmış ve Kürtlerin kontrol ettiği bölgelerde oldukça iyi bir şekilde muhafaza altına alınmış durumda. Ana omurgası Kürtlerden oluşan ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG), IŞİD’in toprakları işgal ederek varlık göstermesinin önüne geçen mihenk taşlarının en önde gelen kilitlerinden birisidir.
Ama bu kadar mücadeleye rağmen acı gerçek şu ki, Suriye'de siyasi bir geçişe aracılık etmeye yönelik uluslararası çabalar aksamaya devam edecek. Ayrıca Suriye Devlet Başkanı'na yönelik bir alternatif biri isim de yok. Beşar Esad savaş suçları işlemesine rağmen hala iktidarda. Rusya ve İran'ın desteğini alan Esad bir noktada, muhtemelen SDG'nin kontrol ettiği toprakları geri almak için saldıracak. Bu durum da IŞİD'e olağanüstü bir fayda sağlayacaktır.
Bunlar göz önüne alındığında, Doğu Suriye’nin (Rojava) SDG tarafından kontrol edilen kısmını Kürt ulusunun bir parçası olarak kabul etmek, o bölgede istikrarın korunmasına ve IŞİD üzerindeki baskının sürdürülmesine yardımcı olacaktır. Bu kolay bir iş değildir. İran ve Türkiye, Kürt nüfusları üzerindeki potansiyel baskıları nedeniyle uzun süredir bir ‘Kürt devletinin kurulmasına’ karşı çıkıyorlar. Ancak bunun tersi de aynı derecede mümkündür: “Bir Kürt anavatanının varlığı, Türk ve İranlı Kürtlerin daha fazla özerklik ve hatta bağımsızlık taleplerini azaltabilir.”
Bağdat ise, birçok nedenden dolayı direnecektir. Ancak bağımsız bir Kürdistan yaratmak, Irak anayasasının çözemediği anlaşmazlıkların çözümü için daha sağlıklı olacaktır.
Şam, özellikle ülkenin küçük petrol rezervlerinin çoğuna sahip olan Suriye'nin bir parçasını kaybetmeye itiraz edecektir. Bununla birlikte, Esad iktidarda kalmak istiyor. Birleşmiş Milletler görüşmeleri Esad’ın hoşuna gitmiyor ve Kürtlerin kontrol altında tuttuğu bölgelerde yeniden söz sahibi olmak istiyor.
“Kürt devleti artık bir argüman değil, uluslararası güvenliliğin gerekliliği”
Kürtler dışında bölgede hemen hemen herkes bir Kürt devleti kurma çabasına karşı çıkacaktır. Geçmişteki Kürt bağımsızlık hareketleri muhalefetin karşısında hiçbir noktaya varmamıştır. Fakat zaman değişti, siyaset evrimleşti. IŞİD denklemi, bir Kürt devletinin artık sadece ahlaki bir argüman olmadığını, uluslararası bir güvenlik gerekliliği olduğunu ortaya koydu.
Statüko üzerindeki tüm baskılar, istikrarsızlığı artırabilecek ve IŞİD'in yeniden gelişmesine izin verebilecek tektonik bir kayma riski taşıyor. Irak, Kürt hükümeti ve ABD ile ilişkileri değiştirebilecek yeni bir hükümet kuruyor. Iraklı Kürtler, başka bir bağımsızlık kampanyası başlatabilir.
Esad, Rojava’yı geri almak için İran ve Rusya destekli bir saldırı başlatmayı seçebilir. Bölgenin akışkan dinamiklerine yönelik yapılandırılmış, müzakere edilmiş bir çözüm ne kadar uzun süre kalırsa, IŞİD'in yararlanacağı bir boşluk olasılığı o kadar artar.
Irak ve Suriye'deki mevcut IŞİD karşıtı yaklaşım, sürekli istikrarsız anlaşmalar ve ortaklıklardan oluşan yamalı ilişkiler birçok şeyin önüne geçiyor. Fakat bölgeyi dönüştürecek, istikrara kavuşturacak ve IŞİD'le mücadelede lider olan Kürt güçlerinin IŞİD'i bastırmasını sağlayacak yeni bir stratejinin zamanı da geldi ve geçiyor bile.