Turkey Tribunal Mahkemesi karar verdi: Türkiye’de insanlığa karşı suç işleniyor

.

Eski AİHM yargıçları, insan hakları savunucuları ile önde gelen hukukçularından oluşan Turkey Tribunal Mahkemesi, Erdoğan rejiminin sistematik işkence ve kötü muameleler ile insanlığa karşı suç işlediğine karar verdi. Turkey Tribunal elde ettiği bilgi, belge ve tanık ifadelerini Uluslar arası Ceza Mahkemesi’ne sunacak.

Belçika merkezli Turkey Tribunal Mahkemesi, 5’nci gününde dinlediği tanıklar ve delillere göre Türkiye’de 15 Temmuz sonrası artan hak ihlalleriyle ilgili kararını açıkladı. 4 gün süren yargılamalar Turkey Tribunal internet sitesinden ve Turkey Tribunal YouTube kanalından İngilizce veya Türkçe olarak takip edildi. Tribunal’de dinlenen tanıklar, Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet’te yapılan işkenceleri detaylarıyla raporlara geçirdi. Sonuç raporunda Türkiye’deki hukuksuzluklar kayda geçti.

Türkiye Tribünali, Türkiye’de sistematik işkence uygulandığına karar verdi. Mahkeme Başkanı Prof. Em. Dr. Françoise Barones Tulkens, “Bu karar hukuki açıdan bir yetkisi olmayabilir ama ahlaki olarak bağlayıcılığı elbette olacaktır. Mahkeme heyeti saygın hakimlerden oluşmaktadır ve Türkiye’ye karşı tarafsızdırlar. Tribunal, tanıkların katılımlarını ve sessizlik duvarlarını yıkması sebebi ile çok önemlidir. Tanıkların uğradığı fiziki ve psikolojik işkenceler bağımsız raporları da doğrulamaktadır” dedi.

Turkey Trubinal raporunda şu ifadeler kullanıldı:

‘TÜRKİYE, İŞKENCEYİ YASAKLAYAN ANLAŞMADAN MUAF OLMAK İSTEDİ’

“Tribunal, Türkiye’de sistematik işkence uygulandığına karar vermiştir. 22 Temmuz 2016’da Türkiye hükümeti, işkenceyi yasaklayan anlaşmadan bir süreliğine muaf tutulmak istenmiştir. Böylesi bir muafiyet söz konusu dahi olamaz.”

‘TÜRKİYE İŞKENCE KONUSUNDA ULUSLAR ARASI ANLAŞMALARA UYMADI’

“Tribunal, tanıkların yanı sıra, eşleri ve çocuklarının da tecavüz ve işkenceye tabi tutulacaklarına dair anlatımları ciddiyetle incelemiştir. Tribunal, Türkiye Hükümeti’nin işkence konusunda uluslararası anlaşmalara uymadığını tespit etmiştir.”

TÜRKİYE, “ZORLA KAÇIRMALARDA” DA SUÇLU BULUNDU

“Tribunal, Türkiye Hükümeti’nin ‘Zorla kaçırılmalar’ konusunda suçlu bulmuştur. Türkiye Hükümeti’nin zorla kaçırılmalar ve zorla yok etmelerin söz konusu olduğu açıkça görmüştür.

Tribunal, Türkiye’deki Basın ve ifade özgürlüğü konusunda devlet eliyle yapılan bir baskıyı net olarak görmüştür.”

‘CEZASIZLIK, İŞKENCE VE ZORLA KAYBETME OLAYLARINI PEKİŞTİRİYOR’

“Türkiye’de insan hakları ihlalleri soruşturulmamaktadır. Devlet görevlilerinin işledikleri suçlara karşı harekete geçilmemektedir. Türkiye’de cezasızlık, işkence ve zorla kaybetme olaylarını pekiştirmektedir.”

‘TÜRKİYE’DE SİYASETİN YARGI ÜZERİNDE CİDDİ ETKİSİ VAR’

“Türkiye’de darbe girişiminden sonra ihraçlar yoluyla yargı üzerinde sindirme politikası izlenmiştir. Türkiye’de siyasetin yargı üzerinde ciddi etkisi vardır. Türkiye hükümeti basın özgürlüğü konusunda uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmemektedir.”

‘TÜRKİYE’DE GÜPEGÜNDÜZ, KAMERALAR VE TANIKLAR ÖNÜNDE ZORLA KAÇIRMALAR YAŞANIYOR’

“Yurtiçi ve yurtdışında MİT aracılığı ile zorla kaçırma olayları yaşanmaktadır ve Türk hükümeti bu durumu kabul etmektedir. Türkiye’de güpegündüz, kameralar ve tanıklar önünde zorla kaçırmalar yaşanmaktadır.”

‘İNSAN HAKLARI İHLALLERİYLE İLGİLİ YARGI SÜRESİ SAĞLIKLI YÜRÜMÜYOR’

“Türkiye’de, devlet görevlileri tarafından işlenen suçlar konusunda isteksiz davrandıkları ve bu suçların cezasız kaldığı görülmektedir. İnsan Hakları ihlalleri ile ilgili yargı sürecinin sağlıklı yürümediği görülmektedir. Bu da vatandaşların yargının bağımsızlığı ve adalete erişimini engellemektedir.”

‘TÜRKİYE, CEZASIZLIK KONUSUNDA ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMEDİ’

“Tribünal, Türkiye devletinin, cezasızlık ve adalete erişim ile ilgili üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği net olarak görmüştür. Tribünal’in kaygı ile belirtmek istediği nokta şudur: Mevcut hukuki çerçeve yeterli teminat noktaları sunuyormuş gibi görünse de bu teminat, Gezi Parkı olayları ve 17-25 yolsuzluk soruşturmaları sürecinde maalesef işletilmemiştir. Yasalarda yapılan sürekli tadilatlar, yargı bağımsızlığını azaltmış ve yaralamıştır. Şubat 2013’teki HSYK yasasında yapılan değişiklik HSYK’nın bağımsızlığını ortadan kaldırmıştır.”

‘4560 HAKİM VE SAVCININ GÖREVDEN ALINMASI YARGININ SİNDİRİLMESİ ANLAMI TAŞIYOR’

“4560 hakim ve savcının HSYK’nın hazırladığı bir liste ile görevden alınması, yargı önüne çıkarılmaksızın terör örgütü ile ilişkilendirilerek görevden el çektirilmiş tutuklanmış ve/veya ihraç edilmiştir bu da yargının korkutulması ve sindirilmesi anlamını taşımaktadır.”

‘İŞKENCE VE ZORLA KAYBETME, SİSTEMATİK VE ÖRGÜTLÜ’

“Darbe girişiminden bu yana işkence ve zorla kaybetme olayları sistematik ve örgütlü bir şekilde gerçekleşmiştir. Ağır insan hakları ihlallerinin sonuçlarının uzun vadede mağdurların hayatlarını etkileyecekleri açıktır.”

‘İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR KATEGORİSİNDE VE SANIKLAR AĞIR CEZA ALABİLİR’

“Türkiye’de 15 Temmuz 2016’dan sonra Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri, işkence ve zorla kaybetmeler ve insan kaçırmalar münferit (bireysel) olarak görülemez, Tribünalin görüşü Türkiye’de işlenen bu suçların, yaygın ve sistematik olarak yapıldığı şeklindedir. Tribünal sırasında yapılan tanıklıklar ve sunulan raporlar, uluslararası yargı makamlarına ulaştırılırsa, tüm bu suçların ‘İnsanlığa karşı işlenen suçlar’ kategorisinde değerlendirilir ve sanıklar ağır cezalar alabilir.”

Kaynak: Kronos34

Siyaset Haberleri

Bakan Reşid: Vatandaşlardan nüfus sayımı için memleketlerine dönmelerini istiyoruz
Kürdistan Bölgesi ve Irak'ta nüfus sayımı süreci başladı: 2 günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi
İran ile Elon Musk 'arasında gizli görüşme'
Fransa, 40 yıldır cezaevinde tutulan FHKC üyesini serbest bırakıyor
Bakan Işıkhan: Belediyelere haciz işlemi başlatacağız