Esad mı? Esed mi? Türkiye’nin Suriye ile ilişkileri normalleşecek mi? Erdoğan ile Esad görüşecek? Bir de mülteci meselesi var. Türkiye’nin Suriye politikası uzun yıllardır Türkiye'nin iç siyasetinin de bir unsuru. Peki, geçmişte neler yaşandı ve bugünkü noktaya nasıl geldi?
AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde dış politikada “komşularla sıfır sorun” yaklaşımını benimsedi. Suriye ile ilişkiler önemli ölçüde aşama kazandı. Özellikle 2011 yılına kadar yaşanan süreçte atılan adımlar vardı. Daha önceki yıllarda Suriye, PKK’yi desteklemiş, Abdullah Öcalan’a sığınma sağlamıştı. Fırat Nehri üzerindeki anlaşmazlıklar ve Hatay’ın statüsü de gerilimin kaynaklarındandı. İlişkiler 1998’deki Adana Mutabakatı ile olumlu bir yöne seyretmeye başladı. PKK’ye destek bitti. AK Parti'den sonra da olumlu etki arttı. Kültürel ve ekonomik anlamda iş birliğine gidildi. Bir anlamda “dostum Esad” dönemi başladı. O dönem Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun önderliğinde ilişkiler olumlu seyrediyordu.
2004’te Serbest Ticaret anlaşması imzalandı. Ardından turizm ve kültürel iş birliği dönemi başladı. 2009’da vize muafiyeti geldi. Türkiye ve Suriye karşılıklı olarak vizeyi kaldırdı. Aynı yıl Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi kuruldu. Sınır güvenliği ve askeri iş birliği sağlandı. Suriye, PKK ile mücadelede Türkiye’nin hassasiyetine önem veriyordu. 2010 yılı iki ülke ilişkilerinin olumlu anlamda zirvesiydi. Erdoğan ve Esad aileleri birlikte poz veriyor, dostlukları dikkat çekiyordu; ta ki Ortadoğu’nun kaderini şekillendiren o gün gelene kadar... (Kaynak)