Eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Suriye'deki son dengeleri, Türkiye'nin olası Suriye operasyonunu ve NATO krizinde Türkiye'nin üçlü mutabakata rağmen veto restini sürdürmesi karşısında neler olabileceğini anlattı.
Yaşar Yakış'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Rusya, Suriye’deki bir kısım askerlerini Ukrayna’da görevlendirmek üzere nakledicek. Bunu da İran ile işbirliği halinde yapmak istiyor. Zaten İran Hizbullahı’nın Suriye’de önemli bir varlığı var. Bu varlıktan da yararlanarak, İran ile olan işbirliğine, Türkiye ile olan işbirliğinden daha fazla önem verdiği için Rusya, bu boşluğu Hizbullah ile dolduracak.
Birkaç defa hem Rusya’dan hem İran’dan yapılan beyanlar var. Önce Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta bir toplantı yapılmıştı. O toplantı Hazar Denizi’ne kıyısı olan ülkelerin toplantısıydı. O toplantıdan önce Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, biz İran’la bu toplantıyı yapacağız ama aynı zamanda Türkiye’nin Suriye’deki mevcudiyetinden rahatsız olduğunu ima eden konuşmalar geldi. Türkiye, İran ve Rusya’nın Astana formatı çerçevesinde yapacağı toplantı Tahran’da yapılacak. O toplantı öncesinde de Türkiye’nin Suriye’de bir operasyon gerçekleştirmemesi yolunda hem İran yetkililerinden hem Rus yetkililerinden işaretler geldi. Üstüne üstlük Amerika’dan da benzer işaret geldi. Bu konuda etkili olan üç önemli devlet Rusya, İran ve ABD, Türkiye’nin Suriye’de bir operasyon gerçekleştirmemesi yolunda bir kanaat beyan ediyorlar.
Bu durum karşısında Türkiye’nin daha temkinli olacağını düşünüyorum. Belki kendisini o kadar angaje ettiği için, sırf görünüşü kurtarmak için bir hareket yapabilir. Bunun da çok büyük bir hareket olmayacağını düşünüyorum. Çok büyük bir hareket olursa Rusya’nın Suriye’deki mevcudiyeti nedeniyle buna karşı çıkacağını anlıyorum. Hatta göstermelik bir jest de yaptılar. Rusya ve Suriye, Golan tepeleri civarında sanki Türkiye’ye karşı değil de İsrail’e karşı bir harekat yapılıyormuş gibi askeri bir manevra yaptılar. Bütün bunlar Türkiye’ye böyle bir harekata karşı oldukları yönünde mesaj veriliyor. Türkiye eğer bu mesajı almadıysa sıkıntı yaratabilir.
ABD halen YPG ve PKK’ye desteğini sürdürüyor. NATO zirvesindeki bütün sözlere rağmen. NATO zirvesine baktığımızda şunu da görüyoruz: Türkiye YPG konusunda bir geri adım atmış gibi görünüyor. Geri adım da şu: İsveç ve Finlandiya, PKK konusunda ‘evet terör örgütüdür’ dedi ama YPG’yi bir terör örgütü olarak görmediğini açıklayan bir beyan oldu. Buradan da Türkiye’nin YPG konusunda bir çeşit geri adım atmaya zorlandığı sonucunu çıkarmak lazım. Bu fark Türkiye açısından bir gerilemedir."