Türkiye'de doktorlar geçtiğimiz aylarda dile getirdikleri taleplerin karşılanmadığı gerekçesiyle bu ay yeniden eylem yapıyor.
Sağlıkta şiddet, düşük ücretler, malpraktis (tıbbi yanlış uygulama), kısa randevu süreleri… Doktorlar bu şikayetlerle Mayıs ayında eylemler gerçekleştiriyor. Hekim-Sen, 5-6, 17-18 ve 26-27 Mayıs’ta iş bırakıyor. Tabip-Sen ve Hekim Birliği Sendikası ise 17-18 ve 26-27 Mayıs’ta grev yapıyor. İş bırakmayan Türk Tabipleri Birliği (TTB) ise 29 Mayıs’ta Ankara’da “Beyaz Miting” yapacak. DW Türkçe doktorların taleplerini ve eylemlerinin nedenini Hekim Birliği Sendikası ve TTB’ye sordu.
Üç temel başlık
Hekim Birliği Sendikası Başkan Yardımcısı Yakup Gökhan Doğramacı, sağlıkta şiddetin ve malpraktisin getirdiği tazminat yükünün önemli bir sorun olduğunu, konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Mart ayında bir yasa teklifi geldiğini ancak bunun hala kanunlaşmadığını hatırlattı. Teklife göre sağlıkta şiddet tutuklama gerektirecek katalog suçlar kapsamına alınacak, malpraktis durumunda hekimlerin tazminatla karşılaşma riski azalacak.
Ücretlerin yükseltilmesi de doktorların beklentileri arasında. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 14 Mart’ta bu yönde bir adım atacaklarını söyledi ancak bu henüz gerçekleşmedi. Doğramacı kendilerine gelen bilgiye göre pratisyen hekimlere 5 bin, uzman hekimlere 10 bin lira maaş artışı yapılacağını söyledi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise artış için Temmuz ayını işaret etti.
Yakup Gökhan Doğramacı bunların yanında Aile Hekimleri Ödeme Sözleşme Yönetmeliği’nin, hastalara beş dakikada bir randevu verilebilmesinin, hekimlerin farklı ilçelere geçici görevlendirmelerinin sonlandırılmasının talepleri arasında olduğunu kaydetti. Mayıs ayındaki eylemlerinden sonuç çıkmazsa Haziran ayında bir hafta süreyle iş bırakabileceklerini dile getirdi.
Türk Tabipleri Birliği ise Şubat ve Mart aylarının aksine iş bırakma eylemi yapmayacak. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, “İş bırakmanın şu an için çok geçerli olmadığını görüyoruz. Daha önceki bir günlük, iki günlük iş bırakmalar yeterliydi. Birinci, ikinci, üçüncü basamağın katılmadığı, katılımın yüzde 60’ın altına düştüğü bir ortamda iş bırakma işe yaramıyor. Toplum mağdur oluyor. 29 Mayıs Beyaz Miting’imiz sesimizi duyurmak için yeterli olacaktır” dedi. Bulut, TTB’nin Mart ayında yaptığı iş bırakma eylemine Türkiye genelindeki doktorların yüzde 70’inin katıldığını ifade etti.
Hükümetin bir buçuk milyon sağlık çalışanının talepleri için er ya da geç bir adım atmak zorunda kalacağını savunan Bulut, “İki temel sorun var. Birincisi, Bağ-Kur ve SSK emeklileri sağlık çalışanları açlık sınırının altında maaş alıyorlar. İkincisi ise doktorların satın alma gücü 2003’e göre üçte bire düşmüş. Şu anki maaşı üçe katlamak gerekiyor, yüzde 200 zam istiyoruz” dedi.
Bunların yanında TTB bir süredir “10 acil talebin” yer aldığı bir imza kampanyası düzenliyor. İçerisinde etkili bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasından sağlığa ayrılan bütçenin artırılmasına kadar çeşitli maddeler öne çıkıyor. TTB bunları 29 Mayıs’ta, Ankara Kolej Meydanı’nda, “Emek Bizim, Söz Bizim, Sağlık Hepimizin” sloganıyla dile getirecek.