Popüler mesajlaşma uygulamasının yasaklanması bir süredir gündemdeydi.
Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 9 Ekim Çarşamba günü aldığı kararla popüler mesajlaşma ve iletişim uygulaması Discord'a Türkiye genelinde erişim engeli getirildi.
Uygulamanın yasaklanması, son dönemde yaşanan şantaj vakalarından sonra gündeme gelmişti.
İstanbul Fatih’te bu hafta Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kadını vahşi biçimde öldürdükten sonra intihar eden 19 yaşındaki Semih Çelik'in gündeme oturan cinayet fiilinin ardından sosyal medya kullanıcıları bir ifşa seferberliği başlatmıştı.
X platformunda, başta Çelik olmak üzere kadın cinayeti faillerini öven "incel" hesaplarının ifşa edilmesiyle başlayan süreç, Telegram'da örgütlenen ve kadınlara yönelik şiddet söylemlerinde bulunan grupların ve Discord'da kadınları ve reşit olmayan genç kızları şantaj amaçlı hedef alan bir ağın açığa çıkarılmasına uzanmıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise, X platformu üzerinden Salı günü yayınladığı bir gönderide Discord ve Telegram gibi uygulamalardaki 'C31K' grubuna yönelik operasyon yapıldığını duyurmuştu. Bu grupta çocuk kullanıcılara şantaj yapıldığı, bazı istismar görüntülerinin paylaşıldığı gündeme gelmişti.
Telegram'da ve Discord'da açıldığı anlaşılan birden fazla grupta kadın cinayeti faillerinin övüldüğü, kadına yönelik şiddetin ve kendine zarar verme eylemlerinin teşvik edildiği göze çarparken, sokakta yürüyen kadınların etek altı fotoğraflarının paylaşıldığı ve özel bilgileri paylaşma şantajıyla reşit olmayan genç kızların istenmeyen davranışlara zorlandığı görüntüler infial yaratmıştı.
Özellikle de Discord'da kaydedildiği ve bir kız çocuğunun bir grup tarafından tehdit edilerek kendisine zarar vermeye zorlandığı iddia edilen bir video, X kullanıcıları arasında ciddi bir endişeye ve paniğe neden olmuştu.
Yasaklamak çözüm mü?
Discord platformunda yaşanan kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet ve şantaj olaylarının ardından uygulamanın yasaklanmasının gerekip gerekmediği toplumda sıkça tartışılırken, Türk yetkililerden çeşitli açıklamalar gelmişti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Pazartesi günü yaptığı bir paylaşımda “Yasakçı olmak istemiyoruz ancak gençleri korumak için her türlü yetkiyi kullanmaktan çekinmeyiz" ifadelerini kullanmıştı.
İfade Özgürlüğü Derneği kurucularından Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Euronews Türkçe'ye Ağustos ayında verdiği bir röportajda internet platformlarını sansürlemenin çözüm olmadığını belirterek, "Tabii ki tüm bu platformlarda bazı sorunlar var ve o sorunların çözülmesi bakımından ortada sadece yasalar yok, bu platformların kendi iç politikaları da var. Sonuç itibarıyla, engellemek, sansürlemek ve yasaklamak asla çözüm değil. Bunu da unutmamak gerekir" ifadelerini kullanmıştı.