AİHM Türkiye hakkında en çok "adil yargılanma hakkını ihlal" kararı verdi. "İfade özgürlüğü" maddesinin ihlali sebebiyle verilen 387 kararla ise bu kategoride Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada.
Türkiye hem ihlal kararları hem de bu kararları uygulamama konusunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) yıllara göre sıralamalarında ikinciliği kimseye kaptırmıyor. (Rusya her dönem birinci.)
Bu anlamıyla Türkiye’nin AİHM’de “istikrarını koruduğunu” söylemek mümkün.
10 Aralık İnsan Hakları Günü’nde, Türkiye’nin AİHM karnesini, en çok ihlal edilen hakları, en çok karar verilen maddeleri derledik.
- NOT: Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) 18 Mayıs 1954’te onayladı. 28 Ocak 1987’de bireysel başvuru hakkını tanıdı. Mahkemenin zorunlu yargı yetkisini ise 28 Ocak 1990’da kabul etti. AİHS, Avrupa Konseyi üyesi 47 devlet tarafından onaylanmış durumda.
Rakamlarla 2020 yılı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ile Türkiye’nin son bir yıllık ilişkisine dair rakamları, Veri Kaynağı şöyle sıraladı:
2020’deki ihlal kararı sayıları
2020 yılında, Avrupa Konseyi üyesi toplam 47 ülke arasında hakkında 173 ihlal kararı verilen Rusya’nın ardından Türkiye 85 ihlal kararı ile ikinci ülke konumunda.
953 kez adil yargılanma hakkını ihlal
1959-2020 yılları arasında Türkiye hakkında 953 kez adil yargılanma hakkını ihlal kararı verildi.
En çok ihlal kararı 2009’da
2020 yılında Türkiye adına Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlalinden alınan karar sayısı 85 oldu. İhlal sayısının en fazla olduğu yıl 341 kararla 2009 yılı, en az olduğu yıl ise 2 kararla 1995 yılıydı.
İfade özgürlüğünü ihlalde birinci
Türkiye, 1959-2020 yılları arasındaki “ifade özgürlüğü” maddesinin ihlali sebebiyle verilen 387 kararla, bu kategoride Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada yer alıyor.
1,5 milyon Euro’nun üzerinde tazminat
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının icrasının denetimi sağlayan Avrupa Konseyi yıllık raporuna göre, 2020’de Türkiye aleyhine açılmış 168 davanın sonuçlandı. 624 dava da mahkeme önünde.
AİHM, geçen yıl Türkiye aleyhine sonuçlanmış olan davalarda toplam 1,5 milyon Euro’nun üzerinde tazminat kararı aldı. Raporda ayrıca Kıbrıs sorunu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında açıklanmış hükümlerin yerine getirilmemiş olduğu da hatırlatıldı.
Türkiye’nin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında 18. maddeden mahkum olduğu ve bu maddenin nadir olarak kullanıldığı bu nedenle de ciddi bir durum olarak kabul edildiği ifade edildi.
İlk kez “18. Madde”: Demirtaş ve Kavala davaları
Türkiye hakkında ilk kez 18. Maddeden ihlal kararı verildi: Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala davalarında.
AİHM, Türkiye’ye karşı bir dava da ilk kez, Sözleşme’nin 18. Maddesinin ihlal edildiğine karar verdi.
Selahattin Demirtaş davasında mahkemeye göre, “Demirtaş’ın, özellikle referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimi gibi iki kritik seçim kampanyası döneminde gerekçe gösterilmeksizin tutukluluk halinin devamına karar verilmesi, çoğulculuğu ve siyasi tartışma yürütülmesini sınırlandırma amacı taşır ve bu durum sadece başvurucu Demirtaş’ın değil, bütün demokratik sistemin tehdit altında olduğunu gösterir, demokrasi için çok ciddi bir sorun teşkil eder.”
Mahkeme bu gerekçeyle, Demirtaş’ın tutukluluğunun devamının, sözleşmenin 5/3. maddesi ile bağlantılı 18. maddesinin ihlalinin devamı anlamına geleceğine hükmetti. Bu sebeple de Demirtaş’ın tutukluluğunun, yeni bir delil ya da gerekçe ortaya konulmadığı sürece, mevcut ceza yargılaması kapsamında derhal sona erdirilmesini karar verdi.
Ancak Demirtaş halen hapishanede…
AİHM’in bu minvaldeki ikinci kararı da iş insanı, hak savunucusu Osman Kavala ile ilgiliydi.
Mahkeme, Kavala’yla ilgili yargılamaların ve tutuklama kararlarının da hukuki değil politik saik taşıdığına karar verdi.
Osman Kavala da halen hapishanede…
Madde 18 - Haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması: Anılan hak ve özgürlüklere bu Sözleşme hükümleri ile izin verilen kısıtlamalar öngörüldükleri amaç dışında uygulanamaz.
Türkiye AİHM kararına neden uymak zorunda?
Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin bir tarafı. Taraf olmak için de Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini kabul ediyor, idarenin kararlarına uymayı taaddüt ediyor.
Türkiye’nin bu sözleşmeye taraf olması sebebiyle karar bağlayıcı ve mutlak suretle uygulamak zorunda.
Ayrıca Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasına göre de bu kararların bağlayıcılığı var. Bu fıkra temel hak ve özgürlükler söz konusunda, uluslararası sözleşmelerin daha öncelikli kabul edileceğini söylüyor.
Uymazsa ne olur?
AİHS’nin 46. maddesinin 4. fıkrasına göre eğer bir devlet ısrarla İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kesin ve bağlayıcı kararları yerine getirmezse ve bunda direnirse Bakanlar Komitesi 3’te 2 oy çokluğu sağlanarak şikayet prosedürü işletilir.
Yani ilgili kişiler hala tahliye edilmemişse ve kararın gereği yapılmamışsa Bakanlar Komitesi, İnsan Hakları Mahkemesine, mahkemenin kararını yerine getirmeyen devleti şikayet etme yetkisine sahip olur.
Türkiye: Hakkında en çok karar verilen devlet
İnsan hakları hukukçusu avukat Benan Molu’nun Expression Interrupted için hazırladığı “İfade Özgürlüğü ve Türkiye: AİHM Kararlarının Uygulanması” başlıklı raporda Türkiye’nin ihlal ve uygulama karnesi şöyle özetleniyor:
* 1959 ile 2019 yılları arasında Mahkemenin vermiş olduğu 22 bin 535 kararın 3 bin 645’i Türkiye’ye karşı verilmiş, böylece Türkiye 47 Avrupa Konseyi üyesi devlet arasında hakkında en çok karar verilen devlet olmuştur.
* Yine 1959-2019 yılları arasında AİHS’nin 10. maddesinde düzenlenen ifade özgürlüğünün ihlaline hükmedilen 845 kararın 356’sına sahip Türkiye, ifade özgürlüğünü en çok ihlal eden devlettir.
* Türkiye’yi, 72 kararla Rusya, 38 kararla Fransa ve 35 kararla Avusturya takip etmektedir. Türkiye 2018 yılından sonra, 2019 yılında da 35 ihlal kararıyla ifade özgürlüğünü Avrupa Konseyi üyesi ülkeler içerisinde en fazla ihlal eden ülke olmuştur.
* Bunun en önemli nedenlerinden biri, AİHM tarafından daha önce verilen ihlal kararlarının gereklerinin yerine getirilmemesi ve bu nedenle ihlallerin gelecekte de tekrarlanmaya devam etmesi, edecek olmasıdır.
* AİHM kararlarının yerine getirilip getirilmediğini denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde şu an cezaevinde el konulan mektuplardan dergi ve kitapların toplatılmasına, Atatürk’ün hatırasına hakaretten internet sitelerine erişimin engellenmesine kadar yüzlerce dava bireysel ve/veya genel önlemler alınarak ihlal kararlarının sonuçlarının yerine getirilmesi için beklemektedir.
* Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin 2019 raporuna göre, 2019 itibarıyla taraf devletler tarafından uygulanmayı bekleyen 5 bin 231 dava bulunmaktadır. Bu davaların 1 bin 663’ü Rusya’ya aittir. Türkiye, uygulanmayı bekleyen 689 karar ile AİHM kararlarını en çok yerine getirmeyen ikinci devlettir. Türkiye’yi, 591 karar ile Ukrayna takip etmektedir.
Başvurular önceki yıla göre yüzde 27 arttı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı Robert Spano 2020’de mahkemeye yapılan başvuruların yüzde 75'inin Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Romanya'dan geldiğini söyledi.
“Bekleyen davaların yüzde 70'i 4 ülkeyi ilgilendiriyor” diyen Spano 2020’de mahkemeye yapılan başvuruların yüzde 75'inin Rusya, Türkiye, Ukrayna ve Romanya'dan geldiğini ifade etti.
Spano “13 bin 650 vaka (yüzde 22,4) ile en büyük vaka sağlayıcımız Rusya Federasyonu, ardından 11 bin 750 vaka (yüzde 18,1) ile Türkiye, ardından 10 bin 400 vaka (yüzde 16,7) ile Ukrayna ve 7 bin 550 vaka (yüzde 12,5) ile Romanya” dedi ve “Türkiye aleyhine yapılan başvurularda 2019'a göre yüzde 27 artış görüyorum” diye konuştu. Spano, bu artışın genel anlamda, Türkiye mahkemelerinde 15 Temmuz 2016 darbe girişimine ilişkin açılan davaların tamamlanmasına bağlı olduğunu kaydetti.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) |
Sözleşme’nin birinci bölümü temel hak ve özgürlüklere ilişkin. Sözleşmeye taraf olanlar, kendi yetki alanları içinde bulunan herkesin, bu hak ve özgürlüklerden yararlanmalarını sağlarlar. Sözleşmenin ikinci bölümü Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kuruluşu, yapısı ve yetkileri ile ilgili. Üçüncü bölüm ise çeşitli hükümleri kapsar. Ayrıca çeşitli tarihlerde kabul edilen protokoller ile de birçok hak ve özgürlük AİHS sözleşmesinin parçası haline gelmiştir. Sözleşme temel metninde düzenlenen hak ve özgürlükler şunlar: Yaşam hakkı (madde 2) İşkence yasağı (madde 3) Kölelik ve zorla çalıştırma yasağı (madde 4) Özgürlük ve güvenlik hakkı (madde 5) Adil yargılanma hakkı (madde 6) Masumiyet karinesi (m. 6/2) Savunma hakkı (m. 6/3) Kanunsuz ceza olmaz ilkesi (madde 7) Özel ve aile hayatına saygı hakkı (madde 8) Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü (madde 9) İfade özgürlüğü (madde 10) Toplantı ve dernek kurma özgürlüğü (madde 11) Evlenme hakkı (madde 12) Etkili başvuru hakkı (madde 13) Ayrımcılık yasağı (madde 14) Olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma (madde 15) Yabancıların siyasal etkinliklerinin kısıtlanması (madde 16) Hakları kötüye kullanma yasağı (madde 17) Haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması (madde 18) |