Vahap Coşkun / Serbesiyet
Mehmet Bayrak, kendisine “Anadolu’nun Wagner’i” denilen Gomidas’ın ismine ilk kez 1966’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Bölümü’nde talebe iken rastlar. Sonrasında elli yıl boyunca bu “ezgi avcısı”nın ve eserlerinin peşine düşer. Kürt Tarihi Dergisi’nin 28. sayısında Bayrak, Gomidas ile olan bu yarım asırlık merak ve heyecan dolu macerasını anlatır.
1869 yılında Kütahya’da doğar. Asıl adı Sogomon Gevorki Sogomonyan’dır. Din ve müzik eğitimi alır. Dini bir makam olan “vardopet”liğe yükselince, Ermeni geleneği uyarınca ismi değişir “Gomidas” olur. 1896’da müzik eğitimi için Almanya’ya gider. Berlin’de çalışmalarını yürütür ve 1899’da müzikoloji alanında doktor unvanını alır.
Berlin’de eğitimini bitirdikten sonra Eçmiyazin’e gider. Faaliyetlerine hız verir; halk müziği derlemelerini yoğunlaştırır, okul ve korolarda gençleri yetiştirir. Paris’te, Cenevre’de, Bern’de, Lozan ve Venedik’te konserler ve konferanslar verir. Avrupa’da Ermeni müziğine dönük bir ilginin onun çalışmalarıyla başladığı kabul edilir. 1910’da aldığı bir davet üzerine İstanbul’a taşınır.
Gomidas, Anadolu’yu adım adım, köy köy dolaşır. Kahvelere misafir olur, meydanlarda oturur, insanları dinler ve söylediklerini not eder. Kadınlarla direkt konuşması hoş karşılanmadığından ya bir perdenin arkasına geçerek, ya bir kapının ardına saklanarak ya da bir ağaca tırmanarak onların ağıtlarını ve türkülerini kayda geçirir. Böylece başta Ermeniler olmak üzere Anadolu halklarının türkülerini derler. İnsanların dilinde çok uzun süreden beri var olan ama unutulmaya terk edilen eserleri notaya geçirir, derlemelerinin sayısı dört bini bulur. Çok yönlü bir kişiliği vardır:
“Gomidas Vartabed, 19. yüzyılın sonunda Anadolu’yu dolaşarak halk müziğinin köklerini araştıran, halk şarkılarını kaynağında dinleyen, asırlar önce kaybolmuş notalara ses vermiş ilk müzik araştırmacısıdır. Koro şefi, şarkıcı, besteci, etno-müzikolog Gomidas, öğrencilerine ‘kertenkeleler’ diye hitap eden, sevgi dolu, neşeli, coşkulu bir öğretmen, kadınlara ilk kez kilise korosunda yer vermiş bir besteci, iyi bir şair, usta bir komedyen, cesur bir dansçı, aşk şarkıları da söyleyen bir rahiptir.”*
“Ölümün kıyısı”
1915’te Osmanlı Devleti, Ermenileri tehcir kararı alınca, tutuklanan pek çok aydından biri de Gomidas’dır. Çankırı’daki kampa gönderilir. Yolda ve kampta birçok vahşete şahit olur. İnfaz edilmek üzereyken İttihatçı dostlarından milliyetçi şair Mehmet Emin Yurdakul, Halide Edib ve dönemin ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau’nun çabalarıyla serbest bırakılır. Keza onu defalarca sarayda ağırlamış olan Şehzade Abdülmecid Efendi’nin de bu kararda rolü olduğu söylenir.
Ölümün kıyısından dönmüştür Gomidas. Lakin yaşadıkları ruhunda derin ve onulmaz bir yara bırakır. Ruhsal dengesini kaybeder, toparlanamaz. Birkaç yıl daha İstanbul’da kalır, sonrasında dostlarının yardımıyla 1919’da Fransa’nın yolunu tutar. Paris’te bir psikiyatri kliniğine yatırılır. Fakat hiçbir tedavi kar etmez, hiçbir ilaç maruz kaldığı vahşetin yarattığı ruhi acıyı dindirmeye yetmez.
Çankırı’da yitirdiği akıl sağlığına bir daha kavuşamaz Gomidas ve 1935’te hayata veda eder. 1936 Mayıs’ında mumyalanan naaşı Ermenistan’a nakledilip Erivan’daki Ermeni Panteonu’na konulur. Ölümünden 68 yıl sonra da, 24 Ekim 2003’te Paris’e “Soykırım Anıtı” olarak anılan bir Gomidas heykeli dikilir.
Gomidas, salt Ermeni, Kürt, Laz müziğine değil Kürt müziğine de çok büyük hizmetlerde bulunmuş bir aydındı. Türk müziğini Berlin ve Leipzig gibi kentlerde sergilemiş, Anadolu müziğini dünyaya tanıtmış ve Türk Ocakları’nda dersler vererek sayısız öğrenci yetiştirmişti. Bu itibarla Gomidas heykelinin “Türklerin sinirlenmelerine vesile olabilecek en son” ve“Türklerin, Ermenilerden önce davranıp dikemedikleri için, çok çok üzülmeleri gereken” bir heykel olduğunu belirtmek gerekir. O heykel, Fransa’da değil Türkiye’de olmalıydı.**
“Ezgi avcısı”
Mehmet Bayrak, kendisine “Anadolu’nun Wagner’i” denilen Gomidas’ın ismine ilk kez 1966’da Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Bölümü’nde talebe iken rastlar. Sonrasında elli yıl boyunca bu “ezgi avcısı”nın ve eserlerinin peşine düşer. Kürt Tarihi Dergisi’nin 28. sayısında Bayrak, Gomidas ile olan bu yarım asırlık merak ve heyecan dolu macerasını anlatır.***
Bayrak’ın Gomidas’ın adıyla karşılaştığı ilk kitap, ünlü Türkolog ve müzikolog K. Mahmut Ragıp Gazimihal’ın 1929’da yayınlanan “Şarki Anadolu Türküleri ve Oyunları” kitabıdır. Kitabında Gomidas’dan söz eden Gazimihal, kitabın bibliyografya bölümünde de onun “Molidies Kurdes (Kürt Melodileri)” çalışmasına yer verir.
1903’te Moskova’da yayınlanan ve 1982’de Venedik’te tıpkıbasımı yapılan Ermeni ve Latin harfli Kürt Melodileri kitabı, 1996’da Türkiye’de de yayınlanır. Araştırmalarını derinleştiren Bayrak, 1990’lı yıllarda Kürt müziği üzerine çalışırken Gomidas’ın 1899’da Berlin’de Kaiser Wilhem Üniversitesi’ndeki doktorasını Kürt müziği üzerine yaptığını öğrenir. 1917’de Fransa’da Ermeni müziği üzerine yayınlanan bir kitapta Gomidas’ın bu tezine atıf yapıldığını görür.
Bayrak büyük bir tutkuyla bu doktora tezinin peşine düşer. Ona göre, 1903’te yayınlanan Kürt Melodileri kitabının temelinde de bu tez yatmaktadır. Tezle ilgili bilgi verebilecek herkese müracaat eder. Önce Gomidas uzmanı olan Ermeni bilim adamı Prof. Dr. Robert Atayan’ın yanında çalışan Dr. Nura Cewarî’ye danışır. Cewarî, tezi bildiğini ama görmediğini söyler.
Bir sonraki durak Prof. Dr. Celîlê Celîl’dir. Bayrak, Celîl’in “Osmanlı İmparatorluğunda Kürtler” konulu doktora çalışmasını, 1992’de Rusça’dan çevirterek yayınlamıştır. Celîl de, doktora tezinden haberdar olduğunu ancak bir türlü bu teze ulaşamadığını aktarır.
“Celîl, Gomitas’ın doktora tezinde, kimi Ermeni müzik kabullerinin tersine belirlemeler olduğu için ortaya çıkarılmadığını söyleyerek merak ve kuşkularımı daha da büyütmüştü… Dahası bu tezi bulmanın Kürt müzikolojisine büyük bir katkı sunacağını da eklemişti.” (s. 33)
“İçimde bir ukde”
Bayrak, çalışmaları esnasında bir müzik ansiklopedisinde Kürt müziğine ilişkin maddeyi yazan Yahudi müzikolog Prof. Dr. Amnon Shiloah’ın, ilk kaynak olarak Gomitas’ın tezine başvurduğunu görür. Bir asra yaklaşan bir ömrü olan ve Tel Aviv’de yaşayan Shiloah ile iletişime geçer. Shiloah, tezi Ermeni müzikolog Anna Arevşatyan Erivan’dan kendisine getirdiğini ve bir kopyasını bulursa Bayrak’a mutlaka ileteceğini söyler. Çok sayıda yazışma olur aralarında. Ne var ki bir netice çıkmaz.
Lakin aramaktan geri durmaz Bayrak. O sıralarda Berlin’de çalışmakta olan Kürdolog Martin van Bruinessen’den yardım ister. Bruinessen, Gomidas’ın gerçekten burada doktora yaptığının, ancak tez henüz jüriden geçmeden ayrıldığı içi tezinin arşivde bulunmadığının bilgisini alır. Tezin bir ihtimal hocaların kitaplığında olabileceği söylenir ama tez yine de bulunmaz.
Bayrak, son bir hamle olarak Gomidas üzerine çalışan Diran Lokmagözyan’a müracaat eder. Lakin oradan da eli boş döner ve büyük bir üzüntüyle tezin izini sürmeyi bırakır.
“Sonuçta geçmişi elli yıla dayanan bir arayışı noktalarken, içimde bir ukde kaldı.” (s.33)
Bu yazı münasebetiyle Mehmet Bayrak ile görüştüm. Bayrak, tezin Erivan’da Gomitas Arşivi’nde bulunduğunu, fakat kamuoyu ile paylaşılmak istenmediğini düşünüyor. Geçmişte tezin bir kopyasının Anna Arevşatyan tarafından Amnon Shiloah’a verilmesini ve sonra geri alınmasını da buna yoruyor.
Umarım bir gün bir yerlerde bu tez bulunur; hem Gomidas’ın anısı hem de Bayrak’ın takdire şayan çabası için…
* Duygu Güvener – Cenk Güray: Gomidas: Hayatına, Derlemelerine ve Derlemelerindeki Dans Ezgilerine Bir Bakış, Eurasian Journal of Music and Dance, 16, s.233.
** Rafii A. Hermon: Gomidas Heykeli Kin Anıtı Değil,
https://m.bianet.org/biamag/toplum/18880-gomidas-heykeli-kin-aniti-degil
*** Mehmet Bayrak: 50 Yıllık “Gomitas” Maceram, Kürt Tarihi Dergisi, Sayı 28, 2017, s. 28-33.