Kadir Cesur
Bir zamanlar pasajlar, alışveriş tutkunlarının vazgeçilmez mekanlarıydı. Ancak zamanla şehirlerin genişlemesi ve AVM'lerin yükselişiyle birlikte pasajlar eski popülaritesini kaybetti. Fakat hala ‘geçmişin AVM'leri’ olarak anabileceğimiz bu pasajlar, tarihi ve renkli dükkanlarıyla renkli bir atmosfer sunmaya devam ediyor.
Van da bu özgün pasajlara sahip nadir yerlerden biri. Rus Pazarı, Avrupa Pazarı, İran Çarşısı, Mısır Çarşısı, Japon Pasajı ve Bağdat Pasajı gibi isimleri taşıyan bu pasajlar, farklı ülke ve şehirlerin isimlerini taşımasıyla dikkat çekiyor. Her ne kadar yeniden gözde mekânlara dönüşmüş olsalar bile pasaj esnafları da ekonomik sıkıntılardan yana dert yanıyor.
Van’ın ilk pasajı olarak bilinen Büyük Rus Pazarı’nda hediyelik eşya, kumaş, hazır giyim ürünleri, gümüş, ahşap dekorasyon ürünleri ve ev tekstili ürünleri satılıyor. Dar koridorlarında yürürken, renkli yapılarıyla dikkat çeken dükkanlardan birine girdiğinizde, dışarıdaki fiyatlara göre nispeten daha uyguna alışveriş yapabilirsiniz.
Rus Pazarı’nın kurulduğu ilk gününden beridir burada esnaflık yapan Sabahattin Şaman, pasajın isminin nereden geldiğini şöyle anlatıyor: “Bu pasajı Ruslar kurdu. Ruslar, bavul ticareti yaparak zamanında Van’a mal getiriyorlardı ve burada satıyorlardı. Biz ne olduğunu bile bilmiyorduk. Rusya’dan gelen kadınlar, buraya getirdikleri malları satarken bizden daha dürüst ve bizden daha sağlam tüccarlık yapıyorlardı. Onlar üç yıl boyunca sürekli buraya mal getirmeye devam ettiler. Üç yılın sonunda biz de bu işe girdik. Bu sefer onlar malları getirip bize satıyorlardı. Biz de o malları kurmuş olduğumuz ufak tezgahlarda halka satıyorduk. İki günde bir gelip gitmeye başladılar. Rusya’dan gelen ürünler satıldığı için zamanla buranın ismi de Rus Pazarı oldu.”
Bir başka ülkenin ismini taşıyan pasaj ise Japon Pasajı… Ordu Caddesi üzerinde bulunan Japon Pasajı, bodrum kat ve zemin kat dahil olmak üzere 4 kattan ve 4 dört girişten oluşuyor.
Bu pasajda daha çok ikinci el cep telefonu satışı yapan dükkanlar ve telefon tamircileri bulunuyor. Vanlıların en çok uğradığı mekânlardan biri olan bu pasaj birçok insan için bir buluşma noktası görevini üstleniyor.
Pasajın isminin hikayesini, pasajın başkanı Fesih Ergen şöyle anlatıyor: “Teknoloji denince akla gelen ilk ülke Japonya’dır. Van’da ilk kez yürüyen merdiven bu pasajda kullanıldı. O zaman için büyük bir teknoloji olan yürüyen merdivenden dolayı bu pasaja Japon Pasajı ismi verildi. Şu anda burada 150 dükkân var ve esnaflarımızın büyük bir çoğunluğu cep telefonu satışı ve tamiri yapıyor. Bunca yıl sonra yine teknolojik ürünler satılmaya devam ediyor.”
Yaşanan ekonomik sorunlardan da dert yanan Ergen, “Artık işler eskisi gibi değil. Ekonomi bizi de çok etkiliyor. Buradaki kiralar, dışarıdaki kiralara göre uygun. Bazen kira artırmak isteyen dükkân sahipleri oluyor ama biz yüksek artışlara müsaade etmiyoruz. Zaten artık insanlar geçinmekten yana sorunlar yaşıyor. Bir de yüksek kiralar altında ezilmemesi gerektiğine inanıyoruz” diyor.
Ergen’in sözünü ettiği yürüyen merdiven son yıllarda artık kullanılmamaya başladı. Yürüyen merdivenin basamaklarına mermer döşendi. Pasaja girenlerin dikkatini çeken bu merdivenin, şu anda kullanılamıyor olmasının gerekçesi ise, yüksek elektrik faturaları.
Van’ın en eski pasajlarından biri olan İran Çarşısı, Van’ın en merkezi yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Cumhuriyet Caddesi ve Maraş Caddesi’nin kesiştiği noktada, Eski Van Müzesi’nin hemen yan tarafında yer alan pasaj, tamamen sacdan inşa edilmiş butik dükkanlardan oluşuyor.
İran Çarşısı’na, Cumhuriyet Caddesi tarafından girildiğinde, Geri Dönüşüm Sokağı’ndan geçiliyor. Bu sokakta plastik atıklarlardan yapılan ünlü ressamların tabloları yer alıyor. Van’ı gezmeye gelenlerin ilk duraklarından biri olan Geri Dönüşüm Sokağı, fotoğraf çekinmek isteyenler için renkli bir manzara sunuyor.
İran Çarşısı’nın ismi de Rus Pazarı’nın isim hikayesi ile benzerlik gösteriyor. Çarşının hikayesini yıllardır burada terzilik yapan Ali İhsan Dicle şöyle anlatıyor: “Eskiden İran’dan Van’a tabak-çanak, kına, hurma ve kumaş gibi ürünler gelirdi. İran’dan gelen bu ürünlerin satıldığı yer olduğu için buraya İran’ın ismi verildi. Eskiden Türkiye’nin batısı karpuz yiyemezken buraya İran’dan tırlar dolusu karpuz geliyordu. Daha uygun fiyata kaliteli karpuzlar satın alabiliyorduk. Artık sınır kapısından ticaret yapılamadığı için buraya eskisi gibi ürün gelmiyor. Burası 40 yıllık bir pasajdır. Eskiden burada kuşçular, lokantacılar, sabuncular gibi dükkanlar da vardı. Burada ayrıca kilim ve halı da satılırdı. Eskiden müze yan tarafımızdaydı. Gelen turistler buradan halı ve kilim satın alırlardı.”
Van’ın ünlü pasajlardan biri de Mısır Çarşısı… Pasajda çoğunlukla ikinci el kitap satışı yapan sahhaflar bulunuyor. Van halkının ‘demir dükkânlar’ olarak bildiği pasaj, mahlasıyla müstesna sacdan yapılan dükkânlardan oluşuyor.
Mısır Çarşısı Pasajı esnafının büyük bir çoğunluğu, çarşının isminin tarihini bilmiyor. Burada bir sahaf dükkanında çokça vakit geçiren sosyolog Osman Turgut’a göre, pasajın ismi İstanbul’daki Mısır Çarşısı’ndan esinlenilmiş.
İstanbul’daki Mısır Çarşısı’nın ismi de Van’daki Rus Pazarı ve İran Çarşısı ile benzerlik gösteriyor. Çünkü buradaki dükkânlarda satılan mallar, çoğunlukla Mısır'dan gelen mal ve baharatlar olması nedeniyle 18. yüzyılın ortalarından itibaren ‘Mısır Çarşısı’ olarak adlandırılıyor. Oysa Van ve Mısır arasında yakın tarihte bilinen bir ticaret ağı bulunmuyor.
Altı bloktan oluşan Mısır Çarşı’nda kepenklerin çoğu kapalı. Yaz aylarında yüksek sıcak, kış aylarında ise dondurucu soğuklarla başa çıkamayan, üstüne bir de ekonomik sıkıntılarla mücadele etmekte zorlanan esnaf, uzun zamandır dükkânlarını açamıyor.
Pasajlardan bir diğresi de Avrupa Pazarı… Van’da Beşyol Meydanı’na yakın bir konumda bulunan Avrupa Pazarı’nda çoğunlula çeyiz ve ev tekstili ürünleri satılıyor. Pasajın girişinde ufak bir avlu ve avlunun ortasında da bir çeşme bulunuyor.
Tek bir ülkenin değil, bir kıtanın ismini taşıyan Avrupa Pazarı’nın da isminin bir hikâyesi var. Bu hikâyeyi pasajın esnaflarından Hasan Kaya şöyle anlatıyor: “Rus Pazarı ismini Ruslardan, İran Çarşısı ismini İranlılardan aldı. Bu pasajın ismi de zamanında Avrupa Pazarı olarak belirlendi. Avrupa’dan gelen ürünler satıldığı için değil, Avrupa’dan gelen turistler buraya uğrasın diye bırakıldı. Eskiden Van’a Avrupa’dan çok turist gelirdi ama artık gelmiyor. Van’ın sahibi yok. Van’ın sahibi olsaydı, iyi bir tanıtımı yapılsaydı bütün Avrupa buraya gelirdi. Van Gölü’nün bile tanıtımı yapılmıyor, sahip çıkılmıyor.”
Van’ın bilinen en önemli pasajlarından biri de Bağdat Pasajı… Bu pasajda daha çok emlakçılar ve düğünler için ses sistemi kiralayan dükkanlar bulunuyor.
Van’a gelip de kiralık bir ev bulmak isteyenler ya da açık havada sokak düğünü yapmak isteyenler önce Bağdat Pasajı'na uğruyor. Pasajın bodrum katında ise mobilya döşeme atölyesi bulunuyor.
İsminin nereden geldiği konusunda birçok fikir mevcut. Ancak en çok kabul görülen fikre göre, pasajı inşa eden iş insanı Siirtli Arap bir tüccarmış. Van’ın eski tüccarlarından olan bu iş insanı, Arap kimliğinden dolayı pasajın ismini Bağdat Pasajı olarak bırakmış.
GazeteDuvar