‘W’ Afrikalıya da yasak: Kızına kendi soyadını veremedi

.

Osman ÇAKLI

Tanzanya’da evlenen Ayşen Bolcan, eşinin soyadı Mchengerwa’yı kimliğine kaydettirdi. Evlilikten doğan kızları Türkiye’ye geldiğinde soyadına ‘w’ yerine ‘v’ harfi işlendi. Açılan davada mahkeme ‘w’ düzeltmesini kabul etti. Yargıtay ise kanuna aykırı buldu.

Tanzanya Spor Bakanı Mohamed Omary Mchengerwa ile 8 yıl önce evlenen Türkiyeli Ayşen Bolcan, evliliğin ardından eşinin soyadını aldı. Çiftin Tanzanya’da 7 yıl önce doğan kızı Ranya Anitha Mohamed Mchengerwa’ya Türkiye’de ‘Mchengerva’ soyadı verildi. Aile Ranya Anitha’nın soyadının orijinali ile düzeltilmesi için İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme çiftin talebini kabul edip, soyadındaki ‘v’ harfinin anne babada olduğu gibi ‘w’ ile düzeltilmesine hükmetti.

Ancak Adalet Bakanlığı ‘kanun yararına bozma’ talep ederek yerel mahkemenin kararını temyiz etti. Bakanlığın talebini görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, talebi haklı buldu ve yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay kararına ilişkin ulaştığımız Ayşen Bolcan Mchengerwa, yaşadıklarını Artı Gerçek’e anlattı.

YEREL MAHKEME HAKLI BULDU, YARGITAY BOZDU

Tanzanya’da Dünya’ya gelen Ranya Anitha Mohamed Mchengerwa’yı Türkiye vatandaşı yapan Ayşen Bolcan Mchengerwa, kızının kimliğinde yer alan ‘v’ harfinin ‘w’ harfiyle değiştirilmesi için açtığı davayı kazandı. Mchengerwa çifti, kızları Ranya Anitha için orijinal kimliği, İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararıyla aldı. 30 Mart 2022’deki mahkeme kararını Adalet Bakanlığı temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, bakanlığı haklı buldu. Yargıtay kararında şu ifadeler gerekçe sayıldı:

"Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunan yabancılar Türkçe ad ve soyadı alabilir. Ancak kendi ad ve soyadlarını muhafaza etmek istedikleri takdirde kişinin ad ve soyadı 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun gereğince Türk harfleri ile yazılır ve aile kütüğüne tescil edilir. ‘W’ harfi, Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun'da gösterilen Türk harfleri arasında yer almamaktadır."

‘SORUN YAŞAMAMAK İÇİN YURT DIŞINA HİÇ ÇIKMADIK’

Ayşen Bolcan Mchengerwa 8 yıl önce Tanzanya’da evlendiğini ve Türkiye’ye geldiğinde soyadına “w” eklendiğini söyledi. Kızının Türkiye vatandaşı olması esnasında “w” harfinin alfabede olmadığı için sorun yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Kendi soyadıma ‘w’ işlendi. Çünkü evlendiğim kişinin soyadında yer alıyor. Kızımı Türk vatandaşı yaparken ‘w olamaz’ dediler. Ben de kızımın soyadının babasının soyadıyla aynı olması gerektiğini söyledim ve düzeltildi. Yani ben evlendiğim insanın soyadını alıyorum sorun olmuyor, kızımı kaydettirirken farklı oluyor. Bu mantıklı gelmiyor. Düzeltilmemiş olsaydı kızıma nasıl pasaport alacaktım? Her yerde sorun yaşayacaktık. Bu nedenle de kızımı Türkiye’ye getirdikten sonra sorun yaşarım diye hiç yurt dışına çıkarmadım.”

YARGININ W İLE İMTİHANI

Mchengerwa çiftinin yaşadığı sorun aslında Türkiye’de ilk defa karşılaşılan bir durum değil. Geçtiğimiz nisan ayında da benzer bir sorun Anayasa Mahkemesi’nin gündemi olmuştu. Abdullah Yılmaz isimli bir vatandaş 2014 yılında doğan çocuğuna Kürtçe ‘genç’ anlamına gelen ‘Ciwan’ ismini koymak istedi. Ancak nüfus müdürlüğü Türk alfabesinde ‘w’ harfinin bulunmadığı gerekçesiyle kimliği çıkarmadı. Gerekçe ise Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun’a aykırı olmasaydı.

Yılmaz, Yargıtay’da temyize gittikten sonra konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı ancak burada da istediği sonucu alamadı. Anayasa Mahkemesi, çocuğuna kendi kültüründe isim konulmasının engellenmediğini öne sürerek yapılan müdahalenin ‘ölçülü’ olduğu yönünde kanaat belirtti.

Türkiye’de yaşayan Kürtler, kendi kültürlerine ait isimleri w, x, î, ê gibi Kürtçede bulunan harflerin Türkçe alfabede bulunmadığı gerekçesiyle yazdıramıyor.

Kaynak: Artı Gerçek

Kurdistan Haberleri

Harpagon'un Askeri Dehası ve Stratejik Vizyonu: Bir Yunan Milliyetçiliği Eleştirisi
Nüfus sayımında ikinci gün: 'Kerkük'te Kürtlerin katılımı umut verici'
AYM'den "pasaport" kararı
Rusya'nın güncellenmiş nükleer doktrini ne anlama geliyor?
Şam’ın artık güvenli bir sığınak olmadığı İran bağlantılı liderlerin bir sonraki hedefleri neresi?