Paralı asker şirketi Wagner Grup'un kısa ömürlü isyanının üzerinden üç hafta geçerken, 23-24 Haziran'da tam olarak ne yaşandığıyla ilgili yanıtlardan çok soru işaretleri var. Aynı durum paralı askerler ve liderleri Yevgeni Prigojin'in geleceği için de geçerli.
Yevgeni Prigojin birliklerini ülkenin güneyindeki Rostov kentine götürürken, Gleb (asıl adı değil) kendisini olup bitenlerin tam ortasında buldu.
Alt kademe bir komutan olan Gleb, daha önce Ukrayna'nın doğusundaki Bahmut'ta yaşanan çatışmalara katılmıştı.
Ukrayna'dan ayrılan bir Wagner konvoyuna katılması emrini aldığında, birliğiyle beraber, işgal altındaki Luhansk bölgesinde bulunan kışlada dinleniyordu.
23 Haziran sabahının erken saatlerinde, güvenlik nedenleriyle adını vermek istemediği, ancak Prigojin ve Wagner Komuta Konseyi'nden gelen emirlerle hareket eden bir Wagner komutanı aradı.
Kendisine "tam bir konuşlanma" denilmişti.
"Konvoy oluşturuyoruz, çıkalım."
Gleb, konvoyun nereye doğru gideceğini kimsenin söylemediğini, ancak cephe hattından uzaklaştıklarını fark ettiğinde şaşırdığını anlatıyor.
Gleb, Rus sınırını geçip, Rostov bölgesine doğru ilerlerken Wagner savaşçılarının herhangi bir direnişle karşılaşmadığını vurguluyor.
"Herhangi bir sınır muhafızı görmedim ama trafik polisi yolda bize selam duruyordu."
Wagner ile yakından bağlantılı Telegram kanalları, daha sonra Bugayevka kontrol noktasındaki sınır muhafızlarının, Wagner savaşçıları geldiğinde silahlarını bıraktıklarını iddia etti.
Bu kanallarda, 20 kadar kamuflajlı, silahsız kişileri gösterdiğini iddia ettikleri bir fotoğraf paylaştı.
Rostov-on-Don'a yaklaştıklarında, savaşçılara kentteki tüm kolluk gücü binalarının etrafını sarma ve askeri havaalanını işgal etme emri verildi. Gleb'in birliğine gizli servis FSB'nin Rostov'daki bölge binasının ele geçirilmesi söylendi.
Binaya yaklaştıklarında, yapı tamamen kilitli ve boş görünüyordu. Binadan herhangi bir yaşam belirtisi alabilmek için bir insansız hava aracı uçurdular. En nihayetinde yarım saat sonra bir kapı açıldı ve iki kişi sokağa çıktı.
Gleb "Beyler, bir anlaşma yapalım" dediklerini ve kendisinin de "Ne anlaşması yapacağız, burası bizim şehrimiz" diye yanıt verdiğini söylüyor.
"Böylece birbirimize karışmamakta anlaştık. Bazen sigara içmek için binadan dışarı çıkıyorlardı."
Rostov'daki gazeteciler de kentteki çok sayıda kamu binasında benzer şeylerin yaşandığını bildirdi. Wagner savaşçıları önce üzerlerinde bir insansız hava aracı uçuruyor, daha sonra da etraflarını sarıyorlardı. Kimsenin ayrılmasına izin verilmiyordu, ancak yiyecek götüren kuryelere müsaade ediliyordu.
Açıklama yok
Tüm bunlar olup biterken Wagner lideri Yevgeni Prigojin, Güney Bölge Saha Komutanlığı karargahında, Rusya Savunma Bakan Yardımcısı Korgeneral Yunus-bek Yevkurov ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Vladimir Alekseyev ile görüşüyordu.
Prigojin, Genelkurmay Başkanı Valeri Gerasimov ve Savunma Bakanı Sergey Şoygu'yu teslim etmelerini istedi.
Prigojin görüşmesindeyken Wagner savaşçılarından oluşan bir başka konvoy da hareket halindeydi.
Gleb, medyada yer alan bu konvoya Wagner'in kurucusu, nadiren kamuoyu önünde görülen eski özel kuvvetler subayı Dmitri Utkin'in komuta ettiğine dair haberleri teyit etti.
Gleb, bu konvoyun Voronej'e giden otoyolda ilerlediğini, yani Moskova'ya gidiyor gibi göründüğünü söyledi
Sonra Gleb'e o an planın ne olduğunu, Prigojin'in neye niyetlendiğini ya da planladığını sorduk.
"Hiçbir lanet fikrimiz yoktu" dedi.
"Neler olduğunu aynı sizin gibi biz de Telegram'dan öğrendik."
Gün ilerledikçe, Rostov'da neler olduğunu dünya da görmeye başladı. İnsanlar kent halkının ve hatta gazetecilerin, kentlerini işgal eden, normalde sıkı ağızlı Wagner savaşçılarıyla birlikte gülümsediğini ve sohbet ettiğini görmekten şaşkındı.
Gleb, geçen yıl Wagner grubunda silah altına alınan çok sayıda mahkuma atıfla, "Mahkumlardı onlar" diyor.
"Kimse onlara konuşmamaları gerektiğini söylemedi, onlara kimse aldırmıyor."
Ukrayna'daki savaştan çok önce Wagner'e giren Gleb gibi kıdemli savaşçılar kuralları çok daha net anlıyor.
Gleb, BBC'ye geçen bahar aylarında, kıdemli bir komutanın kendilerine dünya medyasına konuşanların "hükümsüz kılınacaklarını", yani öldürüleceklerini söylediğini aktarıyor. Bazı eski Wagner savaşçıları da bize aynı şeyi söylemişti.
24 Haziran akşamı, bir üstü Gleb ile temas kurdu ve hiçbir açıklama yapmadan, kendisinin ve birliğinin Luhansk'taki üslerine dönmesi gerektiğini söyledi.
Kışlalarına geri dönerken Telegram'dan haberleri takip ediyorlardı.
Prigojin'e suçlamalar yöneltildiğini, daha sonra bu suçlamaların düşürüldüğünü ve Belarus'a gideceğini okudular.
Sonra da Putin'in Sözcüsü Dimitri Peskov'un ağzından, Wagner savaşçılarının, "çatışmalardaki yararlılıkları" sayesinde, isyandaki rolleri nedeniyle kovuşturulmaya uğramayacağını.
Gleb ve birliğinin geleceği şu anda net değil. Luhansk'taki kışlalarında kalmaları ve emirleri beklemeleri söylendi.
Sözde Luhansk Halk Cumhuriyeti makamları, Doğu Ukrayna'daki Rus yanlısı ayrılıkçı militanlar, Wagner'in gelecek planlarını ve malzemeleriyle, cephanelerine ne olacağını öğrenmeyi çok istiyor.
Gleb'e neden kışlayı terk etmediğini sorduğumuzdaysa "Sözleşmem henüz sona ermedi" yanıtını veriyor.
Bir sonraki durak Belarus mu?
Wagner isyanının sona ermesinden bu yana, hikayede birçok beklenmedik olay yaşandı.
Geçtiğimiz günlerde, isyandan sadece beş gün sonra Putin'in Prigojin ve üst düzey 35 Wagner komutanıyla Kremlin'de görüştüğü ortaya çıktı.
Bu 35 kişinin tam olarak kimler olduğu bilinmiyor.
Telsiz kodları "Zombi" ve "Lotus" ile tanınan iki Wagner komutanı, savaş yanlısı Rus gazeteciler tarafından sıklıkla görüşlerine başvurulan isimler.
Wagner'e yakın Telegram kanallarına konuştular ve ileride ne olacağına dair görüşlerini paylaştılar.
Gerçek adı Anton Yelizarov olan Lotus "Hepimiz Ağustos başına dek izine gönderildik" dedi.
"Bizi bekleyen büyük işten önce herkese biraz dinlenme fırsatı verme kararı komutanlar konseyince alındı."
Yelizarov bu "büyük işe" 'uzak mevkilerde" diye tanımladığı yerlerde bulunan Wagner savaşçılarının rotasyonunun da dahil olduğunu vurguladı. Büyük olasılıkla, 600'e yakın Rus paralı askerin geçtiğimiz günlerde ülkeye döndüğü yönünde haberlerin çıktığı Orta Afrika Cumhuriyeti gibi yerlerden bahsediyordu.
Daha önce Wagner savaşçılarının ailelerinden, sadece altı aylık sözleşme imzalamalarına karşın, bir yılı aşkın süredir Afrika ülkelerinde kalan yakınlarıyla ilgili sayısız şikayet gelmişti.
Yelizarov, Belarus'tan ve bazı Wagner savaşçılarını bu ülkeye yerleştirme planlarından da bahsetti.
"İkincisi ve en zoru Belarus'a gitmek. Üsleri, talim alanlarını hazırlamamız, yerel kamu kurumlarıyla koordine olmamız, Belarus güvenlik güçleriyle iş birliğini organize etmemiz, lojistik sorunlarını çözmemiz gerek."
"Zombi" kod adlı ikinci komutan da Telegram'da Wagner'in geleceğinden söz etti.
"Biz sadece bir sözleşmeyle değil, ortak bir fikirle birleşmiş haldeyiz. O da savaşmak. Sadece sözleşmemizi bitirmek istemiyoruz, anavatana hizmet de etmek istiyoruz."
Rus televizyon programcısı Vladimir Solovyev, 'Zombi'yi Boris adlı eski bir özel kuvvetler savaşçısı olarak tanımladı.
Zombi "Birçok kişi bizi paralı asker diye tanımlıyor ama bu doğru değil. Diğerlerinden daha vatanseveriz." diyor.
"Canımızı kayırmadan savaşıyoruz. Ve lider de misyonun birleştirdiği gibi bizi birleştiriyor."
Zombi'ye kendisinin ya da silah arkadaşlarının Putin'in önerdiği gibi düzenli orduya katılıp katılmayacakları da soruldu.
"Ya Wagner Özel Askeri Şirketi'ndeki savaşçılarımla olacağım ya da evde oturup mutlu bir şekilde televizyonun önünde rahatlayacağım. Ve bu da herkesin düşüncesi."
BBC, şu anda Luhansk'ta birliğiyle birlikte oturan Gleb'e de aynı soruyu sordu.
Gleb, şimdiye dek dek Savunma Bakanlığı'yla sözleşme imzalayan kimseyle karşılaşmadığını söyledi.
BBC News