Geçmişini bilmeyenlerin geleceği aydınlık olamaz.
Hani Apé Musa’ya demişler”siz bize bir miras bırakmadınız , biz bu işe sıfırdan başladık” diyen akli evvellere karşı yanıtı bir şamar gibi olmuş” oğlum biz bu işi sıfırın altından sıfıra getirinceye kadar neler çektiğimizi biliyor musun?
Önemli olan sıfırın altından sıfır getirmek, gerisi kolay. Ondan sonra basamak- basamak çıkmak olası”.
Unutkan bir toplumuz. Belgesiz-arşivsiz kalmışız. Bu nedenle de duyarsızlaştık adeta.
Kadir- Kıymet sıfırlandı. Değer yargılarımız körleşti sanki. Bizdendir, bizden değildir teorileri çığ gibi büyüdü.
Hayın ve kahramanlık arasında bir kıl bile kalmadı.
Kulüp çıkarları, ulusal çıkarların üstündeki inadını sürdürüyor.
Sıfırın altından sıfıra getirenleri unutuyoruz.
İdeolojik bağnazlık bizi kindarlığın batağına batırmış, sevgi, saygıya hasret, etik değerlerden mahrum kalmışız.
Tarihi kendimizle başlatıp, kendimizle bitiriyoruz.
Eleştiri kisvesi altında her türlü hünere sahibiz.
İnanıyorum Değerli Yaşar Kaya yani Kürdlerin Qastro Yaşar’ı bugün hayatta olsaydı, bu saydıklarımı daha güzel dile getirecekti.
Yaşar Kaya , sıfırın altından sıfıra getirenlerdendir. Bununla da yetinmemiş, sıfırdan sonra da üstüne düşeni yerine getirmiş.
Basın tarihimizin bir emekçisi, saygın bir kalemiydi, mürekkep yutan ender kişilerdendi. Noktayı, virgülü yerli yerine koyan, entel birikimi olan ender aydınlarımızdan biriydi.
Uluslararası Basın Enstitüsü İPİ’nin üyesiydi, Sarı Basın Kartı sahibiydi. Bir çok kez hapis yattı, ceza aldı , ağır işkencelerden geçti, sürgünler yaşadı. Kırıldı ama eğilmedi.
Halkının gür sesi oldu. Oturup- kalkmasını bilen, diplomatik yetenekleri olan, tarih donanımlı değerli bir entellektüel ve siyaset dünyamızın önemli bir simasıydı.
Bugün Qastro Yaşar’ın aramızdan ayrıldığı gündür. O, 9.3.2016’da aramızdan ayrıldı.
O’nun kaderi de maalesef diğer Kürd Aydın ve Kürd Yazarlarından farklı olmadı.
Unutmak olası mı böyle saygın bir insanı? Saygı ile yad ediyorum, Sevgili Yaşar Kaya’yı.