Yemen'de yeni hükümetin kabine üyelerinin ülkeye ulaştığı sırada, Aden Havalimanında 3 patlama meydana geldi. İlk belirlemelere göre olayda en az 10 kişi hayatını kaybederken, en az 20 kişi de yaralandı. Aden Valiliği daha sonra patlamada 13 kişinin öldüğünü, 65 kişinin de yaralandığını duyurdu.
Patlamada, İnsan Hakları Bakanı'nın da hayatını kaybettiği iddia edildi. Saldırıyı henüz üstlenen olmadı.
Yemenli bir hükümet yetkilisine göre, kabine üyelerini taşıyan uçak havalimanına iniş yaptığı sırada biri terminalde olmak üzere 3 patlama yaşandı.
Tanıklar ise, uçak geldikten kısa bir süre sonra havaalanında yüksek sesle patlamalar ve silah sesleri duyulduğunu söyledi.
Patlamaların, kabine üyelerinin uçaktan inmeden meydana geldiğini belirten yetkili, olayda ölen ve yaralananların olduğunu kaydetti. Ancak bakanlar arasında ölen veya yaralananın olmadığı belirtildi.
Kabine üyeleri Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na ulaştı
Suudi Arabistan’ın Al Arabiya kanalının internet sitesinde yayınlanan haberde ise kabine üyelerini taşıyan uçağın havalimanına iniş yapmasından kısa süre sonra havalimanına havan mermileriyle 3 saldırı gerçekleştirildiği ve daha sonra silahlarla ateş açıldığı kaydedildi.
Saldırı sonucu havalimanının terminalinde patlama meydana geldiği ve çok sayıda ölü ve yaralı olduğu aktarıldı.
Haberde, kabine üyelerinin saldırıdan yara almadan kurtulduğu ve Aden'deki Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na götürüldüğü ifade edildi.
Yeni kurulan kabine, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi hükümetini ile güneydeki ayrılıkçıları birleştiriyor. Suudi destekli bir ittifak ile iki grup, ülkenin kuzeyini kontrol eden İran'a bağlı Husilere karşı savaşıyor.
Husilerden ilgimiz yok açıklaması
Yemen'deki İran destekli Husiler, Uluslararası Aden Havalimanı'nda yeni hükümetin kabine üyelerinin ulaşmasıyla eş zamanlı meydana gelen patlamalarla bağlantısı olduğuna ilişkin açıklamaları yalanladı.
Husilerin Siyasi Büro Üyesi Muhammed el-Buhayti, yaptığı açıklamada, "Saldırıyla hiçbir ilgimiz yok." ifadesini kullandı. Bunun, kendilerine yönelik kırık plak gibi tekrarlanan suçlamalardan olduğuna işaret eden Buhayti, söz konusu saldırının paralı askerler (hükümet birlikleri ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güney Geçiş Konseyi (GGK) güçleri) arasında devam eden çatışmaların ardından görülen bir hesaplaşma olduğunu savundu.