İsveç Superettan ligi bu hafta başlıyor. DalKurd, Akropolis FF deplasmanı için Uppsala’dan Stockholm’e gidiyor. 16 Haziran’daki maç, saat 19’da başlayacak. Bilindiği gibi İsveç ligleri nisan ayında başlıyor ve kasım ayında son buluyor. Covid-19 pandemisi nedeniyle İsveç ligleri başlama şansı bulamadı. Dolayısıyla diğer Avrupa liglerinden farklı olarak İsveç ligi, sezona en başından başlıyor. Kısacası bir devam ligi değil ama sezona nisan ayında başlangıç yapamadığı için, sıkışık bir fikstürle sezon sonunu görmeye çalışacaklar. DalKurd, bu ligin kalbur üstü müdavimlerinden. 2017/2018 sezonunda Superettan şampiyonluğunu kazanarak, Allsvenskan ligine çıktı. Ama ancak Allsvenskanda bir sezon tutunabildi ve küme düşerek, Superettan macerasına kaldığı yerden devam etti.
DalKurd Kürt futbol tarihi içinde, UEFA klasmanında en yüksek seviyeye çıkmış tek öncü futbol takımıdır. Kürt kimliğini futbol takımının bütün simgeleriyle donatan ve bu kimlik içinde sportif yarışmaya katılan DalKurd, “Dal”ı Dalarna bölgesinden “Kurd”u de Kürt kimliğinden alan bir İsveç futbol takımı. 2004 yılında kurulan takım kısa sürede İsveç lig seviyelerinin tümü başarıyla geçerek, Allsvenskan’a çıkma başarısını da gösterdi. Bu başarı hakikatten bir destan.
Lig öncesinde DalKurd Başkanı Ramazan Kızıl ile uzun bir görüşme yapma imkanı buldum. İlk güzel haber, takım tepeden tırnağa yenilenmiş. Oyuncu grubunun yaş ortalama 21’e çekilmiş. Sıkışık fikstür baz alınarak takım kadrosu 28 oyuncuya çıkarılmış. Irak Ulusal takımından tecrübeli iki oyuncu transfer edilmiş. Henüz ulaşım özgürlüğü normale dönmediği için bu iki futbolcu, takım kadrosuna katılabilmiş değil. Eldeki mevcut kadro ile çok sıkı bir hazırlık dönemi geride bırakılmış. Başkan bu yeni takıma her açıdan güven duyuyor ve başarılı olacaklarını yürekten inanıyor.
Takımın bütçesi de denk hale getirilmiş. Pandemi döneminde oyuncuların maaş alacaklarını devlet ödemiş. İsveç dışında bir yayıncı kuruluş, maç yayın ihalesini kazandığı için, yayın gelirlerinde çok ciddi bir artış olmuş. Başkan’ın söylediğine göre, bu sezon parasal anlamda bir sıkıntı yaşanmayacak. Uppsala’daki yeni stadyuma da yerleşmiş vaziyettedirler. Kısacası, her şey yolunda görünüyor. Bize de başarılar dilemek kalıyor.
Başkan Ramazan Kızıl’la sohbetimizde beni en çok heyecanlandıran haber, takımın oyun felsefesi ve oyun sistemine dair söyledikleri oldu. Başkan’ın ifadesiyle söylemek gerekirse, bu sezon DalKurd, iç saha-deplasman farkı gözetmeden kendi dominant, monopol futbolunu oynayacak. Stratejik olarak topa her durumda sahip olmaya dayanan bu oyun felsefesi, rakip analizini taktik düzeyde, dikkate alacak. Rakip kim olursa olsun, DalKurd kendi oyun felsefesine bağlı kalacak.
Doğrusu ben bu kulüp kararını, hemen bu sezon şampiyon olabilecek bir kadro kurma mühendisliğinden daha değerli buluyorum. Bu sezon istenilen sonuçlar üretilmese bile, bu karar ve felsefede ısrar etmek benim için hem övünç hem de başarı vesilesi olacak. Çünkü kulüp felsefesi olarak belli bir oyun tarzını sahiplenen her kulüp geleceği kazanıyor. Burası kesin. Genç bir kadroyla bu oyunu oynamak ve sonuç üretmek hiç kolay bir iş değil ama bu yola baş koymak en büyük kazançtır. Benim inandığım çağdaş kulüp yönetimi, bir futbol oyun tarzına sahip yönetimdir. Profesyonellere teslim edilmeyecek tek şey ilkeli bir oyun oynama tarzıdır. Oyun tarzının belirlenmesi dışında her şey hiç tereddüt edilmeden futbol profesyonellerine emanet edilebilir. Söz gelimi, oyuncu transfer etmek yönetimin işi değildir. Yönetim sahiplendiği oyun tarzına uygun oyuncuların transferini, profesyonellerine bırakır.
Başkan Ramazan Kızıl’dan bu haberleri duyduğumda, tası tarağı toplayıp İsveç’e gitme arzum depreşti. Genç oyuncu grubunun macerasına hafta hafta tanıklık etmek ve kayıt altına almak istedim. 16 Haziran gününü şimdiden iple çekmeye başladım.
Ali Fikri Işık- Gazete Duvar