Yerel Yönetimler

Nurullah Timur

Türkiye ve  Kürdistanlılar açısından da önemli olan bir yerel şeçimlere doğru gidiliyor.Geçmiş 4 yıllık süreçte Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartına koyduğu çekinceleri kaldırmadığı gibi, belediye başkanlarının hukuki süreçlere bile gerek görmeden görevden alındığı veya kayyumların atandığı, yerinden yönetimin ortadan kaldırdığı, merkezi yönetimin hamlelerinin yaşandığı her yönüyle antidemokratik bir süreç yaşadık.

Kürdistan kentlerini yönetecek yöneticileri de seçeceğimizden bu seçimler çok önemli. Yazar Ahmet Ümit’in 'Elvada Güzel Vatanım’‘ romanı şöyle bir söylemle başlar.’’Her şey şehirleri kaybetmekle başlar ülkenin kaybedilmesi ile son bulur.’’ Bu cümleyi sizlerle paylaşmamın nedeni, şehirleri kaybetmemek için  neler yapmamız gerektiğini biraz irdelemek.

Mahalli seçimlerin ulusal,demokratik, siyasal bir alternatif ve bakış açısıyla ele alınması gerektiği elbette ki esastır ve bu yönü ayrı bir değerlendirme konusudur. Ama ben burada sorunun diğer bir boyutuna da dikkatleri çekmek istiyorum.

Şehirler nasıl kaybedilir? Seçimleri kazanarak şehirler kazanılabilinir mi? Diyelim ki seçimleri kazandığınız şehirde diliniz konuşulmuyorsa, diliniz eğitim dili değilse, anadilinizin esas alındığı kreşler yoksa, resmi dairelerde anadiliniz konuşulmuyorsa, dilinizi geliştirecek kurumlar kuramıyorsanız, şehrinizde anadille oyun sahneye koyan tiyatrolarınızı kuramıyorsanız, şehrin parklarında belediye orkestrası şehirde konuşulan dillerle konserler veremiyorsa, dengbejler şehrin değişik alanlarında mini konserler veremiyorsa, anadille yayın yapan yazılı ve sözlü ve görsel basın yayın organınız, televizyon ve radyolarınız yoksa, ana dil eğitimi gören öğretmenlerinizi okullarınıza atayamıyorsanız, şehirde yaşayan dilleri özgürleştirmezseniz şehiri kazanmış olabilirmisiniz?

Yaptığınız hatalardan şehir göç veriyorsa, insanlarınız çalışmak için başka illere gidiyorsa, tarımsal alanlar köylüler için yaşanacak yerler olmaktan çıkmışsa, şehrin tarımsal ihtiyaçlarını şehrin çevresindeki tarımsal alanlardan karşılayamıyorsanız, kırsal alanlarınıza içme suyu, kanalizasyon, yol götüremiyorsanız, tarımsal alanlarınızın ürünlerini pazarlayacakları kooperatifler kuramıyorsanız, tarıma dayalı sanayi kuruluşlarını teşvik edemiyorsanız şehrinizi kazanmış olabilir misiniz?

Şehirdeki yaşanmışlıkları, kadim kültürel mirasları koruyamıyorsanız, bütün inanç guruplarının ibadetlerini kendi ibadethanelerinde yapmasını sağlayamıyorsanız, şehrinizi kazanmış olabilir misiniz?

Şehrin mimarisinin dikey değil yatay yapılaşma ile sağlıklı yaşam alanları olmasını başaramazsanız, yeterli yeşil alanlarla kentin ve kentlilerin nefes almasını sağlayamazsanız, yağmur sularını kente zarar vermeden uzaklaştıramıyorsanız ve yağmur sularını değerlendiremiyorsanız,  şehrin içinden geçen nehirleri ıslah edip kente kazandıramıyorsanız,  kente gelen turistlerin gezecekleri mekanları organize edemiyorsanız, şehrin turistik değerlerini öne çıkaramıyorsanız, turistler için turistik alanlar yaratamıyorsanız, şehri kazanmış olabilir misiniz?

Şehrin ulaşımını çeşilendiremezseniz, şehir içi ulaşımda hızlı ve konforlu ulaşım sağlayamazsanız, şehir içi yollarda ve kaldırımlarda standartı yakalayamazsanız, otopark kapasitenizi artıramazsanız, şehiriçi trafikte merkezi sinyalizasyonu kuramazsanız, toplu ulaşımı egemen kılamazsanız, şehri kazanmış olabilir misiniz?

Şehrin katı atık sorununu çözemezseniz, çöpleri günlük toplayamazsanız, evsel atıkları evden başlayarak sınıflandıramazsanız, tibbi atıkları uygun bir şekilde imha edemezseniz, şehri kazanmış olabilir misiniz?

Gençlerinizi iş ve meslek sahibi yapamıyorsanız, gençlerin enerjilerini toplumsal sorunların çözümünde değerlendiremiyorsanız, şehrinizdeki üniversitelerle tarım ve sanayiyi içiçe geçiremiyorsanız, onlara eğitimlerini sağlayacak ekonomik olanakları sağlayamıyorsanız, şehri kazanmış olabilir misiniz?

Kadınların sosyal yaşamda erkeklerle eşit koşulda var olmasını sağlayamıyorsanız, işlerini kurmalarına destek olamazsanız, üretime katamazsanız, çocuk yapmalarını sağlayacak ekonomik ve sosyal koşulları sağlamalarına yardımcı olamazsanız, kendi emeklerini pazarlayacakları Turistik Pazar Yerleri açamazsanız, şehri kazanmış olabilir misiniz?

Yaşlıları sosyal yaşama katamazsanız,onları her gün evlerinden sokağa çıkacakları etkinliklere çekemezseniz, yatalak olanların evlerinde bakımını sağlayamazsanız, hastalara evinde sağlık yardımı yapamazsanız şehirleri kazanmış olabilir misiniz?

Çocuklar için gerekli oyun, eğlence ve sosyal faaliyet alanları yaratamazsanız, şehirleri kazanmış olabilir misiniz?

Bütün bunları yapmak ve kararlarda katılımcılığı kalıcı kılmak kentlileri iradesinin eğemen olmasını sağlamak için şehirlerimizi kazanırsak ülkeyi de kaybetmemiş oluruz.