Kürtlere karşı sömürgeci dört devlet tarafından amansız yürütülen direkt ve indirekt savaş bütün cephelerde devam etmektedir.
Bu savaş cephelerine bir de Kürtlerin iç savaş cephelerini açma çabası içinde olan sömürgeci devletler, buna uygun, içinde bulundukları ilişkileri kullanarak Kürtler arası çelişkileri savaş haline dönüştürmeyi hedeflemektedirler.
Şengal’de PKK varlığı, güney Kürdistan’da özellikle KDP ve Goran hareketi arasındaki çelişkiler son günlerde Kürt basınında çok işlenen konular olmuş ve aktuelliğini koruyor.
Burda görülen iki ayrı boyut var. İdeolojik yakınlıkları temel çıkış noktası olarak bu çelişkilere taraf olmak ve bu perspektiv ile acımasız, genelde dünden kalan hınçlarla, aç ağzını, yum gözünü, ver gitsin politikası yapılıyor. Oysa biz Kürtlerin içinde bulundugumuz savaş hali unutuluyor, bu koşullarda aslında her vesile ile birlik ve beraberlik Kürtlerin ortak politikası olmalıdır . Bazen susmak eleştirileri saklı tutmak var olan çelişkileri gidermek icin ulusal birliği güçlendirici formatlara yönelmek gerekli. Savaş hali biz kürtler içinde geçerlidir.
Son açıklalamalara göre PKK’nin Şengal’den çekileceği haberleri çok doğru politik bir karar olarak görülmeli ve desteklenmelidir. PKK bu kararıyla sömürgeci TC’nin çabalarını boşa çıkarmıştır. Bu Kürt halkı tarafından kutsanacak bir karardır.
Bütün yurtsever Kürt basını bunu bir örnek alıp, işleyip, Kürtler arası çelişkilerde taraf olmadan objektif davranarak böylesi politik ve diplomatik bir yolun Kürtler arasında bir kültür haline gelmesinde üzerlerine düşen yurtseverlik görevlerini yerine getirmelidirler.
Yoksa çelişkilerde taraf olarak yangına benzinle gitme Kürdistan’ın çıkarlarına elbetteki değildir.
Sayın başbakanımız N. Barzani’nin Şengalle ilgili son açıklamasında kullandığı uslup, bir politik talihsizlik olarak görülmelidir.
Buna karşın sayın Başkanımız Mesut Barzani’nin artık kimse Kürdistan’da bırakuji çatışmalarını beklemesin sözlerini öne çıkarmak gerekiyor.
Gönül isterdiki her kürt politikacısında biraz Mam Celal refleksi olsun, TC’nin PKK’lileri bize teslim edin taleplerine, Mam Celal, bizim size verecek bir kedimiz bile yok.
Bu politik refleks sömürgeci TC’ye verilen tarihi bir cevaptır. Bundan sonra TC, Mam Celal'ın nerde durdugunu cok iyi bilmektedir.
Kürtler icin rehber edinilmesi gereken bu cizgidir. Bu duruş yurtseverliğin sömürgecilerle ilişkilerinde, en önde durması gereken politik çıkış noktası olmalıki, sömürgecilerin birakuji hesapları boşa, çıksın.
Kürtler arası çatışmalarda, ben taraf değilim, sende olma şiarı ile yurtseverliği güçlendirelim!
2017 01 09, Stockholm